Türk-İş’e bağlı Harb Sanayi ve Yardımcı İş Kolları İşçileri Sendikası (Harb-İş) Eskişehir Şubesi üyeleri, toplu iş sözleşmesi, hükümet tarafından teklif edilen zammın yetersiz olması ve geçimsizlik sebebiyle bir protesto gerçekleştirdi.
İşçiler, iş çıkışlarında Eskişehir Hava Bakım Fabrika Müdürlüğü’nden, Ulus Anıtı’nda bulunan geçtiğimiz günlerde açtıkları “Emek” çadırına yürüdü.
Yol boyunca Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e ithafen “Şimşek istifa” sloganlarıyla yürüyen emekçilere Hat Boyu’nda birçok başka sendika ve işçi örgütü de katıldı.
Alana vardıklarında Harb-İş Eskişehir Şube Başkanı Hasan Atak, coşkulu bir konuşma gerçekleştirdi.
Atak, konuşması boyunca verdikleri mücadelenin haklılığına, eylemin gerekliliğine ve insanca yaşımı hak ettiklerine vurgu yaptı.
“Bizi Duymadılarsa Biz de Onları Duymuyoruz”
Şube Başkanı öncelikle hükümete seslenerek, düşünülen yüzde 16’lık zam teklifini şöyle eleştirdi:
“Bugün Türk Harb-İş Eskişehir Şubesi işçisi, hakkını almada kararlı olduğunu göstermiştir. Biz bugün, burada söyleyeceklerimizi uzun zamandır söylüyoruz. Artık bizi duymadılarsa, biz de onları duymuyoruz. Duymak da istemiyoruz. Neden biz onları duymayacağız? Çünkü biz, bugüne kadar onlara, ‘biz bu ülkenin bekasıyız’ dedik duymadılar, ‘geçinemiyoruz’ dedik inanmadılar, ‘biz eşimizin, çocuğumuzun, akrabalarımızın yüzüne bakamıyoruz, artık mahcup oluyoruz’ dedik inanmadılar. Bugün masa başından Mehmet Şimşek ve bu ülkeyi yönetenler, bize ayar vererek yüzde 16’ya mahkûm etmek istiyor. Kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz!”
“Evlatlarımız Aç Kalmasın Diye Yürüyoruz”
Hasan Atak, 1989 yılında gerçekleşen Bahar Eylemleri’ne vurgu yaparak, o neslin devamı olduklarını ve o eylemlerin hikayeleriyle büyüdüklerinin altını çizdi. Geçmiş ve günümüz işçi hareketleri arasında bir bağ kuran Atak, şunları söyledi:
“Türk Harb-İş üyeleri, Birinci Hava Bakım Fabrika Müdürlüğü işçileri başta olmak üzere 20 yıl sonra ilk defa fabrikasından servislere binmeyerek, şehir merkezine kadar yürümüştür. Bu ne kadar kararlı olduğumuzun bir göstergesidir. Biz, 1989 yılında Bahar Eylemleri’ndeki eylem şarkılarıyla, türküleriyle, öyküleriyle büyüdük. Hepiniz biliyorsunuz. Fabrikaya ilk girdiğinizde bunu mutlaka duydunuz. 1989’da alana çıkan o insanların kaldırımda yürürken çıkardığı sesler bugüne gelmiştir. Bugün bu alanlardadır. O gün o insanlar sadece bir hak mücadelesi değil, bir onur mücadelesi verdiler. Bir yol açtılar ve açılan o yol onların çocuklarıyla birlikte buraya, bu alana geldi. O gün büyüklerimizin kendi kendilerine verdikleri bir söz vardı. Atölyelerde, tezgahlarda konuşulan buydu ve bize anlatılan da buydu. Biz bugün susarsak, yarın evlatlarımız susar, çocuklarımız susar! Biz bugün aç kalırsak, yarın evlatlarımız aç kalır, çocuklarımız aç kalır! Onun için yürüyoruz dediler. Onun için biz, yarın evlatlarımız aç kalmasın diye Hava İkmal Bakım Merkezinden Ulus Anıtı’na kadar yürüdük.”
“Dünyanın Yumuşak Güç Gördüğü Türkiye’yi Caydırıcı Güç Yapan Biziz”
Rusya-Ukrayna ve Ortadoğu’daki savaşları işaret ederek savunma sanayinin kritik değere sahip olduğunu vurgulayan Başkan Atak, konuyla alakalı işçilerin ne kadar önemli olduğunu da dile getirdi ve şöyle ifade etti:
“Savunma işçisinin bu ülke için yaptıkları ortadadır. Ana vatan, Gök vatan, Mavi vatan için yaptıkları ortadadır. Her sabah biz tezgahımızın başına geçtiğimizde bunun farkındalığıyla çalışıyoruz. Ortadoğu’da, Rusya’da, Ukrayna’da savaşlar devam ederken, dün dünyanın yumuşak güç olarak gördüğü bu ülkeyi bugün caydırıcı güç haline getiren insanlar burada ve biz bu insanlarla birlikte hakkımızı istiyoruz.”
“Vatana, İşyerlerimize Sahip Çıkacağız Ama Önce Kendi Hakkımıza Sahip Çıkacağız”
Verilecek teklifler beklentinin altında kaldıkça mücadelelerine devam edeceklerini söyleyen Atak, şunları kaydetti:
“Yarın verilecek teklif de öbür gün verilecek teklif de insan onuruna yakışır bir teklif olamadıkça Türk Harb-İş Eskişehir Şubesi mücadelesini devam ettirecektir. Biz bu yola onurumuzu koyduk. Onun için mücadele ediyoruz. Kimseye manipülasyon yapmıyoruz, kimseye kendimizi acındırmıyoruz, kimseye yalan söylemiyoruz. İnsanca, gerçekleri ortaya koyarak, insan onuruna yakışır bir şekilde yaşamak istiyoruz! Savunma işçisi bu dönemin en fazla kaybedenidir. Özlük hakları en aza indirgenen dönen bu dönemdir. Kalifiyeli, yetenekli işçilerimizin en çok gittiği dönemdir. Bunların tamamına dur demek için sizin yanınızda mücadele etmeye devam edeceğiz. Gücümüz nereye kadar yeterse. Bundan sonra da bu vatan sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bu vatan bizim. İşyerimize sahip çıkacağız. Bu işyerleri bizim ve bu ülkeye sahip çıkacağız ama bunlara sahip çıkarken önce kendi hakkımıza sahip çıkacağız.”
“Sizler Bizim Kahramanımızsınız”
Son olarak ise “Tarihi kahramanlar yazar” diyerek işçilere seslenen ve motivasyon veren Başkan, sözlerini şöyle noktaladı:
“Tarih hainler ve korkaklar tarafından yazılmaz, kahramanlar tarafından yazılır. O kahramanlar da burada. Tarih, buradaki kahramanlar tarafından yeniden yazılmıştır. Sizler bizim kahramanımızsınız.”