Kumru, 1840 yılında Posta Nezareti adıyla kurulan ve 185 yılı aşkın süredir faaliyetlerini sürdüren PTT, son yıllarda köklü yapısal değişikliklerle gündeme geldiğini ifade etti. Kumru, PTT’nin özellikle 2000’li yıllardan sonra geçirdiği dönüşümün kurum içi çalışma barışını ve kamusal hizmet anlayışını zedelediği belirtti. Kumru, “1840 yılında Posta Nezareti adıyla kurulan ve 185 yılı aşkın süredir faaliyetlerini kesintisiz biçimde sürdüren PTT, dünya savaşları, salgınlar, ekonomik krizler ve doğal afetler gibi olağanüstü dönemlerde dahi ülkemizin en köklü ve en güvenilir kamu kurumlarından biri olmuştur. Ancak 2000’li yıllardan itibaren PTT’nin kurumsal yapısında ve işleyişinde ciddi kırılmalar yaşanmaya başlanmıştır. 2005 yılında PTT bünyesindeki Telekomünikasyon hizmetlerinin özelleştirilmesiyle başlayan süreç, 2013 yılında PTT’nin şirketleştirilmesiyle devam etmiş; bu tarihten sonra aynı işi yapan çalışanlar farklı statü ve ücretlerle istihdam edilerek kurum içi çalışma barışı zedelenmiştir” dedi.
PTT’nin kamusal hizmet niteliğini zayıflatma riski taşımaktadır
Kumru, 2005 yılında telekomünikasyon hizmetlerinin özelleştirilmesi, 2013’te PTT’nin şirketleştirilmesi ve 2017’de Türkiye Varlık Fonu’na devredilmesiyle birlikte kurumun denetim mekanizmalarından uzaklaştığı ve bu süreçten sonra düzenli zarar eden bir yapıya sürüklendiği vurgulandı. Kumru, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“2017 yılında PTT AŞ’nin Türkiye Varlık Fonu’na devredilmesiyle birlikte Sayıştay denetimi dışına çıkarılan kurum, uzun yıllar sürdürdüğü kârlı yapısından uzaklaşmış ve bu tarihten sonra düzenli olarak zarar eden bir tabloyla karşı karşıya bırakılmıştır.Bugün gelinen noktada, ‘yeniden yapılanma’ adı altında yürütülen çalışmaların bedelinin çalışanlara ve yurttaşlara ödetilmeye çalışıldığı açıkça görülmektedir. Şube kapatmaları, personel nakilleri ve yönetim yapısındaki değişiklikler PTT’nin kamusal hizmet niteliğini zayıflatma riski taşımaktadır. 2026 yılına doğru planlanan düzenlemeler kapsamında, Türkiye genelinde çok sayıda PTT şubesinin kapatılması, Yaklaşık 10.000 civarında 399 sayılı KHK kapsamında çalışan personelin başka kurumlara nakledilmesi, 81 ilde bulunan PTT Başmüdürlüklerinin kapatılarak yalnızca 18 Bölge Müdürlüğü oluşturulması gündemdedir.”
Eskişehir Başmüdürlüğü bölgesel kapasiteye sahip
Kumru, Eskişehir PTT Başmüdürlüğünün yalnızca Eskişehir’e değil Afyonkarahisar, Kütahya ve Bilecik illerine de hizmet verebilecek altyapı ve kurumsal kapasiteye sahip olduğunu vurguladı. Kumru, iktidar partisinin temsilcilerinin “hizmette aksama olmayacak” açıklamaları kamuoyunu tatmin etmediği ifade etti. Kumru, “Eskişehir PTT Başmüdürlüğü, hâlihazırda Eskişehir’in yanı sıra Afyonkarahisar, Kütahya ve Bilecik illerindeki PTT işyerlerinin yapısal ve teknolojik ihtiyaçlarını karşılayabilecek kapasiteye ve altyapıya sahiptir. Tüm bu gelişmelere rağmen, iktidar partisinin şehirdeki yetkililerinin süreci “hizmette aksama olmayacağı” yönündeki açıklamalarla geçiştirmesi, kamuoyunun endişelerini gidermekten uzaktır” ifadelerini kullandı.
Vatandaşlarımızı mağdur edecek ölçüde şube kapatmalarına gidilmemeli
Kumru, PTT’nin yeniden yapılanma sürecinin şeffaf, kamu yararını esas alan bir anlayışla yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etti. Kumru, “PTT’nin yeniden yapılanma sürecinin şeffaf, kamu yararını esas alan bir anlayışla yeniden gözden geçirilmesini istiyoruz. Eskişehir PTT Başmüdürlüğünün kapatılmayarak Bölge Müdürlüğü statüsüyle hizmet vermeye devam etmesini ve vatandaşlarımızı mağdur edecek ölçüde şube kapatmalarına gidilmemesini talep ediyoruz. Bu sürecin takipçisi olacağız” dedi.