AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak ve bazı AK Partililer, Nebi Hatipoğlu’nun saati üzerinden yapılan eleştirilere tepki göstererek, bu yaklaşımı “ ucuz siyaset” olarak nitelendirdi. Kelimesi kelimesine katılıyorum.
***
Nebi Hatipoğlu’nun saati varmış.
Bilmem kaç milyonmuş…
Boş lakırtıdır Hatipoğlu’nun saati…
Bilmeyenler için yazıyorum; Nebi Hatipoğlu’nun fabrikaları var.
Lüks evleri, arabaları, helikopteri de illaki vardır.
Muhtemelen yazlığı da vardır.
Nebi Hatipoğlu’nun işçileri var, evinde çalışan hizmetlileri de vardır.
Hatipoğlu’nun yukarıda saydığım tüm özelliklerini neredeyse tüm Türkiye biliyor.
***
Peki, neden Nebi Hatipoğlu’nun milyonluk saati gündem oluyor?
Aklıma gelen ilk şey yoksulluğun alan genişletmesi ve derinleşmesi…
O kadar yoksul bir memleketiz ki, içinde bulunduğumuz hal zenginliği ve şatafatı kaldırabilecek bir psikolojiye izin vermiyor.
Öyle değil mi; televizyon dizilerindeki zenginlik bile çoğu zaman insanın gözüne batmıyor mu?
Belki de asıl söylenmek istenen, bu kadar zengin bir iş insanının siyasette ne işi olduğu sorusudur. Ancak bu kez, Meclis’teki milletvekillerinin gelir ortalamaları göz önüne alındığında, Nebi Hatipoğlu da sıradanlaşmıyor mu?
Ya da “vekilimiz bu kadar zenginse biz neden bu kadar fakiriz” gibi masum bir soruya yanıt aranıyordur.
Bu soru, arkasına düşülmesi gereken bir soru olabilir.
***
Her ne nedenle olursa olsun, Hatipoğlu’nun saati üzerinden yapılan siyaset ucuz elbette.
Ancak Hatipoğlu’nu savunmak için sarf edilen sözler pahalı mı?
Yani vekilin saatini eleştirenlerle, “adam yılların sanayicisi, elbette pahalı saati olacak” savunması arasında bir fiyat farkı var mı?
Bana kalıyorsa yok; ikisi de ucuz, ikisi de bedava siyaset.
Toplum Hatipoğlu’nun saatinin pahalılığından da bir şey kazanmıyor, o saatin o kolda durmasındaki haklılık payından da…
***
Siyaset ve siyasetçilere düşen görev, kimin kolunda hangi saat var ya da olmalıdır tartışmasından ve vekilin saatini korumaktan çok daha öte bir yerdedir.
Oraya el uzatılır mı?
Bence cız konuların başında geliyor, bu gözle bakıldığında zor gibi.
Hatipoğlu’nun saatini eleştirmek ya da övmek çok daha maliyetsiz bir konu.
Ve siyaset bu konulara odaklandıkça biz sıradan vatandaşlar için yaşamanın maliyeti gün geçtikçe daha da artıyor.
Siyaset ucuzlaştıkça, yaşamak pahalanıyor.