GÜNDEM

Belediyeler Üreten Kurumlara Dönüşmeli, Eskişehir’de Deprem ve Su Krizi Var

Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanı Fesih Bingöl, Türkiye ekonomisinde faiz yükünün yatırımları engellediğini belirterek, “Ağustos ayı itibarıyla 1 trilyon 425 milyar lira faize ödendi. Bu yük azaltılsaydı şehirlerimize çok daha farklı hizmetler götürülebilirdi” dedi.

Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanı Fesih Bingöl, Türkiye’nin ekonomik gidişatına ve belediyelerin içinde bulunduğu mali sıkıntılara ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Bingöl, ülkenin kaynaklarının doğru kullanılmadığını vurgulayarak, “Türkiye’nin kasası boş. Çünkü toplanan gelirler yatırımlara değil, büyük oranda faiz ödemelerine gidiyor” dedi.

1 trilyon 425 milyar lira faize ödendi

Bingöl, yalnızca 2025 yılının ilk sekiz ayında faiz ödemelerinin 1 trilyon 425 milyar liraya ulaştığını hatırlatarak, “Bu çok büyük bir rakam. Ülkenin kaynakları doğru kullanılmadığı için yatırıma ayrılacak para kalmıyor. Belediyeler de bu durumdan doğrudan etkileniyor” ifadelerini kullandı.

Tasarruf tedbirleri belediyeleri kısıtladı

Belediyelere ayrılan payların tasarruf tedbirleri çerçevesinde düşürüldüğünü belirten Bingöl, bunun kabul edilemez olduğunu söyledi. Bingöl, “Yerel belediyelerin halka hizmet götürmesi esastı. Kaynakların artırılması gerekirken kısıtlamalara gidildi. Bu durumun arkasında da muhalif belediyelerin başarılı olmaması için önlerine engel çıkarılması yatıyor. Belediyelerin eli kolu bağlandı” dedi.

Bingöl, belediyelerin de mevcut kaynaklarını doğru kullanmadığını, yatırımlarda yeterli planlama yapılmadığını belirterek “Burada ciddi bir çelişki var. Hem merkezi hükümetin hem de yerel yönetimlerin sorumlulukları var. Merkezi hükümet faiz giderlerini azaltarak belediyelerin kaynaklarını artırmalı; yerel yönetimler de stratejik planlar yaparak doğru yatırımlar gerçekleştirmeli” diye konuştu.

Eskişehir’de deprem ve su sorunları kapıda

Eskişehir özelinde de önemli sorunlara değinen Bingöl, “İmar, altyapı ve trafik sorunlarının yanı sıra deprem riski çok ciddi bir tehlike. Kentsel dönüşüm hızlandırılmalı, şehir depreme dayanıklı hale getirilmeli. Ayrıca 2030 yılında ciddi bir su problemiyle karşılaşmamız bekleniyor. Su kaynakları şimdiden bulunmalı” şeklinde ifade etti.

Üçüncü devlet hastanesine hükümet sıcak bakmıyor

Sağlık yatırımları konusunda da görüşlerini paylaşan Bingöl, Eskişehir’de üçüncü bir devlet hastanesinin yapılmasının zor göründüğünü ifade ederek, “Şehir hastaneleri farklı bir sistemle çalışıyor. Hükümet, taahhütler nedeniyle bu projelere büyük kaynak ayırıyor. Mevcut şehir hastanesi 1200 yatak kapasiteli. Ancak 360 bin metrekarelik alan üzerine kurulu ve yatak başına 310 metrekare düşüyor. Buna rağmen işletmeci firmaya ödemeler yapılıyor. Dolayısıyla yeni bir devlet hastanesi için kaynak ayrılmasına sıcak bakılmıyor” ifadelerin kullandı.

Belediyeler üreten kurumlar olmalı

Bingöl, belediyelerin yalnızca para harcayan değil, aynı zamanda üreten kurumlara dönüşmesi gerektiğini söyledi. Örnek olarak Eskişehir Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin her ay ödediği 25 milyon liralık elektrik faturasını gösterdi. “Eğer belediye kendi elektriğini üretebilseydi bu ödeme yapılmazdı. Bu doğrudan tasarruftur. Belediyeler enerji üretiminden tarımsal sanayileşmeye kadar birçok alanda kaynak yaratabilir” dedi.

Belediyelerde istihdam maliyetlerinin de yüksek olduğuna dikkat çeken Bingöl, şöyle aktardı:

“Beş yüz kişilik bir çalışan grubunun belediyeye maliyeti çok yüksek. Bunun yerine üretim yapan tesisler, fabrikalar ya da yatırımlar hayata geçirilirse hem daha fazla istihdam yaratılır hem de belediyenin kaynakları artar.”