Gelin bugün rutin gündemi bir kenara bırakalım. Siyasetin bir tık uzağına yaşamın ise direkt orta yerine dalalım.
Size Kemal Abi ve onun gibi insanlardan bahsedeyim.
Zira hem ümide hem de yayılmacı örneklere fazlasıyla ihtiyacımız var.
Kemal abi aslında çoğunuzun tanıdığı birisi…
Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nden, yerli yabancı tiyatro oyunlarının ev sahipliğinden tanıyanlarınız vardır onu. Ya da çevresinde hayatına dokunduğu engelli ya da rehabilitasyona ihtiyaç duyan kedi veya köpeklerinden…
Sık olmasa bile arada oturur laflarız Kemal abiyle, geçenlerde yine denk geldik ve onun meşhur Hatay kahvesi eşliğinde sohbet ettik.
Tanımayanlar için ise tanınması lazım diyerek birkaç not düşmek istedim bu sayfaya.
Kemal abi Eskişehir’de salon yetersizliğine rağmen evvelden bu yana nice önemli tiyatro oyununu Eskişehir’e getirmiş, önemli oyuncuları tiyatroseverlerle buluşturmuş bir isim.
Satırarası tiyatro olarak bildiğimiz sanat üretimini artık Örme Sanat çatısı altında kurduğu tiyato ekibi ile devam ettiriyor.
Tiyatro ekibi deyince hemen altını çizmem gerekir.. Ekip konservatuar öğrencileri, yeni mezun ve tiyatroya gönül vermiş gençlerden oluşuyor.
Bir nevi onlar için hem yeteneklerini pekiştirecekleri bir pratik hem de çok yüksek olmasa bile mesleki kazanç fırsatı demek. İşin sanat hayatına böyle bir katkısı var.
Öte yandan ortaya konulan tiyatro eserleri ağırlıklı olarak çocuk oyunları…
Çocuk oyunu ama öyle alelade oyunlar değil. Eğitici, öğretici, pedagog onaylı ve milli eğitim kontrolüne de tabi olan gayet değerli oyunlar.
Asıl altını çizmem gereken detaya gelirsek,
Kemal abi bu oyunları bir ticaret yerine neredeyse toplumsal bir fayda niteliğiyle üretiyor.
Aşağı yukarı maliyeti kurtaracak kadar ucuza sunarak daha çok çocuğa, öğrenciye ulaşmanın derdine düşüyor.
Emsallerinin 3’te 1’i gibi ücretlendirilen oyunlara gelen aynı aileden 2 çocuktan birini veya durumu olmayan çocukları ücretsiz ağırlıyor. Yine kaynaştırma öğrencileri de ücretsiz olarak bu oyunlardan istifade edebiliyor.
Hatta çocukları bilinçlendirme ya da farkındalık kısmını oyunla yeterli tutmayıp gidip orman bölge müdürlüğü ya da benzeri kurumlarla iletişime geçerek öğrencilere fidan dağıtımı gibi nice güzel iş içinde öncü oluyor.
Dışarıdan bakanlar için romantik gibi görülebilir ama bu işe inanmış, gönül vermiş insanlar için emin olun bu mücadele çok çok kıymetli.
Bir detay daha ekleyim…
Kemal abi dezavantajlı yani engelli ya da sokakta yaşaması mümkün olmayan nice kedi, köpek içinde tam bir kahraman… Öyle ki onların yaşaması için ayrı bir ev kiralamış, her gün özenle bakımlarını yapan, küçük elektrikli bisikleti ile onlar dışında 10 ayrı mantıkayı gezerek sokakta kalanlara mama dağıtan bir cesuryürek. Ve bunu yıllardır üşünmeden, kimseden bir şey istemeden yapıyor.
Sanırım bu detaylar hiç tanımayan için Kemal abi hakkında fikir vermiştir.
Şimdi gelelim ufak bir hatırlatma kısmına,
Örme Sanat ilerleyen aylarda 26 Aralık tarihinde Yunus Emre Kültür Merkezinde Doğanın Gücü, Korsan Kraliçe isimli bir oyun sahneleyecek.
Pedagog onaylı bu oyun Doğanın, ormanların, suyun önemini çocuklara aşılamak ve farkındalık oluşturmak için biçilmiş kaftan
Kemal abi oyuna gelen her çocuk için yine bir fidan dağıtarak somut katkı da vermek istiyor.
Konuşurken ister istemez bu oyun tek bir sefer değil, bir çok kez oynasın, bir salon değil çok salonda binlerce öğrenci izlesin daha iyi olmaz mı? diye sesli düşündüm.
-”Keşke olsa Sonercim ama benim bu işlere ayıracak reklam bütçem veya yaygın iletişim kanallarım yok. Yoksa çok güzel olurdu” deyince kendime ufak bir görev edindim.
Madem ortada tam yaşadığımız sorunlara karşı bir farkındalık çalışması var. Madem ağaç yaş iken eğilir, şekil alır. Bence sanat yolu ile verilecek bu mesajı daha çok çocuğa ulaştırmak için birileri de üstüne sorumluluk alır diye düşündüm ve bu yazıyı yazmak istedim.
Her birinde salonlar olan Belediyelerimiz olur, büyük salonları olan özel okullarımız ya da milli eğitim müdürlüğünün bir organizasyonu olur, EOSB veya ESO, ETO gibi sivil toplum kuruluşları olur. Fazlaca işçisi olan şirketler olur.
Yani çok ufak bir katkı ile çok değerli işlere imza atacak çok insan bulunabilir bu şehirde…
Çünkü iyilik, güzel düşünceler, böylesi değerli çabalar yalnız kalmamalı, desteklenmeli ki, yarına dair ümitlerimiz tamamen yitip gitmesin. En azından birileri de insanlığa küsmesin.
Teşekkürler Kemal Abi, iyi ki varsın