CHP kongre sürecini tebessümler ve şaşkınlıklar ile takip ediyorum.
Delege seçimlerinde yaşanan gerginlikler, sonuçlar üzerinden yapılan manifestler, kavgalar, tüzük ve adalet arayışları, iddialar, savunmalar, sosyal medyaya yansıyan paylaşımlar falan…
Tebessüm ve şaşkınlıkla izleme sebebim ise şu,
Birincisi bu seçim sürecinden bir demokrasi şenliği beklenmesi, kimsenin kimseye baskı kurmadığı, belediye başkanları ya da mevcut örgütlerin etliğe,sütlüğe karışmamasını beklemek. Buna tebessüm ederim.
İkincisi yani şaşkınlık sebebim ise,
Bugün kendilerine baskı yapıldığını, üyelerin arandığını, belediye gücünün kullanıldığını söyleyerek duruma itiraz eden münferit bazı isimler hariç genelinin daha geçen seçime kadar bugün eleştirdikleri şeyleri kendilerinin ya da bugün eleştirdikleri isimlerle birlikte yapıyor olmaları…
Zannedersin ki her şey ilk kez yaşanıyor!
Yahu yıllardır hep aynı filmi izledik. Yıllardır aynı aktörlerin özellikle liste ustasıyım diye ahkam kesenlerin zaman zaman Tepebaşı zaman zaman Odunpazarı ayağındaki mühendislik hikayelerini dinledik. Sadece il kongresi değil ne zaman ön seçim nidaları atılıp, kısmi ön seçimlerde girilen pozları ya da itirazları da hafızamız aksamadığı sürece çok iyi hatırlayacağız.
Güç elindeyken yapılana, güç elden gittikten sonra konulan itirazın benim nazarımda pek bir hükmü yok…
Görünen o ki tebessümle izlemeye devam edeceğiz….
****
Rahmi Çınar İletişimsizliği
Bugün 3. kez Odunpazarı İlçe Başkanlığına aday olan Rahmi Çınar aslında CHP kongre sürecinin bu kadar tartışılmasında ki baş aktör.
Çünkü şu bir gerçek ki dışarıya karşı Çınar’ı desteklediğini iddia eden belediye başkanları da dahil kendisini başarılı bulup, yeniden seçilmesini gönülden istiyor demek iyimserlik olur.
Görünen o ki Çınar favori olarak seçimlere girecek ve seçilecek ama bu kendisinden ziyade Kazım Kurt’un ağırlığı ve vesayetinden kaynaklı olacak.
Çünkü bu dönem ilk kez şahit oldum ama Çınar’ın neden fazlaca tartışıldığını anladığım bir dönemdeyim.
Kendisi sol sosyal demokratım diyor ama ne başka bir düşünceye ne de en ufak eleştiriye tahammül edemiyor.
Malumunuz süreç başladığında Çınar’ın favori aday olsa dahi benim nazarımda çok başarılı olmadığını ve tartışıldığını dile getirmiştim. Bu bir gazetecilik eleştirisidir. Ancak kendisi bu eleştiriye karşı sitemkar bir tutuma girmiş.
Görev süresi boyunca bir kez telefonla görüşmediğim, bir kez medya ziyareti yapmamış, bir kez dahi gazeteciler günü kutlama zahmetine dahi girmemiş bir ilçe başkanının iletişimsizliklerini sorgulayacağı yerde sitemkar mesajlar yollamasını bir kenara not edelim. Bu ciddi bir eksikliktir.
Ancak sahada haber yapan muhabire onun bir emekçi olduğunu unutarak, onun yaptığı haberi onaylayan ya da yayınlayan müdürlerini es geçerek yüklenmek, hem kendisine demeç vermeyip hem de başkasının iddialarını haber yaptığı için “ tek taraflı haber yapıyorsun” diye yüklenmek eksiklik değil bir hatadır.
Açık konuşmak gerekirse ben yıllarca sahada muhabirlik yaptım. Akşam haber sunup, köşe yazıp gündüz sahadaydım. Ve çoğu zaman ağır eleştiriler yaptığım nice isimle sık sık karşılaşıyordum. Ve Milletvekili Salih Koca dışında hiçbir Ak Parti üyesinden tek bir tavır, aba altından sopa gösterme, suçlama görmedim.
Hatta patron aramak yerine beni arayarak kendini izah etmeye çalışan ya da eleştiriye incelikle cevap veren sayısı çok fazla olmuştu. 2018 seçimlerinde bir gazeteci değil bir belediye mensubu olarak karşısında korakor mücadele ettiğim Volkan Doğan dahil…
O yüzden başta sahada yer alan emekçi kardeşlerime olan tavır konusunda kendisini sol sosyal demokrat diye tanımlayanlar bence biraz düşünsün. Bir dertleri varsa oradaki emekçi değil amirleri olarak bize ulaşabilirler.