Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kanun yayımlamak, bakan atamak, görevden almak, uluslararası anlaşmaları onaylamak, milli güvenlik politikalarını belirlemek gibi ciddi ve ülke adına gayet önem teşkil eden görevleri var.
Bunlar yetmezmiş gibi bizim buradaki AK Partililer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir görev daha yüklediler; Eskişehir’deki stadyumun adını koymak.
Eskişehirlilere mi şirinlik yapıyorlar, Erdoğan’a mı bilinmez ama hiç olmayacak bir konu da hiç olmayacak bir şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tepeden tırnağa Eskişehir’i ve Eskişehirlileri ilgilendiren bir konuya dahil ediyorlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararnamelerden başını kaldırıp, dış politikayı bir kenara bırakıp, ekonomiyi az kenara çekip “Eskişehir stadının ismi ne olmalı” diye karar versin istiyorlar.
***
Oysaki şehrin hafızasına kazınmış mekanların adı, öyle kolayca sökülüp yerine yenisi yapıştırılacak bir etiket değildir. O isimler, orada yaşanmış anıların, insan hikâyelerinin, zamana direnen hatıraların adıdır. Kimin koyduğuna ya da kimin koyacağına göre değil, halkın belleğinde nasıl yaşadığına göre anlam kazanır.
***
Hatırlatayım; isminin kim tarafından koyulduğu belirlenemeyen pek çok cadde de sanki dedemizin adıymış gibi hafızamızda yer ediniyor. Kızılcıklı Caddesi’nin ismini kim koydu bir hükmü yok. Ancak sanki biz koymuş gibi değil miyiz?
Şair Fuzuli’nin adını değiştir, yön tarif edemezsin.
Porsuk’un adını değiştirdiğin an Eskişehir artık eski şehir değildir.
Mekan isimleri, sadece pusula görevi görmez, kentin kim olduğu, ne olduğuna dair ipuçları verir.
Kent kimliğinin oluşumuna katkı sunar ayrıca bu kimliğin devamlılığını sağlar.
***
Atatürk Stadyumu’nun ismini değiştirmek isteyenlere “kendi şirketlerinin ismini değiştir” de kıyamet koparır. Marka değerinden bahseder, babasının yadigarı olduğundan söz eder ancak söz konusu şehri olunca tabelacıya dönüşüveriyorlar.
***
Öte yandan bir diğer hususta şehrin stat ismini ekonomik gerekçelerle değiştirmek. Elbette ciddi ekonomik kaynağa ihtiyaç duyan Eskişehirspor, stat üzerinden iktisadi evlilikler yapabilir. Örnek vermek gerekirse “ETİ Atatürk Stadyumu” olabilir yahut başka bir markayla da bu yapılabilir.
Bazı isimlerin takındığı tavır iktisadi kazanç sağlamaktan çok Atatürk isminin kaldırılması gibi anlaşılıyor.
Kesinlikle “Atatürk’ü sevmiyorlar” demeyeceğim.
Ancak kenti ve kentin hafızasını önemsemediklerine yönelik ciddi ipuçları veriyorlar.