Eskişehir'in Hedefi Uluslararası Arena Olmalı

Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz hafta Eskişehir Sanayi Odası (ESO) tarafından hazırlanan 2025 Yılı Ekonomik Durum ve Beklenti Anketi Raporu kamuoyu ile paylaşıldı. Şehrimizin sanayicilerinin görüş, talep, beklenti ve daha fazla üretim için nasıl bir ekonomik tablo ile karşı karşıya kaldığımızı ortaya koyan bu rapor birçok açıdan çok detaylı şekilde ele alınmalıdır.
Rapor, sanayi işletmelerinin karşı karşıya kaldığı ekonomik zorlukları ve sektörel beklentileri ortaya koyduğu için ayrıca önemlidir. Ancak hemen belirtmeliyim ki; ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş'ın da dediği gibi, sanayicilerin karşılaştığı sorunlar hem konjonktürel hem de yapısal risklerin bir sonucudur. Dolayısıyla raporun öne çıkan sonuçları, yapısal sorunların ve geniş çerçeveli çözümlerin gerekliliğini vurgulamaktadır. Raporu detaylıca analiz etmeden önce raporda öne çıkan noktaları sizler için vurgulamak istiyorum;

FİRMALARI ZORLAYAN ŞARTLAR

1. İç talep yetersizliği, dış pazarlardaki daralma ve enflasyonist baskılar, firmaların faaliyetlerini sınırlama eğilimini artırmaktadır.
2. Yüksek kredi maliyetleri ve tahsilat zorlukları, finansal sıkışıklık yaratarak şirketlerin nakit akışını olumsuz etkilemektedir.
3. Yeşil ve dijital dönüşüm talepleri ile nitelikli işgücü açığı, firmaların adaptasyon kapasitelerini büyük ölçüde zorlamaktadır.

ANKET RAPORU SONUCU:

1. İç ve dış pazarlardaki daralma, yatırım ve üretim planlarını olumsuz etkilemektedir.
2. Enflasyon ve döviz kuru oynaklığı, finansmana erişimde zorluk yaratmaktadır.
3. Nakit akışı sorunları, krediye erişim güçlükleriyle birleşerek derinleşmektedir.
4. İhracat kanallarındaki zorluk ve devlet desteklerinin yetersiz kalması, sanayicileri zor durumda bırakmaktadır.
5. Yükselen üretim ve işçilik maliyetleri, teknoloji yatırımlarını baskı altında tutmaktadır.
6. Yeşil dönüşüme geçiş sürecinde ise destek ve rehberlik eksikliği hissedilmektedir.
7. Nitelikli işgücü temini, teknolojik ve üretimsel dönüşümün önünde ciddi bir engeldir.
8. Eskişehir'deki sanayi alanlarının yüksek maliyetleri, yeni yatırımların ve genişleme kararlarının alınmasını zorlaştırmaktadır.
9. Konut ve ulaşım sorunları, istihdam politikalarını ve çalışan memnuniyetini doğrudan etkilemektedir.

BASKILARI BÜTÜNCÜL YAKLAŞIMLA ELE ALMALIYIZ

Anket sonuçları, Eskişehir'deki sanayi işletmelerinin belirli yapısal ve ekonomik baskılar altında olduğunu ve bu baskıların bütünsel bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini gözler önüne sermektedir. İç ve dış talep eksiklikleri ile finansal zorluklar, firmaları üretim kapasitelerini sınırlandırmaya zorlamaktadır. Diğer yandan, yeşil ve dijital dönüşüm konuları, uzun vadede sürdürülebilirlik için kritik öneme sahipken, bu alanlarda rehberlik ve destek eksikliği, geçiş süreçlerini zora sokmaktadır. Eskişehir'in sanayi alanlarının yüksek maliyetleri ve şehirdeki konut ile ulaşım sorunları da ekonomik büyümeyi sınırlayıcı unsurlar olarak öne çıkmaktadır. Gelecekte, bu zorluklara karşı daha etkili çözümler geliştirilmesi, sanayicilerin rekabet gücünü artırmak ve sürdürülebilir bir ekonomi yaratmak için kilit unsurlardan biri olacaktır.

Bu zorlukların aşılması için işletmelere ve ekonomiye yönelik öneriler hayati önem taşımaktadır. İlk olarak, iç pazardaki durgunluğu aşmak için tüketicilerin harcama kapasitesini artıracak teşvik mekanizmaları geliştirilebilir. Diğer yandan, dış pazarlarda rekabet gücünü artırmak için devlet desteklerinin genişletilmesi ve ihracat kanallarının güçlendirilmesi beklenen bir gerekliliktir.

Gelelim rapordan yola çıkarak benim, bir iktisatçı ve sosyolog olarak Deniz Çağlar Fırat’ın çözüm önerilerine. Yazının bundan sonrası oldukça uzun gelebilir, genç okuyucularım beni affetsin ama bazen de tarihe not düşmek adına böyle uzun yazmak gerekebiliyor.

FİNANSMANA ERİŞİM ÖNE ÇIKIYOR

Finansman erişimini kolaylaştırmak için düşük faizli krediler veya kamu bankaları aracılığıyla özel finansal çözüm paketleri sunulabilir. Ayrıca, firmaların nakit akışı sorunlarını aşmaları için daha etkili alacak yönetim sistemleri kurulabilir.

Yeşil ve dijital dönüşüm süreçlerinde başarılı olmak, sanayinin geleceği açısından kritik önemdedir. Bu noktada, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme alanlarında rehberlik ve mali destek sağlanması firmaların daha hızlı adapte olmasına yardımcı olabilir. Örneğin, yeşil enerjiye geçiş için teşvikler ve teknik destek sağlanabilir.

Kalifiye işgücü temininde yaşanan zorlukları aşmak için eğitim sektörüne yönelik yatırımlar yapılmalıdır. Mesleki eğitim programlarının ve üniversite-sanayi iş birliklerinin geliştirilmesi, ihtiyaca uygun insan kaynağı sağlama kapasitesini artırabilir.

Son olarak, Eskişehir'deki sanayi alanlarının maliyetlerini azaltacak ve yeni yatırımları teşvik edecek politikalar geliştirilmelidir. İleriye dönük şehir planlaması, konut ve ulaşım sorunlarını hafifletmek için kritik öneme sahiptir ve toplu taşıma yatırımları ile konut projeleri bu bağlamda hayata geçirilebilir.

ORTAK AKLIN ÖNEMİ ORTAYA ÇIKTI

Bu kapsamlı çözüm önerileri, sadece mevcut sorunları çözmekle kalmayacak, aynı zamanda Eskişehir'in ekonomik yapısını daha dirençli ve sürdürülebilir bir hale getirecektir. Bunun için, kamu, özel sektör ve eğitim kurumlarının iş birliği içinde çalışması, ortak akıla dayalı bir planlama yapması gereklidir. Böylelikle, Eskişehir sanayisi, ulusal ve uluslararası arenada daha rekabetçi bir konuma ulaşabilir.

Eskişehir'in sanayi sektörünü daha rekabetçi ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmak için uzun vadeli stratejik planlamalar yapılmalıdır. Bu noktada, tüm paydaşların katılımıyla oluşturulacak sektör bazlı çalışma grupları, sorunların tespiti ve çözüm yollarının belirlenmesinde aktif rol oynayabilir. Bu gruplar, sanayi kollarının karşılaştığı spesifik zorlukları ele alarak, sektörel rekabetçiliği artıracak politikalar önerebilir.

HEDEF ULUSAL DEĞİL ULUSLARARASI OLMALI

Ayrıca, yenilikçi teknolojilere ve Ar-Ge çalışmalarına yapılan yatırımların artırılması, Eskişehir sanayisinin küresel piyasalardaki rekabet gücünü pekiştirecektir. Bu bağlamda, üniversitelerle iş birliği arttırılarak, bilgi transferinin sağlanması ve yenilikçi projelerin desteklenmesi teşvik edilmelidir.

Küresel trendlerle uyum içerisinde olmak, Eskişehir'in sanayideki dönüşümünü kolaylaştırabilir. Dijitalleşme ve otomasyon süreçlerine entegrasyonu hızlandırmak, hem verimliliği artıracak hem de maliyetleri düşürecektir. Sanayi kuruluşlarının bu dönüşümü gerçekleştirmeleri için gerekli eğitim ve altyapı destekleri sunulmalıdır.

Son olarak, sürdürülebilir kalkınma perspektifiyle ilerlemek hayatidir. Yeşil enerji kaynaklarının kullanımı ve sürdürülebilir üretim modellerinin teşviki, çevresel etkilerin önüne geçecek ve sanayinin hem ekonomik hem de ekolojik anlamda sürdürülebilirliğini sağlayacaktır.

Tüm bu öneriler, Eskişehir Sanayi Odası'nın rehberliği ve sanayi kuruluşlarının aktif katılımı ile hayata geçirildiği takdirde, şehir sanayisinin güçlenmesi ve gelecekte daha sağlam bir ekonomik yapı oluşturulması mümkün olacaktır. Böylece, Eskişehir sadece ulusal değil, uluslararası platformlarda da daha güçlü bir sanayi kenti olarak anılacaktır.