Topuklu Efe, Aydın Sokaklarında Nasıl Yürüyecekmiş! Anlatayım

Soma’da 301 madencinin hayatını kaybetmesinden sorumlu olanlar, sizce bugün sokaklarda nasıl yürüyor?

Kendi firmasına ihale veren bakanın adını hatırlıyor musunuz? Şansımız yaver gider de yanımızdan geçerse, koşup elini sıkmaya gideriz, öyle değil mi?

Peki, eski genel başkanını ağza alınmayacak sözlerle ananların, sokakta yürümekten korktuğunu gördünüz mü?

Delege seçimlerinde kendi gösterdiği ismi desteklemediği için belediye işçilerini işten atanları hatırlıyor musunuz?

Keşke ülke olarak tek sorunumuz, kimin sokakta nasıl yürüyeceği olsaydı.

Oysa 301 madenci artık sokaklarda yürüyemeyecek.

Devletten ihale alamayan iş adamı, büyük ihtimalle çoktan batmış, sokağa çıkacak hali kalmamıştır.

Yıllarca övülen bir genel başkan, artık sokağa çıkamaz hale geldi.

Gösterilen adaya oy vermeyen işçiler ise işten atıldıktan sonra, emin olun, uzun süre sokak yüzü göremedi.

Yakın tarihten bir başka örnek… Muhalefetten meclise giren Nebi Hatipoğlu sizce bugün sokakta nasıl yürüyor?

Sokak, kimin nasıl yürüyeceği ile ilgilenmeyi uzun süre önce bıraktı.

Sokaktaki insanlar bugün, ayakta kalmanın yollarını arıyor.

Ahlak bekçiliği yapacaksanız, önce ahlaki üretimin mümkün olduğu bir ortam kurmak gerekir.

Siyasete ve siyasetçiye düşen en önemli görev budur.

Muhtarsa mahallesinde, belediye başkanıysa şehrinde, cumhurbaşkanıysa ülkesinde…

***

Gelelim Aydın’a…

Aydın AK Parti’ye geçti, birden herkes ahlak bekçisi kesildi.

Yok “topuklayan efe”, yok “topuklayandan efe mi olur?”

Yok “şimdi Aydınlılar topukluyu efeye sokağa çıkarmaz” falan.

Siyaset “Topuklu efenin” transferine, yeni yetme çocukların oyunlarındaki itirazlardan öte bir kelam edemiyor.

Oysa reel politika, ahlakla yön belirleme zemininden çoktan çıktı.

Kadın, tırnak içinde belirtmek gerekirse kazandı.

Ben şimdi CHP’lilerin, Aydın sokaklarında nasıl yürüyeceklerini merak ediyorum.

Kazanmak ve kaybetmek üzerinden yürüyen siyasi algının kaybedenler tarafında hissedecekler kendilerini.