Gürol Yer’in sözleri, bir çığlık gibi yankılanıyor kulaklarımda: “Yeni nesil, sanal bahis nesli olma tehlikesiyle karşı karşıya!”
Bir millet, gençlerini, çocuklarını, geleceğini böyle bir bataklığa nasıl kaptırır? Odunpazarı’nda bir teyze, torununun sanal bahis borçları yüzünden icralık olmuş. Altmış yaşında bir anne, çocuğunun kumar belasına bulaşması yüzünden evlere temizliğe gidiyor. Çarşıda bir baba, oğlunun ruh sağlığının bozulduğunu anlatıyor gözyaşlarıyla. Ve daha korkuncu, bu felaket 10’lu yaşlara kadar inmiş! Evet, yanlış duymadınız, 10 yaşında çocuklar sanal kumarın pençesinde!
Bu bir oyun değil, bu bir eğlence değil; bu, bir milletin damarlarını zehirleyen bir illet!
Sosyolojik çalışmalar, bu meselenin artık sıradan bir toplumsal sorun olmaktan çıktığını, bir Milli Güvenlik meselesine dönüştüğünü haykırıyor. Ama kim duyuyor bu çığlığı?
Siyasi irade, 2025’i “Aile Yılı” ilan ederken, ailelerin temel taşları olan gençler, çocuklar, sanal bahsin karanlık tuzaklarında kayboluyor. Dindar nesil yetiştirme iddiasıyla yola çıkanlar, bu gidişle bir “sanal bahis nesli” yaratma tehlikesiyle karşı karşıya.
Ne ironik, ne trajik!
Peki, neden buradayız? Çünkü ekonomik güvensizlik, bu milletin umudunu kemiriyor. İnsanlar çalışarak, alın teriyle hayatlarını düzeltebileceklerine inanmıyor artık. Bir gecede zengin olma hayali, bir bahis kuponuyla köşeyi dönme umudu, gençlerin aklını çeliyor.
“Kredi çek, bahis yap, kazan!” yalanı, bir virüs gibi yayılıyor. Ama kazanan kim? Kumar baronları, sanal bahis sitelerinin karanlık sahipleri! Kaybeden ise bir nesil, bir aile, bir millet.
Nerede bu devletin eli? Nerede bu gençleri koruyacak yasalar, önlemler? Nerede aileleri bu bataklıktan çekip çıkaracak projeler? 60 yaşında temizliğe giden bir anneyi, icralık olmuş bir teyzeyi, ruh sağlığı bozulmuş bir genci kim kurtaracak?
Siyasi iradenin süslü lafları mı, yoksa içi boş “Aile Yılı” sloganları mı? Hayır, bu iş lafla olmaz! Bu iş, kararlılıkla, cesaretle, gerçek bir mücadeleyle olur.
Gençler, çocuklar, bizim geleceğimiz. Onları sanal kumarın, bahsin pençesinden kurtarmak, sadece bir hükümetin değil, hepimizin görevi. Ama önce, bu gerçeği görmek zorundayız. Gözlerimizi kapatıp, kulaklarımızı tıkayamayız.
Gürol Yer’in uyarısı bir çan sesi gibi çınlamalı hepimizin kulağında: Bu gidişle, dindar nesil değil, sanal bahis nesli yetiştiriyoruz!
Herkes uyanmalı ve çocuklarının, gençlerinin, geleceğinin elinden kayıp gitmesine izin vermemeli!