Farkında mısınız?
2 Gündür CHP dayanışma gecesini konuşuyoruz.
İnsanların oynamasını, halay çekmesini, eller havaya eğlenmesini yerden yere vuruyoruz.
Saçma değil mi?
Evet, siyaset acımasızdır.
Malzeme verirsen seni sulu dereye götürür susuz getirir.
Fotoğraflara, videolara dikkat etmez ve insanların ulaşabileceği bir seviyede olursan kimse gözünün yaşına bakmaz.
Nitekim öyle oldu…
Kimi o kadar CHP’li hapisteyken bu neyin eğlencesi dedi.
Kimileri ise şehirde yağmur yüzünden mağduriyet varken CHP’liler vur patlasın, çal oynasın eğleniyor diye eleştiri getirdi.
Ama küçük fotoğrafta bu detay tartışılırken asıl tartışılması gereken şey gözden kaçtı.
Bir kere eğlence konusuna kısaca değinip asıl meseleye geleyim.
İnsanlar eğlenir kardeşim.
Koşullar ne olursa olsun, şartlar nasıl giderse gitsin eğlenmek insani bir ihtiyaçtır.
Kimi eller havaya der eğlenir, kimi birkaç kadeh içer eğlenir ama insanlar için acı, keder, sıkıntı kadar gerçektir eğlenmek. Buna itiraz etmek saçma olur.
Ancak bu tür özel anları paylaşmak, kayıt altına alınmasına göz yummak, bu durumun toplumsal karşılığını da göze almak gerekliydi. Dolayısıyla bana göre sakıncalı bir durum olmamasına rağmen toplum açısından eğreti durabilecek bu mesele biraz ihmale dayalı bir durum.
Neyse, ben işin o kısmında değilim.
Bence o sığ tartışma içinde gözden kaçan önemli bir detay var.
Organizasyona kimlerin davet edildiği, kimlerin yok sayıldığı kısmı…
Nihayetinde CHP büyük bir topluluk. 23 bin üyesi var.
Muhtemelen Odunpazarı bölgesinde de 10 binden fazla üyesi vardır.
Buna rağmen CHP ilçe örgütü bu organizasyonu dar bir katılımla yaptı.
Dikkatinizi çekmiştir muhtemelen, bu organizasyonla ilgili bir genel duyuru yapılmadı.
CHP’nin hatırı sayılır birçok önemli ismi ise geceye ya katılmadı ya da haberi dahi olmadı.
Geceye dair sitemler içeren bazı telefonlar aldım.
İlçe örgütünün kendilerine haber vermediğini, gece biletlerini sadece kendi belirledikleri isimlere sattıklarını hatta çoğu masanın toplu toplu verildiğini dile getirdiler.
Masa ya da bilet alanlar içinde CHP’ye üye olmayan kişiler olduğunu, masa satın alanların partiyle ilgisi olmayan arkadaşlarını dahi etkinliğe getirdiğini söylediler.
İlçe Başkanı Rahmi Çınar’ın arasının iyi olmadığı, seçim sürecinde ona muhalif olan ya da karşı listelerde yer alan isimlerin o etkinlikte ayrıştırıldığını iddia ettiler.
İddia demek zorundayız. İspat etmek kolay değil ama öyle olduğunu gözlemlemek, hissetmek zor değil.
Bence geceye dair tartışılması gereken asli mesele bu iddia olmalı…
İlçe Başkanlığını kazanmak için belli sayıda delege yeterli olabilir ama seçim kazanmak için, seçim sürecinde çalışmak için tüm üyelere, tüm partililere ihtiyaç var değil mi?
Şayet kongre süreçlerindeki rekabet böyle keskin bir ayrılığa, kutuplaşmaya döndüyse vay o CHP’nin haline…
Hele ki kazanan bu kutuplaşmayı yapıyorsa gerçekten vahim bir süreç başladı demektir.
Adı dayanışma olan bir gecede eller havaya oynamak değildir garip olan, garip olan asli şey dayanışma ile kutuplaşmayı yan yana getirmektir.