Su: 21. Yüzyılın Petrolü

Dünyada artık hiçbir ekonomik tartışma, çevresel sorunlardan ayrı düşünülemez. Özellikle de su krizi, önümüzdeki yıllarda hem kentlerin yaşam kalitesini hem de sanayinin kaderini belirleyecek. İşte tam bu noktada, Eskişehir Sanayi Odası’nın (ESO) Sürdürülebilir Yeşil Sanayi Biriminin yürüttüğü çalışmalara göz atmakta fayda bulunuyor.

Bugün Eskişehir’de Porsuk’un debisinin düştüğünü, tarım arazilerinin kuraklıktan etkilendiğini hepimiz gözlemliyoruz. İklim krizinin en somut yüzü işte bu: su sıkıntısı. Bilim insanları önümüzdeki 20 yılda Anadolu’nun ciddi su kıtlığı riskiyle karşı karşıya kalacağını söylüyor.

Sanayi ise en çok su tüketen sektörlerden biri. Çelikten seramiğe, gıdadan kimyaya kadar neredeyse her üretim sürecinin kalbinde su var. Eğer bugünden tedbir alınmazsa, ihracat artışını değil, fabrikaların su bulamamasını konuşur hale geleceğiz.

ESO’nun Yeşil Sanayi Çalışmaları ve Su

ESO’nun Sürdürülebilir Yeşil Sanayi Birimi, yalnızca karbon ayak izini değil, aynı zamanda su ayak izini de gündeme alıyor. ESO’nun resmi sitesinde işletmelere “Su Ayak İzi Analizi ve Raporlama Hizmeti” verdiği açıkça belirtiliyor. Yani firmalara, üretimde ne kadar su tükettiklerini ölçme, atık suyu arıtarak yeniden kullanma ve su verimli teknolojilerle maliyeti azaltma imkânı sağlanıyor.

Bu yaklaşım, yalnızca ESO’nun vizyonu değil. Türkiye Cumhuriyeti’nin 2023–2033 Su Verimliliği Strateji Belgesi de sanayide su tasarrufunu ulusal politika olarak ortaya koyuyor. Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat çerçevesi de karbon kadar su yönetimini de izleme kriteri haline getirmiş durumda.

İhracatın Yeni Kriteri: Çevre ve Su

Eskiden ihracatta kalite belgesi yetiyordu. Bugün ise kapıyı açan yeni sorular var:

  • “Karbon emisyonun düşük mü?”
  • “Su tüketimin verimli mi?”
  • “Atığını çevreye zarar vermeden yönetiyor musun?”

Bu sorulara doğru yanıt veren şirketler, ihracatta avantaj sağlıyor. Yani yeşil dönüşüm, maliyet değil; ihracat pasaportu haline geliyor. ESO’nun birimi sayesinde Eskişehir sanayicisi bu sürece hazırlanıyor.

Halkın Yaşamına Etkisi

Buradaki en kritik nokta şu: Sanayici suyu tasarruflu kullandığında sadece ihracatını güvence altına almıyor. Aynı zamanda Eskişehir’in musluklarından akan suyu, çiftçinin tarlasındaki sulamayı, çocuklarımızın yarın içeceği damlayı da korumuş oluyor.

Yani mesele yalnızca sanayicinin değil, hepimizin meselesi. Bugün alınan önlemler hem cüzdanımıza (daha güçlü ekonomi, artan ihracat) hem de sağlığımıza (temiz su, temiz hava) katkı sağlayacak.

Su Yoksa Sanayi de Yok

ESO’nun Sürdürülebilir Yeşil Sanayi Birimi işte bu yüzden çok değerli. Hem sanayiciye yol gösteriyor, hem ulusal politikalara uyum sağlıyor, hem de küresel pazarda Eskişehir’in adını güçlü bir şekilde duyuruyor.

Unutmayalım: Su yoksa tarım da yok, sanayi de yok, yaşam da yok.
Bu yüzden suyu koruyan her girişim, aslında geleceği koruyan en değerli yatırımdır.

Kaynaklar

  • Eskişehir Sanayi Odası, Sürdürülebilir Yeşil Sanayi Birimi hizmet tanımları: “Su Ayak İzi Analizi ve Raporlama Hizmeti”
  • T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı, Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı 2023–2033
  • Avrupa Birliği, Yeşil Mutabakat (European Green Deal) çerçevesi