GÜNDEM

Çakırözer’den Çarpıcı İddia: Yangın Ortasında Kalanlara Ayrılın Denmedi mi?

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Seyitgazi’deki orman yangının bulunduğu bölgede Eskişehir Haber Ajansı Medya Grup Başkanı Soner Yüksel’e açıklamalarda bulundu.

Çakırözer, hayatını kaybeden şehitlerimiz için kendini borçlu hissettiğini söyleyerek, “Öncelikle başımız sağ olsun. Eskişehir’imiz, Denizli’miz, Ankara’mız, Karabük’ümüz… Şehitlerimizin memleketlerinden bahsediyorum. Hepimizin yüreği yanıyor. Ulusumuzun başı sağ olsun. Biz burada konuşuyoruz; kayıpları konuşuyoruz, yaralıları konuşuyoruz ama orman bölge çalışanları hâlâ oradalar. İtfaiyeciler orada. Sivil toplum kuruluşları, kayıplarına rağmen sahadalar. AKUT gönüllüleri orada. Belediyelerimizin tamamı elinden geleni yapıyor. Bu yüzden, onlara bir kez daha minnetimizi ifade etmek isterim. Ancak, en ufak bir ihmal varsa bunun ortaya çıkarılması şart. Bu, hayatını kaybeden şehitlerimize karşı bizim en temel ahlaki ve vicdani borcumuzdur. Onlar hayatlarını neden kaybetti, nasıl kaybetti? Bunun net olarak ortaya konması gerekir” dedi.

Şehitler, yangın ortasından ayrılmakla ilgili direktif almamışlar

Çakırözer açıklamasında şunları kaydetti: “Bakın, ben şu an konuşuyorum ama isim vermeyeyim, kurum da vermeyeyim. Diyorlar ki: ‘Aynı yerdeydik, aynı noktadaydık. Hızlı bir manevra yaparak çıkabildik.’ Demek ki eğitimi almış, tecrübeli, tatbikatını yapmış olanlar kurtulabildi. Hatta sizin iddianızı ben de şöyle destekleyeyim: Ben de birçok kişiyle görüştüm. Onlar da aynı şeyi söyledi. O manevrayı yapanlar, içeride kalan diğer arkadaşlara da uyarıda bulunmuş. ‘Siz de çıkın’ demişler. Ancak şöyle bir beyan var: ‘Gitmekle ilgili bir direktif almadık. Bu yüzden kalmak zorundaydık…”

Koordinasyon sıkıntısı yaşandı mı?

Çakırözer, koordineli çalışmak konusunda sıkıntıların yaşandığını belirterek “Şimdi şu soruları sormak zorundayız: O direktif verildi mi, verilmedi mi? Bir ihmal var mıydı? Orada bir organizasyon eksikliği, yönlendirme hatası, koordinasyon zafiyeti yaşandı mı? Bunların tamamı, kimse kayırılmadan, eksiksiz şekilde soruşturulmalıdır. Çünkü birçok soru işareti var” ifadelerini kullandı.

“Şehit olan işçiler eğitimsiz ve tecrübesiz olabilir”

Çakırözer, yangında hayatını kaybeden işçilerin büyük kısmının yeni göreve başladığını ve yeterli eğitimi alıp almadıklarının mutlaka araştırılması gerektiğini söyledi. Hayatını kaybedenlerden Tolunay Kocaman ve Eyüp Dereli’nin yangından kısa bir süre önce göreve başladığını aktaran Çakırözer, “Tolunay kardeşimiz iki ay önce işe girmiş. Eskişehir’in diğer kaybı Eyüp arkadaşımız, o da yine iki ay önce Büyükşehir Belediyesi Yol İşleri’nden Orman Bölge’ye geçmiş. Ormancılıkta daha tecrübesi yok. Bunların mutlaka soruşturulması gerekiyor. Madem savcılıklar bu işe el koydu, bu durumlara bakılması lazım. Alana sürülen orman işçileri eğitimli mi? Tatbikatını yapmış mı? Ne kadar eğitimli ve ne kadar deneyimliler? ‘Hepsi mevsimlik alınıyordu’ diye duyuyoruz. Mevsimlik alınanlar için de bir tecrübe gerekiyor. Rüzgar olduğu ne yapacaksın? Sıcaklık arttı ya da azaldı ne yapacaksın? Şehit olan vatandaşlarımız için ‘biz direktif almadık, dönemeyiz’ dedikleri iddia ediliyor. Bunun mutlaka soruşturulması gerekiyor. Hepsinin ekipmanları tam mı? Ben burada bir ihmal olduğunu düşünmek istemiyorum. Alana gönderiyorsun ama malzemesi ince ya eksik…Olmaması gerekiyor. Olduysa da hesabının sorulması lazım” diye konuştu.

“Yangın söndürme uçağı yapamamak, 40 yıllık ihmaldir”

Yangınla mücadeledeki en büyük eksikliklerden birinin hava araçları olduğunu vurgulayan Çakırözer, şunları söyledi: “Ben 50 yaşındayım. 40 yıldır biz ‘bizim yangın söndürme uçağımız olmadığını’ konuşuyoruz. ‘Savaş uçağı’ ya da ‘İHA üretiyoruz’ diye övünüyoruz. TEI, Roketsan, Aselsan gibi tesislerimiz var. Bu tesislerde, özel sektör elini cebine atmasın diye devlet tarafından kredi ve fonlarla destekleniyor. Devlet teşvik versin, bizim de büyük bir yangın söndürme uçağımız olsun. Türk Hava Kurumu’ndaki uçakları beğenmediler, sattılar. Yıllarca kullanmadılar. O zaman beğendiğini kendin yaptır. Dünyanın satın aldığı İHA’ları, SİHA’ları üretebiliyorsak, bütün savaşlarda kullanılan yeni nesil savaş uçağının prototipini üretip uçurabiliyorsak, bir yangın söndürme uçağına da rahatlıkla yapabiliriz. Burada büyük bir eksiklik var. Meclis’te gelen kanunları biliyoruz. Kimlere ne teşvik veriliyor, kimlerin hangi borcu affediliyor. O zaman gel burada sen de yangın söndürme uçağı filosu kur. 20 yılda teşvik verilseydi, dünyanın bir numaralı filosuna sahip olurduk.”

“Cumhurbaşkanın kamuoyuna açıklama yapsın”

“Cumhurbaşkanının, iktidarın ve ilgili bakanın; her türlü tedbirin alındığı, koordinasyonun düzgün işlediği ve yeterli tatbikatların yapıldığına dair kamuoyuna açıklama borcu vardır,” diyen Çakırözer, yetkililere şu soruları yöneltti: “Bunlar yeterli eğitimi aldı mı? Ekipmanlar yeterli miydi? Elbisesi, maskesi yeterli mi? Yangın söndürülmesi noktasında kararlar zamanında ve doğru alındı mı? Personel doğru yönlendirildi mi? Kurtulanlar nasıl kurtuldu? Kurtulamayanlar neden kurtulamadı? “

“AKUT’un görev tanımı netleşmeli”

Alanda hayatını kaybedenlerin arasında AKUT gönüllülerinin de bulunduğunu hatırlatan Çakırözer, “AKUT, yangın söndürmede devreye girmeli midir? Yoksa afetlerde mi olmamalıdır? AKUT’un bir yangın söndürme pratiği var mıdır? Türkiye’de binlerce gönüllü var. Ancak bu gönüllülerin ateşin içine sokulması doğru mu? Ne ölçüde sokulmalıdır. Bence bunları tartışmamız gerekiyor” dedi.