GÜNDEM

Soruşturma Açılan Öğrenciler Soruyor: “Kadınlar Yaşasın” Demek Suç mu?

“Kadınlar Yaşasın” yazılı pankart taşıdıkları ve Ali İsmail Korkmaz’ı anmak istedikleri için haklarında idari soruşturma başlatılan üniversite öğrencisi Derin Tayman, soruşturmaya tepki gösterdi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu gözaltına alınıp tutuklanmasının ardından başlayan protesto gösterilerine katılan 100’ü aşkın üniversite öğrencisine yönelik soruşturma başlatıldı.
Soruşturma açılan isimlerden biri olan Anadolu Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü öğrencisi Derin Tayman, Eskişehir Haber Ajansı (EHA) Muhabiri Yusufhan Toraman’a konuştu. Tayman, 16 Mayıs’ta üniversitede düzenlenen “Aile Sempozyumu”nu protesto ettiği ve 19 Mayıs’ta CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal’ın da katıldığı yürüyüşe katıldığı gerekçesiyle hakkında idari soruşturma açıldığını belirtti.

Amacımız sesimizi duyurabilmekti…

“Aile Sempozyumu” protestosuna ilişkin hakkında başlatılan soruşturmayla ilgili konuşan Derin Tayman, gerçekleştirdikleri eylemde herhangi bir şeye zarar vermediklerini, yalnızca seslerini duyurmak istediklerini söyledi. Tayman, süreci şu sözlerle anlattı: “Evraklar elime ulaştığında üniversitenin iki ayrı soruşturma açtığını gördüm. Bunlardan biri ‘Aile Sempozyumu’ protestosu nedeniyleydi. AK Parti Milletvekili Ayşen Gürcan da sempozyuma katılacaktı. Kapıya sadece ‘düzeniniz batsın, kadınlar yaşasın’ yazılı bir pankart asmak ve sesimizi duyurmak istedik. Çünkü bu etkinlik, karşı çıkılması gereken bir etkinlikti. Gidip pankartımızı asmak istedik ancak buna izin verilmedi. Üzerinde yanlış bir ifade yoktu. Pankartı elimizde tutarak tepkimizi göstermek istedik. Bu sırada özel güvenlik tarafından müdahale edildi ve pankartımıza el konuldu. Güvenlik görevlileriyle aramızda bir arbede yaşandı. Sonunun da pankartımızı asabildik ve evlerimize döndük.”

Güvenlik izin verdi, yine de müdahale ettiler…

Tayman, hakkında açılan ikinci soruşturmanın ise Gezi Parkı olayları sırasında Eskişehir’de öldürülen Ali İsmail Korkmaz’la ilgili bir pankart nedeniyle olduğunu belirtti. Kötü bir niyet taşımadığını vurgulayan Tayman, sadece kaybettikleri bir arkadaşlarını anmak istediklerini ifade etti. Tayman, “İkinci olayın tarihini tam hatırlayamıyorum. 18 ya da 19 Mayıs olmalı… Üniversiteye doğru bir yürüyüş gerçekleştirmiştik. CHP Milletvekili Mahmut Tanal ve CHP İl Başkanı Talat Yalaz da bizimleydi. O gün, üzerinde Ali İsmail Korkmaz’ın resmi ve ona ait bir cümlenin yer aldığı bir pankartı üniversiteye asmak istedik. Daha önce de fakültesinin önündeki duvara Ali İsmail’in portesini çizmiştik, ancak güvenlik görevlileri her seferinde bu çizimleri silmişti. Pankartı asmak istediğimde güvenlik görevlileri müdahale etti, pankartı elimden aldı. Amacımız sokak ortasında dövülerek katledilen abimizi, sıra arkadaşımızı anmak ve yaşatmaktı. Başka bir niyetimiz yoktu. Üstelik pankartı asmak için güvenlikten sorumlu kişiden izin de almıştım. Basın açıklamamızı yaptıktan sonra pankartı asılı olduğu yerden kendim kaldırdım” diye konuştu.

Ali İsmail’in ismi unutulmamalı, yaşatılmalı

Ali İsmail Korkmaz’la ilgili de konuşan Derin Tayman, bu ismin özellikle bugünlerde daha sık anılması gerektiğini söyledi. Tayman, şu ifadeleri kullandı: “Ben özellikle bu günlerde Ali İsmail’in ismini daha sık dile getirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Çünkü yaşanan olay normal değildi ve asla unutulmamalı. Herkes Ali İsmail’in adını duymalı, ismi yaşatılmalı. Bizim mücadelemizde de bunun için. İsmini duymayan herkes duysun, yaşananları bilmeyen herkes öğrensin. Çünkü o, bu kentin ve bu üniversitenin bir öğrencisiydi. Biz kimsenin kırılmasını, incinmesini, zarar görmesini istemiyoruz. Zaten tüm bu protestoları da bunun için, barış için yapıyoruz. Sokakta rahatça yürüyebilmek, özgürce yaşayabilmek için mücadele ediyoruz. Hak ettiğimiz gibi, insanca bir yaşam istiyoruz. Ali İsmail gibi başka isimleri yitirmek istemiyoruz.”

En az 150 öğrenciye soruşturma açıldı

Soruşturma açılan öğrenci sayısına ilişkin bildiklerini de paylaşan Derin Tayman, sürecin kapsamına dikkat çekti: “Benim bildiğim en az 150 öğrenciye soruşturma açıldı. Orada gördükleri, kameralarla fişledikleri neredeyse herkese bir şekilde bir yerden soruşturma gelmiş. Mart ayında katıldıkları protestolar nedeniyle bile soruşturma açılan öğrenciler var. Aradan uzun zaman geçmesine rağmen, o öğrencilerin de ellerine yeni yeni soruşturma kağıtları ulaşmış.”

Soruşturma evrakları evlere gönderildi

Soruşturma sürecine ilişkin evrakların bazı öğrencilerin aile evlerine gönderildiğini iddia eden Tayman, bu durumun öğrenciler üzerinde ciddi baskı yarattığını belirtti. Özellikle ailesiyle ya da kalacak yeriyle ilgili sorunlar yaşayan arkadaşları adına endişelendiğini söyleyen Tayman, sözlerini şöyle tamamladı: “Soruşturmanın başladığına dair evraklar bazı arkadaşlarımın aile evlerine gönderilmiş. Benim ailem arkamda duruyor çünkü kötü bir şey yapmadığımı biliyorlar. Ancak diğer arkadaşlarım için aynı şeyi söyleyemem. Kimse kötü bir şey yapmamış olsa da aileler doğal olarak endişeleniyor ve korkuyorlar. Bence bu bilinçli bir hamle, öğrenciler ve aileleri korkutulmak isteniyor. Aile baskısı da devreye giriyor. Sırf bu soruşturmalar yüzden ailesi tarafından okuldan alınıp memlekete götürülen tanıdıklarım var. Bu beni hem çok üzdü hem de sinirlendirdi. Evet, benim ailem yanımda ama ben arkadaşlarımı düşünüyorum. Bu uygulamanın iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum. Aralarında çok başarılı öğrenciler de var. Sırf rahatsız oldukları şeylere ses çıkardılar diye, başarıları bir kalemde silindi, geri plana atıldılar. Onun dışında KYK'da kalanlar var. Soruşturma sebebiyle KYK'lar kapandıktan sonra memlekete dönemeyecekler ve kalacak yerleri yok. Onlar için üzülüyorum, onlar için kaygılanıyorum."