GÜNDEM

Harb-İş Eskişehir’den TİS Açıklaması: Bu Milli Beka Sorunudur

Türk Harb-İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Hasan Atak, Milli Savunma Bakanlığı iş kolunda çalışan işçilerin taleplerinin kamu çerçeve protokolünde de imzalanan 30. Dönem Toplu İş Sözleşmesi’nde de görmezden gelindiğini belirterek, “Bu yalnızca bizim değil, ülkemizin kaybıdır. Bu bir milli beka sorunudur” dedi.

Türk Harb-İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Hasan Atak, 16 Eylül 2025’te imzalanan 30. Dönem Toplu İş Sözleşmesi’ne ilişkin açıklamalarda bulundu. Atak, sözleşmenin Milli Savunma Bakanlığı iş kolunda görev yapan savunma işçilerinin taleplerini karşılamaktan uzak olduğunu vurguladı.

“Bildiğiniz üzere 2 Ağustos 2025 tarihinde, 630 bin kamu işçisini ilgilendiren kamu çerçeve protokolü imzalanmıştı. Ancak bu protokol, Milli Savunma Bakanlığı iş kolunda çalışan savunma işçilerinin taleplerinden oldukça uzak bir protokol olmuştur.” diyen Atak, görüşmelerin ardından imzalanan sözleşmenin de aynı hayal kırıklığını yaşattığını söyledi.

Savunma işçileri yok sayıldı

Atak, toplu sözleşme sürecine dair şu ifadeleri kullandı:

“Ne yazık ki, kamu çerçeve protokolünde görmezden gelinen savunma işçileri, toplu iş görüşmelerinde de aynı şekilde bir kez daha yok sayılmıştır. Taleplerimizin neredeyse hiçbiri karşılanmadan, yıllardır süregelen mağduriyetimiz giderilmeden bu sözleşme imzalanmıştır.”

Türkiye’nin kritik savunma gücünü oluşturan işçilerin önemine dikkat çeken Atak, Eskişehir’de F-4 ve F-16’ların bakım ve onarımını üstlenen işçilerin görmezden gelinmesini şöyle eleştirdi:

“Türkiye’de Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde çok önemli işlere imza atan, savaşlarda en önemli gücümüz olan F-4 ve F-16’ların bakımını yapan, Hava Kuvvetleri envanterindeki bütün uçakların bakım ve onarımını üstlenen Eskişehir’deki işçilerin sahiplenilmesi gerekir. Ancak bu sözleşmeler maalesef yaraya merhem olmamıştır.”

Milli savunmada kan kaybı

Hasan Atak, ekonomik kayıpların yanı sıra kalifiye iş gücünün kaybedilme riskiyle karşı karşıya olduklarını şu sözlerle belirtti:

“Ekonomik anlamda ciddi mağduriyetimiz, sözleşme imzalanmış olmasına rağmen devam etmektedir. Yapılan bu imza, yılların emeğiyle yetişmiş kalifiye personelimizin istifa veya emeklilik yoluyla ayrılmasının da önüne geçemeyecektir. Bu, açıkça Türkiye’nin Milli Savunma Bakanlığı’nın yıllardır övündüğü savunma sanayii gücünde büyük bir kan kaybıdır. Bu milli savunmanın kaybıdır, ülkemizin kaybıdır.”

Çalışma hayatına darbe

Atak, toplu iş görüşmelerinin artık işlevini kaybettiğini savunarak “Artık yalnızca Türk-İş Genel Başkanı’nın hükümetle yaptığı ikili görüşmelere dayanılarak sözleşmeler imzalanmaktadır. Bu da çalışma hayatına vurulmuş ayrı bir darbedir. Biz savunma sanayi işçileri olarak, bu sahipsizliğe karşı isyanımızı açık ve net biçimde ifade ediyoruz” dedi.

Bu bir milli beka sorunudur

Hasan Atak, hükümete çağrıda bulunarak şöyle aktardı:

“Her ne kadar sözleşmemiz imzalanmış olsa da Milli Savunma Bakanlığı’na özel bir uygulamanın yapılması gerektiğini buradan vurguluyoruz. Taleplerimizi karşılamayan, taleplerimizin çok uzağında kalan bu protokol ve sözleşmelerden bir an önce çıkılarak; insanca yaşamak için gerekli olan temel hak ve özgürlüklerimizin, özlük haklarımızın, mesleki ve teknik iyileştirmelerin acilen yapılmasını talep ediyoruz. Bu yalnızca bizim değil, ülkemizin kaybıdır. Bu bir milli beka sorunudur. Bu sorunun bir an önce çözülmesi, yetkililerin vatan borcudur, vatan görevidir.”

Eylemse, asla geri durmayacağız

Atak, mücadelenin yalnızca toplu sözleşmeyle sınırlı olmadığını, genel bir hak arayışı olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

“Yaklaşık üç-dört dönemdir, yani yedi-sekiz yıldır bizler sürekli bunu söylüyoruz. Ancak haklarımız iyileştirilip geliştirilmek yerine, tam tersine geriye götürülüyor ve bozuluyor. Bu nedenle bizim bu durumu dillendirmemek gibi bir şansımız yok. Kamuoyuyla paylaşmamak gibi bir seçeneğimiz de yok. Eğer eylem gerekiyorsa, sürecin ve dönemin koşullarına göre bunun kararını veriyoruz. Eylemse, asla bundan geri durmayacağız. Şube olarak nasıl bugüne kadar inisiyatif aldıysak, bundan sonra da almaya devam edeceğiz.”