CHP Eskişehir ilçeler kongre süreci sona erdi. Sadece il kongresi kaldı. Dolayısıyla geride kalan kongre sürecinin röntgenini çekme vakti geldi. Kongre öncesi, CHP’de dengeler yerinden oynayacak, özellikle Odunpazarı İlçe Başkanı Rahmi Çınar’ın işi çok zor, muhalefet kazanacak tarzı saptamalar olmuş ve gündemi hayli meşgul etmişti.
Ancak o dönemde de sıklıkla yazdığım ve belirttiğim gibi parti içi “muhalefet” bugüne kadar ülkenin gerçek sorunlarına dair tek kelam etmezken, “Talat gitsin, Rahmi gitsin, Tevfik gitsin” anlayışıyla hareket etmeyi siyaset zannetti. Oysa bunun demokrasiyle hiçbir ilgisi yoktu.
Demokrasi dediğimiz şey yalnızca sandığı kurup en çok oyu alanın kazanması değildir. Demokrasi, bu ülkenin ve bu kentin insanlarının sesini duymaktır. Yoksulların, çiftçinin, öğrencinin, haksızlığa uğrayanın yanında durmaktır. Demokrasi, iktidarın karşısında dimdik duran, sokaktaki yurttaşın derdini dile getiren bir iradedir.
İşte bu yüzden mevcut başkanların karşısına ciddi bir aday çıkamadı. Siyasetlerini, politik temellerini sadece hedefe koydukları kişileri devirmeye odakladılar.
Çünkü halk da örgüt de görüyor: Sadece koltuk kavgası yapanlarla yol alınmaz. Göreve devam eden mevcut yönetimleri devirmenin tek yolu politika geliştirmek ve toplumun geneli ile ilgili söz söyleyebilmekten geçiyordu. Çünkü gerçek güç, koltuğa değil, örgütün iradesine ve toplumsal taleplere dayanır.
Yalaz Güçlenerek Çıkacak
Buradan hareketle açıkça ifade ediyorum ki; kongre günü geldiğinde herkes görecek. Bugün esen fırtınalardan, koparılan tartışmalardan eser kalmayacak. Talat Yalaz seçimi çok rahat alacak, güven tazeleyecek. Üyelerinin desteğiyle güçlü bir yönetim kurarak İl Başkanlığı’na devam edecek. Çünkü örgüt, kimin gerçek anlamda CHP’ye güç kattığını, kiminse sadece laf ürettiğini çok iyi biliyor.
Yeni Bir Siyaset Dili Doğuyor
Unutmayalım: Parti içi demokrasiyi eski tip siyasetle karıştıranlar artık kaybedecek. Yeni bir siyaset dili doğuyor ve genç, dinamik, hareketli, yüzünü ezilen, mağdur ve sorunlarına çözüm bekleyen insanlara dönen, eylemliliğe dayanan bir anlayışla gücünü halkın taleplerinden alan politikayı yakalayanlar kazanacak.
Kazanan, masalarda hesap kitap yapanlar değil, sokakta halkın yanında olanlar olacak. Geleceği belirleyecek olan da işte bu yeni siyaset dili olacak. CHP, kendi içindeki ayak oyunlarını geride bıraktıkça toplumun gerçek gündemini yakalayacak ve halkla bağını güçlendirecek.