CHP Eskişehir'e Kayyum mu Atanacak?

Celal Tan CHP Eskişehir örgütü ile ilgili çarpıcı bir iddiayı dile getirdi. Son günlerde CHP'nin Eskişehir örgütünün görevden alınacağı ve seçime yeni yönetimle gidileceği konuşuluyor.

Beni yakından tanıyanlar iyi bilirler, muzır neşriyatları olan bir âdem değilim. Ancak duyduklarımı, bildiklerimi saklamak yerine paylaşırım.

Şahsen sokakta konuşulanın, insanların sohbet aralarına sıkıştırdığı düşünce ve tavırların da diğer insanlarca bilinmesini isterim.

Bunlardan birisi de CHP İl ve ilçe yönetimleriyle ilgili bir mevzu.

Son günlerde bir dönemin meşhur Pazar toplantılarından eksik olmayan ama nicedir parti binasının yanından bile geçmeyen müşfik arkadaşların bir iddiaları var.

Kasım ayına kalmadan CHP’nin il ve ilçe yönetimlerinin genel merkez tarafından görevden alınacağı ve 2023 seçimlerine CHP’nin yeni teşkilatlar ile gireceğini söylüyorlar.

Ben böyle bir şey olacağına, böyle bir yol izleneceğine pek inanmıyorum. Bu muhtemelen mevcut örgütün dışında kalmış ya da rakibi olanların çok istediği ve öyle olmasını istedikleri için yaydıkları bir tesellidir diye umuyorum.

Hatta arkadaşlar kayyum kelimesini pek kabul etmiyor ama ben “CHP kayyuma kalmaz” diye Namütenahi bir güven içindeyim.

Sorun şudur ki CHP’lilerin çoğunda bu güven ve inanç yok.

Bir dedikodunun peşine kolayca takılıp gidiyorlar. Mevcut örgütü sevmiyor, arkasında Kazım Kurt ve Odunpazarı kadrosu var diye istemiyorlar.

Olmaz, olmamalı, olmaması gerekli ama…

Ama diye başlayan şartlı cümlelerin içinde neler saklı herkes biliyor.

Ve bilinen bir şey daha var ki yaklaşan seçim sürecinin böyle metazori ile verimli olmasına imkân yok.

O yüzden daha önce de yaşanmış bu kayyum il yönetimi dedikodusunu hiç gündeme almamak sağlıklı olmaz.

İl Başkanı olması bir yana, CHP içinde kendi ve ekibiyle parti içi muhalefeti çok iyi bildiğini bildiğim Recep Taşel’in bu konuda şapkasını önüne koyması lazım.

Çünkü şimdilik üstü kapatılsa dahi çanlar onun için çalıyor.

Neden mi?

Taşel’in aday olduğu ve kazandığı kongrede CHP’nin Ahmet Ataç ve Yılmaz Büyükerşen gibi iki ana damarına bir operasyon yapıldı. Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler oldu. Beynelmilel ağırlığı olan bir Büyükerşen’in böyle kongre çekişmelerine sıkıştırılması pek kolay affedilmiyor.

 

Açıkçası Taşel’in CHP İl Başkanı olarak destek alabileceği tek isim var. Hatta belki de vardı diyebiliriz. O isim bildiğiniz gibi Kazım Kurt…

Üstelik yine biliyoruz ki bazı önemli parti etkinliklerine Büyükerşen, Ataç ve CHP Milletvekili Jale Nur Süllü çağrılmadı hatta belediye binasından görüp valilik alanındaki etkinliğe katılım sağlanan günler gördük.

 

Yine il yönetiminde yer alan bazı delegelerin çarşaf listede yer alan ve Büyükerşen’in PM adayı Nuray Akçasoy ismine destek vermemeleri bir yana Gaye Usluer’in kazancını sahiplenip “örgüt kazandı” diye bol bol paylaşım yapmaları gibi nice işin faturası örgütün lideri konumunda olan Taşel’e kesildi.

O süreçte Kazım Kurt ile Ahmet Ataç arasında defalarca denemeye rağmen ısınmayan suların ve o suları sürekli karıştıran bazı aktörlerinde katkısı ile CHP Eskişehir’de klik klik oldu.

Veee geride bıraktığımız günlerde, önce parti içinde gerek maddi kaynak ile ilgili sıkıntılar sonra il yönetiminin içinde keyfe keder, başkana bile sorulmadan alınan kararlar pek tabi ilçe örgütlerinin bile il yönetiminden izinsiz bazı ziyaret ve etkinlik yapmaları sonrası ortaya çıkan dedikoduları tek tek anlatmaya gerek yok sanırım.

Taşel içinde bulunduğu ehvenişer durumda bir tercihe gitti ve yönetim içinde kimseye sormadan görev değişikliği yaptı.

Bunun Kazım Kurt cephesinde sürekli Taşel’i kollayanlara karşı yapılan bir meydan okuma gibi algılandığı ve hatta o kanat tarafından istifasının istendiğini de bilmeyen yok sanırım.

Erdal Çakıcıer’in bir an içinde kahramanlaştığı tabloda Taşel’in Kurt gibi bir desteği kaybettiğini söyleyenler haklı çıkabilir.

Biraz uzun tuttum affedin…

Şimdi yazının başına dönmek istiyorum.

CHP Eskişehir’de Türkiye tarihinin en kritik seçiminde sanki genel seçim bitmiş ve yerel seçim daha önemli gibi bir algıyla mı girecek?

Genel seçim için yapılan çalışmalarda metazori bir işbirliği ile verim sağlanabilecek mi?

Makam olarak normalde tüm yerel yönetimlerin bile üstünde olan bir il başkanının ilçe belediye başkanlarına bile tesiri olamayacak ise örgüt nasıl güçlenecek?

Sonuç olarak benim ihtimal vermediğim CHP yönetiminin genel merkezce görevden alınıp seçime başka bir yönetimle gidileceği dedikodusunu Taşel ve diğer örgüt yöneticileri bence ihtimal kapsamına alsın.

Doğruyu söylemem gerekirse ben CHP Kayyum ile yönetilsin istemem. İstemeyen pek çok CHP’lide tanıyorum ama, isteyenlerin daha çoğunluk olduğunu da bir o kadar eminim.