Bazı CHP’lilere Tavsiyemdir

Büyük bir Japon bilgesi, çölde kumlar üzerinde oturmuş meditasyon halindedir…

Adamın biri, ona yaklaşır ve şöyle der:

- beni öğrencin olarak kabul et.

Bilge, parmağıyla kumlar üzerinde düz bir çizgi çeker ve şöyle der:

- çizgiyi kısalt!

Adam, avuçlarıyla çizginin yarısını siler.

Bilge der ki:

- git, bir sene sonra tekrar gel.

Bir yıl geçer. Bilge, yine bir çizgi çizer ve der ki:

- çizgiyi kısalt!

Adam, bu kez çizginin yarısını avucu ve dirseğiyle kapatır.

Bilge, gene kabul etmez ve der ki:

- git, gelecek sene gene gel.

Gelecek yıl olur. Bilge, tekrar kumların üzerine bir çizgi çeker ve adamdan onu kısaltmasını ister.

Bu kez, adam der ki:

- bilmiyorum.

Ve Bilge’den cevabı kendisine söylemesini rica eder.

Bilge, çizginin yanına daha uzun bir çizgi çeker ve der ki:

- şimdi kısaldı.

Aslında çoğunuzun bildiği bu hikayeyi bu kez CHP’de yaşanan ve artık parti içi muhalefetten ziyade, kişisel algı operasyonları ile çirkinleşen tabloyu görünce paylaşmak ve hatırlatmak istedim.

Ne yazık ki CHP’de belli bir güruh şimdiden kolları sıvamış ve aday listesinde yer alması muhtemel isimleri hedefine koymuş durumda.

Kimisi karar verici olarak Büyükerşen’in özgül ağırlığını kabul ederek tercih edebileceği isim üzerinden bir ayar vermeye ve muhtemel isimlerle arasını açmaya çalışıyor.

Kimisi daha önce kaybedilmiş seçimlerin faturasını tek kişi üstünden keserek aslında mağdur olanı, mağdur eden gösterme gayretinde,

Kimisi ise kendine yakın isimlere yer açmak için kavgada her yol mubahtır gibi gayri etik bir çaba ile başkalarının çizgisini kısaltma çabasında…

Sonuç olarak genel seçim ülke ve parti adına değil kişiler adına çok önemliymiş gibi davranan ve ne yazık ki genel seçimde başarısız olunduğu taktirde ortaya çıkacak sonucu öngöremeyecek kadar hırslı olan ve bu yüzden genel seçimi bırakıp yerel seçim derdine düşenler de var.

İşin kötüsü artık 1990’larda değiliz. Bu operasyonlar, bu hamleler, bu çizgi kısaltma ve potansiyel azaltma operasyonları dışarıdan çok rahat gözleniyor.

Kimlerin kimlerle yakın olduğu, hangi sürpriz isimlerin listeye dahil edilmek istendiği ve hangi potansiyel isimlerin kendi adayları yerine o listeden uzaklaştırılmak istendiğini okumak çok zor değil.

Yani CHP seçime 6 ay kala genel seçimle uğraşıp dert edeceğine, Ak Parti ile mücadele edeceğine kendi içinde, aday listeleri üstünden bir takım absürt mücadeleler veren bir parti konumunda.

Adını parti içi mücadele koymakla ya da operasyona katılanların sayısını çoğaltmakla kendinizi rahatlatabilir ancak sonucu değiştiremezsiniz.

Örgüt kazandı diye atılan paylaşımların örgütü getirdiğini yeri unutarak benzeri şeyleri denemek partiyi günden güne eritiyor.

Dost acı söyler ama bu Pazar Eskişehir’de seçim olsa CHP kaybeden parti olur.

Ülke ekonomisi yangın yeriyken, iktidar panikte ve çare üretmekten aciz bir haldeyken bile CHP seçim kazanamıyorsa Haziran’dan sonra ortada ne ittifak kalır ne de yerel seçim adına herhangi bir iddia.

Bu kafayla gidilen genel seçimden başarı çıkmaz, belki yerel seçime aday çıkar ama ondan da bir zafer çıkmaz…

O sebeple bence kim aday adayı olacaksa, ya da kimlerin listeye dahil olmaya isteniyorsa yazının başındaki hikâyeyi aklına getirsin lütfen.

Başkalarının çizgilerini kısaltmak yerine daha uzun çizgiler çizmeye çalışsınlar.

Ha bir de tükenmez kalemle çizilenlerin silinmesi daha zor olur unutmasınlar.