Kazılarda aynı şekilde ağır ve küt bir silahla kafasına darbe almış 4 yeni iskelet bulundu. Bu bireylerin, ölümlerinin ardından mezarlığa taşınarak defnedildikleri tespit edildi.
Özellikle bir iskelet dikkat çekiyor: Hem kafatasında hem de sağ kolunda kırıklar var. Uzmanlara göre bu, kişinin kafasını korumak için elini siper ettiği sırada aldığı darbelerin kanıtı.
Bulunan iskeletlerin kemik yapıları, aynı dönemin köylülerinden oldukça farklı. Daha iri, kaslı ve güçlü oldukları belirlendi. Araştırmacılar, bunun protein ağırlıklı bir beslenme zincirinden kaynaklandığını söylüyor. Yani bu bireyler, tarımla uğraşan halktan farklı olarak et ve hayvansal gıdalarla beslenmişlerdi.
Savaşçı sınıfın izleri
Tüm bu veriler, Küllüoba’da sıradan halkın yanında asker ya da savaşçı bir sınıfın da yaşamış olabileceğini gösteriyor. Prof. Dr. Türkteki, kazılar ilerledikçe bu tür bulguların artacağına inandığını vurguluyor.
Küllüoba Höyüğü, yalnızca 5200 yıl önce Anadolu’da kentleşmenin izlerini değil, aynı zamanda toplumsal sınıfların ve savaş kültürünün kökenlerini de günümüze taşıyor.