Bu Köşe Yazısına “Görüldü” Atmayın Okuyun!

Birbirimize eskisi kadar kolay âşık olmuyoruz artık. Ya da oluyoruz da, hemen vazgeçiyoruz. Günümüz ilişkileri, bir yandan sonsuz seçeneğin ortasında boğulurken, diğer yandan bağ kurmayı giderek unutan kalplerin hikâyesine dönüşüyor. Kalpler mühürleniyor, kan pompalamak dışında işe yaramıyor.

Eskiden mektup beklenirdi günlerce. Şimdi "görüldü" bile yetiyor kırılmak için. Bir selamla başlayan sohbet, birkaç emojiyle bitebiliyor. Kalıcılık yerini geçiciliğe bıraktı. Çünkü artık insanlar bir ilişkiye "yetinmek" gibi değil, "daha iyisi var mı?" gözüyle bakıyor. Ve ironik biçimde, çoğu zaman yalnız kalıyor. Daha iyisinin gelmesini bekliyoruz.

Herkes kırgın, herkes duygusuz, herkes Nefsini ve bedenini doyurma peşinde. Ama ne kalbimizi ne ruhumuzu dolduramıyoruz.

Sosyal medyada herkes mutlu. Çiftler tatilde, gülümseyen yüzler, sürprizler, kutlamalar... Ama ekran dışı gerçeklik çoğu zaman sessizlik, güvensizlik, ilgisizlik. Birbirimizi izliyoruz, ama anlamıyoruz. Konuşuyoruz, ama duymuyoruz. Sevgimizi kanıtlamak yerine, görünür kılmaya çalışıyoruz.

Kimsenin özelini kutlamıyoruz. “Mış” gibi yapıyoruz. İlgilenmiyoruz. Hayırlı olsun, geçmiş olsun… gibi sözleri alışkanlık ve bıkkınlıkla söylüyoruz.

Bağ kurmak kolaylaştı ama derinleşmek zorlaştı. Bir mesajla başlıyor, bir sessizlikle bitiyor ilişkiler. Beklentiler sonsuz ama emek sınırlı. Birine ulaşmak saniyeler sürüyor, ama o kişiyi gerçekten tanımak belki de hiç mümkün olmuyor.

Günümüz ilişkilerinin en büyük sorunu belki de şu: Sevmenin ne demek olduğunu unuttuk. Sabretmenin, dinlemenin, anlamanın; kusurla birlikte kalabilmenin değerini...

Ve belki de en çok şunu hatırlamamız gerekiyor: Hiçbir algoritma, bir kalbin samimiyetini hesaplayamaz.

İYİLİK İYİDİR.