Malumunuz kongre deyince Eskişehir özelinde akla ilk gelen isim Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt oluyor.
Yıllardır partinin, örgütün içinde olduğu, başkan seçildiğinde dahi parti rozetini cebine koymayı tercih etmediği için konu hakimiyeti epey yüksek.
Üstelik siyasi hayatının uzun bir dönemini parti içi muhalefetle geçirmiş bir isim olduğu için seçim, kongre, delege, mevzuat konularında ne kadar deneyimli olduğunu anlatmaya gerek yok.
Nihayetinde Talat Yalaz’ın seçildiği il kongresine kadar yukarıda saydığım tecrübe ve pratiğin katkısı ile Kurt her seçimin kazananı oldu. Yalaz’ın seçilmesi kimine olası, çoğunluğa göre ise sürprizdi. Ancak Kurt’un rakipleri ile Kurt’a kendi familyası içinde muhalefet edenler bir araya gelince ezber bozuldu. Talat Yalaz seçildi ve ilk dönemini tamamladı bile.
Şimdi ise CHP’de yeni bir kongre sürecine tanık oluyoruz.
Süreçle ilgili gözlerin çevrildiği ilk isim otomatik olarak Kazım Kurt…
Zira şu ana kadar kongre ile ilgili kulis,hareket,dedikodu,muhalefet,aday enflasyonu adına tüm olan bitenler Odunpazarı’nda oluyor dersek sanırım yanlış olmaz.
Kurt, sürece dair ilk hamlesini 2 dönemdir Odunpazarı İlçe Başkanı olan Rahmi Çınar’ı yeniden aday göstererek yaptı. İl Başkanlığı için ise geçtiğimiz seçimde rakibi diyebileceğimiz Talat Yalaz’a ise açık ve net desteğini sundu.
Böylece Çınar’a karşı yeniden il başkan adayı olan Talat Yalaz başta olmak üzere diğer başkan ve vekillerden gelecek itiraz veya muhalefetin de önünü koşullu olarak kesmiş oldu.
Ve siyasi zekası, oyun kurma yeteneğinden şüphe duyulmayan Kurt bu hamlesi ile başarılı da oldu.
Zira EBB Başkanı Ayşe Ünlüce, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ve CHP Eskişehir Milletvekilleri ile diğer belediye başkanlarından içlerinde hoşnutsuz olsalar dahi Çınar adına tek bir itirazları, muhalefetleri olmadı.
Ancak işin diğer boyutunu da unutmamak lazım.
Elbette CHP’de yıllardır belediyelerin baskın bir ağırlığı var. Haliyle seçimler belediyelerin uzlaştığı ya da karşı karşıya getiren isimler arasında oluyor ve partinin üye ya da delegeleri aslında çok demokratik diyemeyeceğimiz koşulu seçimlere mecbur bırakılıyor.
Bu duruma şu ana kadar il ve Tepebaşı kanadında bir itiraz yok.
Ancak Odunpazarı’nda Çınar’ın karşısında aday olacağını dile getiren 5 farklı isim var.
Elbette hepside aday olabilmek için gerekli imzayı toplayabilir mi bilemeyiz ama seçimin tek adaylı olmayacağı ve Çınar ile Kurt’a karşı muhalefet eden partililerin de kendi içinde tek bir aday üzerinde uzlaşabileceğini de unutmamak lazım.
Ve görünen o ki Kurt kışı geçirmiş ama yediği ayazı unutmamış.
Zira Başkan Kurt bu sefer işi diğer seçimden ders alarak daha sıkı tutuyor. En ufak detaya kadar ilgileniyor. Olası rakiplerine karşı sadece bir zafer istemiyor, ezici bir farkla galip gelerek bir önceki seçimin negatif etkisini de ortadan kaldırmak istiyor.
Bunu delegeler üstünde etkili isimlerle, seçim sürecine dair yaptığı bir kısmı gizli kalamayan toplantılarla ve çevresindeki isimlerin son günlerde vitesi yükselten çalışmalarıyla görüyor, duyuyor ve bir kısmı mübalağa edilse dahi bir kısmının doğru olduğunu düşünüyorum.
Haliyle Başkan Kurt’un aslında sadece bu kongre süreci değil olası bir erken seçim ya da erken olmasa dahi bir sonraki seçim sürecine dair yürüyüşü başladı diyebiliriz.
Bu arada bunlar yorum gibi gözükse bile aslında birer tespit olarak not düştüklerim.
Süreci ya da Kurt’un tutumunu eleştirmiyorum, aksine helal olsun diyor hamlelerini açıktan ve zekice attığı için takdir ediyorum. Peşine tüm partiyi ve seçilmişlerini taktığı, itiraz alanı bırakmayacak kadar siyasetten anladığı için herkese ders verdiğini düşünüyorum.
Şayet itiraz edecek olan varsa Kurt’a ve adaylarına değil, kendine, teslim olacak kadar zayıf kaldıkları için bugüne kadar yapmadıklarına itiraz etsin diye de ekliyorum.
Yediği ayazı unutanlar, unutmayanlara şu saatten sonra itiraz edemez diye noktalıyorum…