Prof. Dr. Nabi Avcı diyebilirsiniz…
Bakan Avcı veya önceki dönem milletvekili Avcı hatta Nabi Bey diyebilirsiniz.
Ama ben ve benim gibi çoğumuz kendisine Nabi Hoca demeyi tercih ediyoruz.
Son günlerde şehir gündeminde yaşanan gereksiz tartışma ve yorumlara bu girişle müdahil olmak istedim. Çünkü siyaset ve insanın vefasızlığını biliyoruz ama nankörlük veya haksızlığına sessiz kalamayız.
Malumunuz Anadolu Üniversitesi’nde yeni akademik yıl başladı. Açılış dersini ise Nabi Hoca verdi. Ancak Nabi Avcı’nın sembolik ders verdiği bu açılış törenine Ak Partililer katılmadı.
Hatta bazı partililer ilk ders konuşmasını Nabi Hoca’nın yapmasından duydukları rahatsızlığı gizlemedi ve aleni şekilde ifade ettiler.
Şahsen bu duruma çok üzüldüm.
Neden mi?
Karşımızda o dersi veren isim 3 dönem Eskişehir Milletvekili olarak görev yaptı.
Görev süresi boyunca Milli Eğitim Bakanlığı ile Kültür Turizm Bakanlığı gibi iki önemli ve icracı bakanlık yaptı.
Hocalar kavga etmez, hocalar konuşa konuşa anlaşır diyerek kendinden önce sert polemikleri olan yerel siyaseti biraz daha yumuşak iklime itti.
Türk Dünyası Başkentliği gibi önemli bir süreci şehre kazandırdı.
Daha sayarım ama demek istediğim şey şu…
Nabi Avcı Eskişehir’e daha çok şey yapabilirdi diyebiliriz.
Görevini yaparken hatalı olduğu ya da parti içi ilişkilerde eksikleri vardı diyebiliriz.
Ama Nabi Hoca bu şehre ne yaptı? diyemeyiz…
Dede Korkut parkını tartışabiliriz ama o yapmadı diyemeyiz,
3. Üniversite keşke olmasaydı diyebiliriz ama o mu yaptı diyemeyiz,
Uçak seferi yok diyebiliriz ama ilk İstanbul- Eskişehir resmi seferini onun yaptırdığını inkar edemeyiz.
CHP’li belediyelere çok destek olmadı diyebiliriz ama kırsal belediyelere özellikle Beylikova ve Sivrihisar’a bakanlık yoluyla sağladığı destekleri görmezden gelemeyiz.
Üstüne üstlük, Nabi Hoca ile aynı dünya görüşünde değilim. Kendisine muhalefet etmişliğim, icraatlerini eleştirdiğim pek çok yazı halen arşivde ancak bazı hakikatleri inkar edecek kadar gözüm kör değil.
Eskişehir’de nasıl ki Yılmaz Büyükerşen’in yaptıklarını inkar edilemez ise,
Nabi Hoca’nın, Rahmetli Unakıtan’ın, yine geçmiş dönemlerde sevgili İbrahim Yaşar Dedelek ve Fevzi Yalçın gibi önemli isimlerin şehre yaptığı katkıyı da inkar edemeyiz. Etmemeliyiz.
Hele ki muhalifleri bile inkar etmezken, birlikte mesai yaptığı partililerinin tavrı kesinlikle kabul edilemez.
Bu arada Nabi Hoca’yı bir kez daha eleştireyim…
Akademik yıl açılışında ilk dersi verdi ama belli ki partide yıllarca beraber olduğu kardeşlerine yeterince ders verememiş…