GÜNDEM

CHP'li Arslan'dan Yalaz'a Ağabey Tavsiyesi: Şımarma Yoluna Devam Et!

CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada hem Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasal tabloyu değerlendirdi hem de parti örgütüne birlik, cesaret ve direnç çağrısında bulundu.

Arslan, konuşmasında “Cesaretle esaret sözcükleri arasındaki fark bir harftir. Eğer cesaretin ‘c’si düşerse esaret başlar.” ifadeleriyle dikkat çekti.

“Kongreler, sadece geçmişin değil geleceğin de değerlendirme zemini”

CHP’li Arslan, kongrelerin yalnızca geriye dönük değerlendirmeler değil, geleceğe dair yol haritalarının da belirlendiği süreçler olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Kongreler aslında görev alındığı tarihten itibaren geriye dönük değerlendirmeyi içermekle birlikte aslında bundan sonrasına yani geleceğe yönelik olarak da neyi nasıl yapıp yapamayacağımızla ilgili değerlendirmelerin yapılması gereken zeminler. O nedenle Cumhuriyet Halk Partisi'nin içinde bulunduğu kongreler ve kurultay süreci aslında bir anlamda bir yanıyla direnişi ortaya koyarken öte yandan sadece direnişle sınırlı kalmayıp Türkiye'nin önüne bir gelecek projesi koyma iddiasını taşıyan ve bunu da yerine gereğiyle getirecek olan bir platforma dönüşüyor.”

Arslan, yaklaşan kurultay sürecine de değinerek, “Göreceksiniz bizim görmemizden daha kıymetlisi, ülkemizin milyonlarca yurttaşı görecek ki planlanan kurultayımızda ‘Evet, ya bize dair birileri bir şeyler söylüyor’ diyerek kulak kabartacak o program değişimimizde, o hükümet programı açıklamamızda.”
ifadelerini kullandı.

“Bu süreç sadece yönetici seçme meselesi değil”

Kongre sürecinin yalnızca yöneticilerin veya delegelerin belirlenmesiyle sınırlı olmadığını vurgulayan Arslan, “Bu kongreler süreci sadece il başkanı, ilçe başkanı ya da yöneticileri kimler olsun kimler kurultay delegesi olsun hedefi kadar küçülttürecek bir noktada değil. Biz bir yanıyla yönetim anlayışımızı ortaya koyarken öte yandan da Türkiye'nin geleceğine dokunmak istiyoruz.” dedi.

“İktidar siyasi darbe iklimini sürdürüyor, ekonomik kırım uyguluyor”

Arslan, mevcut iktidarın hem siyasal hem ekonomik açıdan ülkeyi çıkmaza sürüklediğini belirterek, “Bu iktidar bir yanıyla siyasal darbe girişimiyle hatta o girişimi açmıştır. Darbenin kendisine göz örtülmüş ve hala devam etmektedir. O yönüyle siyasi darbe iklimini, politikasını sürdürürken aklımızdan çıkartmamalıyız ki öte yandan ekonomik ve sosyal bir kırım uygulamaktadır.” dedi.

Bütçe çalışmalarına ilişkin de uyarıda bulunan Arslan, “Bütçe çalışmalarına başladık. 2026 yılı, 2025’ten çok daha ağır geçecektir. Zira meclisin önüne getirilen bütçe kanunu, vergi gelirlerinde beş trilyonluk bir artışı öngörmektedir. Bu şu anda yoksullaşan, açlık sınırının altında yaşayan, işsizlikle başı belaya girmiş yurttaşlarımıza daha fazla vergi, daha fazla hayat pahalılığı, daha fazla zam olarak karşımıza çıkacak.” diye konuştu.

“75 milyon insan yoksulluk, 12 milyon insan işsizlikle boğuşuyor”

CHP’li Arslan, Türkiye’de derinleşen yoksulluğa dikkat çekerek, “Bu ülkede en az yetmiş beş milyon insanımız yoksulluk, açlık sınırının altındadır. Yaklaşık on iki milyon insanımız işsizlikle boğuşmaktadır. Bunların her biri doğrudur. Ama bize düşen görev bu insanlarımızı bulunduğu bu ortamdan nasıl çıkaracağımızı ortaya koymaktır.” ifadelerini kullandı.

“İmamoğlu bugün zindandaysa, kimsenin güvencesi kalmamıştır”

Arslan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun siyasi baskılarla karşı karşıya olduğunu hatırlatarak, “Bugün birinci yılında hâlâ cezaevindeyse, on beş buçuk milyon insanın oy kullanarak Cumhurbaşkanı adayı ilan ettiği Sayın İmamoğlu bugün Silivri zindanındaysa sadece zindanla kalmakla olmaz. On sekiz Mart tarihine geri dönün lütfen. Sayın İmamoğlu İhsan sofrasından diploması iptal edildiğinde bir cümle kullanmıştı. ‘Bu saatten itibaren bu ülkede kimsenin hiçbir güvencesi kalmamıştır’ demişti. Evet, şu anda yaşadığımız da odur.” dedi.

Arslan, iktidarın yalnızca muhalefet mensuplarını değil, ailelerini de hedef aldığını ifade ederek, “Artık ailelerine yönelik olarak da elli yıllık, altmış yıllık şirketlere bir anda el konuluyor. İnsanların aileleri mağdur ediliyor.” şeklinde konuştu.

“Cesaretle ayağa kalkmak zorundayız”

CHP’lilere seslenen Arslan, mücadele çağrısında bulundu:

“Hiçbirimizin şikayet etme, sızlanma, bahane üretme hakkı yoktur. Cesaretle esaret sözcükleri arasındaki fark bir harftir. Eğer cesaretin ç’si düşerse esaret başlar. O halde Cumhuriyet Halk Partisi'nin tüm siyasal kadroları cesaretle ayağa kalkmak zorundadır. Zorundadır ki bu mesele toplumsallaşsın, siyasallaşsın, sokaktaki milyonlarca insanımızın korkuları o cesaret duygusuyla yok edilsin.”

“Bu dava, açlara ekmek, işsizlere iş bulma davasıdır”

CHP’nin tarihsel sorumluluğuna değinen Arslan, “Bizim davamız Yılmaz Güney'in dizelerinde olduğu gibi işsizlere iş, açsızlara aş, ceketsizlere ceket, ayakkabısızlara ayakkabı bulma davasıdır. Bizim davamız Mustafa Kemal’in bize emanet ettiği cumhuriyeti, laik, demokratik, sosyal ve hukuk devleti nitelikleriyle sonsuza kadar yaşatma sorumluluğudur.” dedi.

“Eskişehir, Cumhuriyet’in kendisidir”

Eskişehir’in aydınlık yüzünü Türkiye’ye göstermek gerektiğini söyleyen Arslan, “Eskişehir, cumhuriyetin kendisidir. Atatürk’ün ilke ve devrimlerinin yılmaz savunucusudur. Önümüzdeki hafta mitingde Eskişehir’in aydınlık yüzünün mutlaka Türkiye’ye gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum.” sözleriyle çağrıda bulundu.

“Demokrasiyi savunuyorsak blok listeye değil, üyeye güvenelim”

Parti içi demokrasiye de değinen Arslan, blok liste uygulamasına karşı çıkarak şunları söyledi:

“İlk defa il kongresinde blok liste kararı aldık. Bir yandan ön seçim olsun savunusunu yaparken öbür yandan blok listelerle adaylarımızı getirmeye kalkarsak demokrasiyle çelişiriz. Milletvekili kanununda da düşüncemi ifade ettim. Cumhuriyet Halk Partisi'nin Cumhurbaşkanı adayını biz üyelerimizle belirlediysek, kurultayımızda genel başkanını da üyeyle belirleme cesaretini göstermeliyiz.”

“Talat kardeşim, şımarmadan yoluna devam et”

Konuşmasının sonunda yeniden aday olan İl Başkanı Talat Yalaz’a seslenen Arslan, “Sevgili Talat benim kardeşim. Başarılar diliyorum. Ama bir abi tavsiyesi: Yolundan dönme kardeşim. İnandığın değerlerden sapma, ilkesel siyasal mücadeleni ver. Sakın sana aşırı özgüven yüklemesi yapmasın. Şımarmadan yoluna devam et. Türkiye siyaseti senin gibi bir kardeşimizin kazanacak.” dedi.

“Direnmek yetmez, geleceği de kurmalıyız”

Arslan konuşmasını, “2026 daha da zor geçecek, bundan emin olabilirsiniz. Ama bize düşen görev bir yandan direnmek, diğer yandan da Türkiye'nin önüne koyacağımız gelecek projesiyle milyonlarca yurttaşımızı aydınlık yarınlara taşımaktır.” sözleriyle tamamladı.