Eskişehir Ticaret Odası’nın (ETO) ve Metin Güler’in en büyük şansı, sivil toplum kuruluşlarının (STK) artık bir hükmünün kalmaması; ancak bu durum aynı zamanda şehirlerin de en büyük şanssızlığıdır…
Pazar akşamı, uzun yıllardır tanıdığım hemşerim, iş insanı ve ağabeyim Fatih Keskin’in oğlu Yasin Keskin’in düğün törenine katıldım. Tanıdık birçok ismin yer aldığı kalabalık davette, zaman zaman güncel konuların konuşulduğu sohbetlere eşlik ettim. Sanayi ve iş dünyasından pek çok ismin bulunduğu bu ortamda, sohbetler dönüp dolaşıp Eskişehir Ticaret Odası’na ve yaklaşan seçimlere geldi.
***
Görüşlerine başvurduğum hemen herkes, artık sivil toplum kuruluşlarının bir hükmü kalmadığı konusunda hemfikirdi. Mevcut siyasi iklimin, STK’ları olması gereken yerden çok uzağa ittiği; toplumun genelini ilgilendiren meselelerle uğraşmanın ise ciddi bir maliyete dönüştüğü sıkça dile getirildi. Bu şartlar altında, STK’ların adeta bir formaliteye dönüştüğü değerlendirmesi hâkimdi…
Söz ETO’ya geldiğinde ise tablo daha da karamsardı. Yapılan yorumların çoğu, mevcut yönetimin yorgunluğuna ve bu yorgunluğun beraberinde getirdiği vizyon eksikliğine işaret ediyordu.
***
Peki, böyle bir durumda yeni adayların çıkması gerekmez mi?
İşte tam bu noktada, STK başkanlıklarının artık bir prestijden çok angarya gibi görüldüğünü, mevcut yöneticilerin ise “suya sabuna dokunmadan” görevlerini sürdürdüğünü belirten görüşler öne çıktı.
Kabul edelim; ne ETO eski ETO, ne de Metin Güler eski Metin Güler.
Ancak buna rağmen neden güçlü bir aday ve adaylar çıkmıyor?
***
Zamanında ciddi projelerle kamuoyunun karşısına çıkan Erdoğan Tekgöz’ün ismi tekrar gündeme geldi. Gözlerin çevrildiği Tekgöz, ETO başkanlığı fikrinin artık aklının ucundan bile geçmediğini açık bir dille ifade etti. Eskişehir’in bu anlamda ciddi bir fırsatı kaçırdığına hayıflanmakla yetindi.
Sohbette adı sık sık anılan isim ise Murat Özcan’dı. Uzun süredir adı ETO başkanlığı ile anılan Özcan’ın, belli bir çevre tarafından oldukça sevildiği söylense de, bu sevginin sandıkta karşılık bulup bulmayacağı konusunda ciddi şüpheler vardı.
İşin ilginç tarafı, "Metin Güler yeniden aday olacak mı?" sorusu birkaç kez gündeme gelmesine rağmen, kimse bu konuda net bir bilgiye sahip değildi. Daha da önemlisi, mevcut yönetim kadrosundan herhangi bir ismin aday olacağına ihtimal veren kimse yoktu. Böyle bir isim çıksa bile kazanma şansı olmadığı düşünülüyordu.
***
Neticede bir düğün gecesinde yapılan bu dağınık ama samimi sohbetlerden şöyle bir çıkarımda bulunmak mümkün: Eğer Metin Güler aday olursa, çok fazla öne çıkmamasının ve az konuşmasının avantajını yaşayabilir. Zira Eskişehir iş dünyasının ETO’dan büyük bir beklentisi kalmamış gibi görünüyor.
STK’ların etkisizleştiği, adayların çıkmak istemediği, mevcut yapıların ise vizyon üretmekten uzak olduğu bir tablo. Belki de bu, sadece ETO’nun değil, şehrin de makus kaderidir…
***
Düğüne gelirsek; adeta bir yıldızlar geçidi olan nikah şahitleriyle dikkat çeken bu özel günde, Fatih Keskin’in her davetlisiyle tek tek ilgilenmek için büyük çaba gösterdiğine tanık oldum. Anemon Otel’de gerçekleşen düğünde nikahı Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç kıyarken; çiftin nikah şahitliğini 22. Dönem AK Parti Eskişehir Milletvekili Fahri Keskin, 26. ve 27. Dönem AK Parti Eskişehir Milletvekili Harun Karacan, Yargıtay Üyesi Ferhat Kapıcı, YÖK Üyesi Prof. Dr. Kemal Şenocak, Eskişehir eski Valisi Özdemir Çakacak ve ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş yaptı. Bu vesileyle dünya evine giren Aysel ve Yasin’e bir ömür boyu mutluluklar diliyorum…