Çiftçilerden Ertuğrul Azak , “Ofis randevu vermiyor, randevu alabilen aylarca bekletiliyor. O sırada mazotcusu, gübericisi ödeme bekliyor. Çiftçiyi tüccara mahkum ediyorlar. Rezil ettiler bizi bu sene rezil! Yazık günah bu çiftçiye” dedi. Çiftçi Yasin Çolak da, “Ben bu genç yaşımda çiftçilik yapıyorum memnun değilim, hayvancılık yapıyorum memnun değilim. Çiftçiye şunu yapacağız, bunu yapacağız diyenlerin hiçbiri ortada yok. Yakıt yüzde 60, 70 oranında artış gösterdi. Yemimiz, gübremiz, ilaçlarımız, işçilik her şeyde artış var, sattığımız üründe artış yok. Çiftçi gün gün geriliyor. Zayıfladı, bitti artık. Ölecek duruma geldi” diye sitem etti. Çiftçileri dinleyen Çakırözer ise, “Elleri öpülecek çiftçi alın terinin karşılığını alamıyor. Alana kadar cebinden mazot, gübre zammıyla çekiliyor. Eskişehir’de yüzlerce binlerce, Anadolu’da yüzbinlerce çiftçi böyle. Artık çiftçiye çektirilen bu zulüm sona ermeli” dedi. BEYLİKOVA’DA ÇİFTÇİLERİ DİNLEDİ.. Artan maliyetlerin yanı sıra, arpa ve buğdayda hasadını yapan çiftçilerin Toprak Mahsülleri Ofisi’nden randevu alamaması çiftçileri isyan ettiriyor. Çiftçiler günlerce sistemden radevu alamazken, maaleyitler nedeniyle yaşadıkları mağduriyetler de katlanıyor, çiftçi mahsülünü zararına tüccara satmak zorunda kalıyor. Eskişehir’in Beylikova ilçesinde CHP Beylikova İlçe Başkanı Yusuf Baykara ile çiftçilerle bir araya gelen CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, çiftçilere çektirilen eziyetin bitirilmesi için çağrıda bulundu. “ÇİFTÇİ ÖLECEK DURUMDA” Çakırözer’in dinlediği çiftçi Yasin Çolak, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Biz üreticiyiz. Ben bu genç yaşımda çiftçilik yapıyorum memnun değilim, hayvancılık yapıyorum memnun değilim. Nakliyecilik yapıyorum memnun değilim. Hadi bir sektörün biri tutmadı. Üçü de mi tutmaz. Hadi bu bahsıtsızlık bende var, tüm memlekette mi var. İnsanların artık bir şeyleri görmesi lazım. Seçim kazanıp hükümeti kuruyorsunuz çiftçiye şunu yapacağız, bunu yapacağız diyenlerin hiçbiri ortada yok şimdi. Yakıt yüzde 60, 70 oranında artış gösterdi. Yemimiz ona keza. Gübremiz, ilaçlarımız, işçilik her şeyde artış var, sattığımız üründe artış yok. Çiftçi gün gün geriliyor. Zayıfladı, bitti artık. Ölecek duruma geldi.” TMO’dan günlerdir randevu alamadığını dile getiren çiftçi Hüseyin Arslan, “Kepazelik yakadan, paçadan aşıyor. Çitçiler olarak bu sene daha kötüyüz. Günlerdir randevu alamadık, randevu aldım bu sefer de dediler damperli araba lazım. Onu da buldum, bu sefer dediler beyaz buğday almıyoruz. Rezillik! Randevu sistemi ayrı, diğer sıkıntılar ayrı. Bu kadar da ne yapıyorlar ne ediyorlar bilmiyoruz. Arpanın fiyatı 7 bin 500 lira açıklandı. Ben tüccara 4 bin 500 liraya arpa sattım. Böyle bir şey olmaz” dedi. “3 KİLO ARPA SATIP BİR KİLO GÜBRE ALAMIYORUZ” Arslan çiftçinin mazot, gübre maaliyetlerindeki artış nedeniyle yaşadığı sıkıntıları da şöyle sıraladı: “17 bin liradan taban gübresi aldık ektik, üstüne 13 bin liradan yaprak gübresi aldık attık. Şimdi 6 bin liraya buğday satacağız, tekrar 17 bin liradan gübre alacağız. Belki de ekim zamanı 20 bin lira olacak bu gübre. Alıp ekemeyeceğiz. İmkanı yok. Sabah gelirken sordum dab gübresi 19 bin 800 lira. 5 bin liraya arpa sat, 3 kilo arpa vereceksin de gübre alacaksın. Sadece gübresi bu, tohumu yok! 5 bin liradan satacaksın 15 bin liradan tohum alacaksın. Nasıl yapacağız. İşçilik maaliyetleri de arttı. Her şey çiftçiye yıkılıyor. Çiftçi büyük zarar ediyor.” “ BU SENE BİZİ REZİL ETTİLER” Çiftçilerden Ertuğrul Azak ise çiftçinin tüccara mahkum edildiğini söyledi. Azak, “Masa başında randevu alım sistemi çıkardılar. Bu öyle olmuyor. Çiftçi kamyonunu buluyor randevu bulamıyor. Randevu alıyor, kamyon bulamıyor. İndir yere bindir kamyona, indir yere bindir kamyona bunların hepsi maliyet. Yazık günah bu çiftçiye! Rezil ettiler bizi bu sene rezil! Bir kamyonda yarı yarıya kaybımız var. Tonda 2 bin, 2 bin 500 lira zararımız oluyor. Devletin açıkladığı fiyat ile esnafın aldığı arasında yüzde 40 fark var” dedi. “DEVLET ÇİFTÇİNİN MAHSULÜNÜ ALMAMAYA UĞRAŞIYOR” TMO’nun çiftçinin mahsulünü almamak için çabaladığını aktaran çiftçiler, “Vadeli gübre, vadeli mazot aldık. Getiriyorsun vadeli arpa, buğday satıyorsun. Bir ay, bir buçuk ay sonra paranı al alabilirsen. Adam parasını istiyor ne vereceksin, nasıl vereceksin. Mecbur tüccara gidiyorsun. Tüccar ofisin 7 bin liraya aldığını 4 bin, 4 bin 500 liraya alıyor. Gebe bırakıyorlar milleti tüccara göndermeye. Maksat zaten almamak. Almamaya uğraşıyorlar, tüccara yönlendiriyorlar. Eziyet çektiriyorlar burada millete, ve bıkıp giden de var. Lanet olsun diyor. Her akşam arıyor mozotcu, her akşam arıyor gübreci ödeme için. Ne yapacak, başka çaresi kalmıyor tüccara gidiyor” diye sitem etti. “ÇİFTÇİNİN KOOPERATİFİ ÇİFTÇİYİ EZİYOR” “Çocuğum 2 haftadır uyumuyor randevu alabilmek için. Uğraşa uğraşa randevu bulamadı. Sonunda Kasım’ın 3’üne randevu verdiler. Böyle bir sistem olur mu anlamadık biz” diyen çiftçiler, “Bir de para mevzusu var. Bir ay sonra parayı verecekler. Şimdi adam gübre aldı, Tarım Kredi Kooperatifi’ne borcu var. Tarım krediden gübre aldın, ödeme günü geldi ödeyemedin faiz işliyor. Ama senin verdiğin mahsüle faiz yok. Kaldırdığımız mahsül biçerci ile kamyoncuya anca yetiyor. Çiftçinin kooperatifi çiftçiyi eziyor. Onlar da para vermiyor geleceksin benden gübre alacaksın, başka bir şey alacaksın diyor” dedi. “ELLERİ ÖPÜLESİ ÇİFTÇİNİN YAŞADIĞI ZULMÜ BİTİRİN” Çiftçileri dinleyen Çakırözer, çiftçiye yapılan eziyetin bitirilmesi çağrısında bulundu. Çakırözer şöyle konuştu: “Beylikova’da çiftçi kardeşlerimiz, nakliyeci kardeşlerimizle bir araya geldik. Hepsi ofise buğdayını, arpasını vermeye çalışıyor. Sıkıntılar diz boyu. Haftalardır randevu bekiyorlar. Bütün aile, çoluk çocuk internetin başında randevu almaya çalışıyor. Randevuyu aldık diyor, kamyon, biçerci sıkıntısı çıkıyor. Çiftçinin derdi bitmiyor. Orada gübreye, mazota zam geliyor. Elleri öpülecek çiftçi alın terinin karşılığını alamıyor. Alana kadar cebinden mazot, gübre zammıyla çekiliyor. Çiftçimize çektirilen bu zulüm artık sona ermeli. Eskişehir’de yüzlerce binlerce çiftçi, Anadolu’da yüzbinlerce çiftçi böyle. Köy köy, silo silo dolaşıyor ki ürününü verebilsin. Verilen sözler neydi? Arpada, buğdayda 7 bin 500, 8 bin lira sözler verildi. Ama işte esnafa gittiğinde 4 bin 500’e kadar ürününü verebiliyor çiftçi. Çiftçi alın terinin karşılığını, hakkını alamıyor. Artık çiftçiye çektirilen bu zulüm sona ermeli.”