GÜNDEM

Konseylerden ÇED Tepkisi!

Eskişehir’deki kent konseyleri, altın-gümüş madeni projesine karşı çıkarak, “ÇED Olumsuz” kararının şehir halkını memnun edeceğini açıkladı.

Eskişehir Kent Konseyi, Odunpazarı Kent Konseyi ve Tepebaşı Sağlıklı Kent Konseyi, Tepebaşı ve Mihalgazi ilçeleri ile Alpagut ve Atalan Mahallelerini kapsayan bölgede yapılması planlanan “Altın-Gümüş Madeni Ocağı ve Cevher Zenginleştirme Tesisi” projesine ilişkin ortak bir açıklama yaptı. Açıklamada, proje için hazırlanan ÇED Raporu’nun doğal dengenin bozulmasına yol açacak düzenlemeler içerdiği ve şehircilik ilkeleriyle bağdaşmadığı vurgulandı. Üç kent konseyi, hemşehrilerin talebini destekleyerek altın-gümüş madeni projesi için “ÇED Olumsuz” kararı verilmesi gerektiğini ve bunun şehir halkını memnun edeceğini açıkladı.

“Sakarya Havzası tehlike altında”

Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Ahmet Kapanoğlu, maden projesinin Sakarya Havzası içinde çok kritik bir noktada bulunduğunu hatırlatarak,”Sakarya Nehrimiz, Türkiye'nin en önemli dördüncü büyük akarsu sistemidir ve Eskişehir, Ankara, Bilecik, Bolu, Sakarya ve Kütahya illerini kapsayan geniş bir su toplama havzasını barındırır. Bu havza, tarım, hayvancılık, sanayi ve içme suyu ihtiyacını karşılayan bütünleşik bir hidrolojik sistemdir. Proje, bu sistemin yer altı su rezervuarlarını tahrip edecek niteliktedir. Özellikle patlatma, kazı ve galeri açılması gibi faaliyetler yüzey ve yer altı su kaynaklarının tüm bileşenlerini etkileyebilecek ve su kaybına neden olacaktır. Yer altı suyu seviyeleri, DSİ verilerine göre mevsimsel olarak 7-15 m arasındadır, bu derinlikteki su kaynaklarının madencilik kazısından etkilenme olasılığı %100'dür. Bu durum yalnızca çevresel değil; aynı zamanda geçimini tarım ile sağlayan halkı ekonomik açıdan da zorlayacaktır” ifadelerini kullandı.

“Orman varlığı yok edilecek”

Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru ise projenin önemli biyolojik koridorların tam ortasında yer aldığını ifade ederek, “Proje alanında ÇED raporunda belirtilen verilere göre, toplam 14.022 ağaç kesilecektir. Fakat madencilik faaliyetinin bölgedeki orman varlığı, canlı yaşamı ve tarımsal üretim üzerinde meydana getireceği etkiler ne yazık ki bilimsel ve teknik çalışmalar ile değerlendirilmemiştir” dedi.

“Tarım arazileri kimyasal kirlilikle karşı karşıya”

Tepebaşı Sağlıklı Kent Konseyi Başkanı Canan Adlım da Anayasa’nın 56. maddesini hatırlatarak sağlıklı çevrede yaşamanın temel bir hak olduğunu vurguladı. Adlım, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bu çerçevede, kamu yararının gözetilmesi, planlama sürecinin temel ilkesidir. Maden projesinin hayata geçmesi ile birlikte ülkemizdeki en önemli gıda üretim bölgelerinden bir tanesi olan verimli tarım arazilerimiz geri dönüşü imkânsız bir şekilde kimyasal kirliliğe maruz kalacak, tarımsal faaliyetleri ve ekolojik bütünlüğü tehdit edecektir.”