Esnaf Biterse Halk Kaybeder

Esnafın sorunlarını konuşurken çoğu zaman mesele “onların derdi” gibi görülüyor. Oysa lokantacının, kasabın, fırıncının yaşadığı sıkıntılar doğrudan halkın sofrasına yansıyor. Eskişehir Kasaplar ve Lokantacılar Esnaf Odası Başkanı Bahar Bilen’in dile getirdiği taleplere bu gözle bakınca, aslında hem esnaf hem de halk aynı dertten muzdarip.

Esnafın talebi basit: KDV oranı %1’e düşsün. Çünkü yüksek vergi doğrudan yemek fiyatlarına yansıyor. Lokantada yediğiniz bir çorba, evinize aldığınız bir kilo et bu yüzden pahalı. Esnafın isteği kendi cebini doldurmak değil; müşterisinin cebini yakmamak. KDV indirimi hem esnafı rahatlatır hem de sofralara daha uygun fiyat olarak döner.

Esnaf diyor ki: “Maliye denetimleri eşit olsun.” Büyük zincirler kayırılır, küçük işletmeler didiklenirse rekabet bozulur. Bu adaletsizlik sadece esnafı değil, halkı da vurur. Çünkü küçük işletmeler kapanınca geriye tekelleşmiş, fiyatı istediği gibi belirleyen büyük firmalar kalır.

Bankaların kara listesine düşmüş esnaf krediye ulaşamıyor. Borcunu kapatamayan dükkân kapanıyor. Bu sadece esnafın dramı değil; mahallede işsiz kalan genç garsonun, çıraklık yapamayan çocuğun, müşteri olarak uygun fiyata yemek bulamayan halkın kaybı. Sicil affı ve kredi kolaylığı demek, esnafın ayakta kalması ve halkın hizmete erişmeye devam etmesi demek.

İnternet üzerinden yemek siparişlerinde komisyon oranları %38’i buluyor. Bu yükü esnaf tek başına taşıyamıyor. Ne yapıyor? Mecburen fiyatları yükseltiyor. Yani vatandaş, telefonundan verdiği siparişi olduğundan daha pahalıya yiyor. Esnaf komisyonun %6’ya düşürülmesini istiyor; bu indirim doğrudan halka yansıyacak.

POS Komisyonları ve Banka Masrafları

Bugün kasada POS cihazından geçen her işlem bankaların hanesine kâr, esnafın hanesine zarar yazıyor. Bankaların aldığı komisyon ve cihaz ücreti esnafa ekstra yük getiriyor. Sonuç yine aynı: fiyat artışı. Banka komisyonlarının kaldırılması hem esnafı hem vatandaşı rahatlatacak bir hamle olur.

Her köşe başında bir lokanta açılınca sektör kalitesizleşiyor, fiyat rekabeti bozuluyor. Liyakat ve nüfusa oranlı denge sadece esnafın işini kolaylaştırmaz; halkın daha kaliteli hizmet almasını da sağlar.

Esnaf kira ödüyor, bir de stopaj vergisi altında eziliyor. Bu yük esnaftan müşteriye yansıyor. “Stopaj mülk sahibinden alınsın” çağrısı sadece esnafın değil, halkın da çıkarına. Çünkü bu yük ortadan kalkarsa, fiyat artışlarının bir kısmı durdurulabilir.

Esnafın sorunlarını görmezden gelmek, halkın cebini görmezden gelmektir. Bahar Bilen’in dile getirdiği maddeler aslında bir kesimin değil, toplumun ortak talepleri. Çünkü esnaf batarsa halk pahalıya yer, işsiz kalır, kültürünü kaybeder. Çözüm bulunursa hem esnaf ayakta kalır hem halkın sofrası bereketlenir.