Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe başkanlıkları atamalarındaki gecikmeyle ilgili süreçleri anlatan Albayrak, parti içi istişare mekanizmasının işlediğini söyledi.
“Atamalar Çarşamba günü tamamlanacak”
Atama sürecinin neden uzadığına ilişkin konuşan Albayrak, sürece dair şu bilgileri verdi: “Geçtiğimiz hafta Perşembe günü atamalar yapılacaktı. ‘Tamam’ dedik, her şey bitti. Ancak Teşkilat Başkan Yardımcımızın kolu kırıldı, süreç bu hafta Salı’ya kaldı. Dün akşam aradım, MKY ve MKYK toplantıları vardı. Çarşamba günü (26 Kasım) öğlenden sonra tamamlanacağını söylediler. 4-5 kişiyi arayıp Ankara’ya davet edecekler, öğlenden sonra süreç tamamlanmış olacak.”
“Gecikmenin benimle bir ilgisi yok”
Atamaların gecikmesine yönelik eleştirileri yanıtlayan Albayrak, karar mekanizmasının çok katmanlı olduğuna dikkat çekti. Albayrak, “Odunpazarı’na 30, Tepebaşı’na 26-26 başvuru oldu. Bu isimler üzerinde elemeler yapıldı. Önceki dönem meclis üyeleri, il başkanları ve ilçe başkanlarının görüşleri alındı. Milletvekillerinin önerileri Genel Merkez’e gitti. ‘Gürhan şunu istiyor’ gibi bir durum yok. Gecikmenin benimle bir alakası yok. Ben olsam bir hafta, on günde bitirirdim. Herkesin fikri alınarak rapor hazırlandı. Çıkan isimler tek tek sorgulandı. Bu işler bir anda olacak işler değil” ifadelerini kullandı.
“Performans kriterleri var, herkes takip edilir”
Kendi döneminde ilçe başkanlarının görevden ayrılmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Albayrak, performans ölçümünün parti içinde sistematik şekilde yapıldığını aktardı. Albayrak, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Biz de sonuç itibariyle herkes takip ediliyor. Gürhan Albayrak’ın yaptığı her hareket ve program takip ediliyor. Kimse kalkıp kafasına göre iş yapamaz. ‘Ben ilçe başkanı oldum, bitti’ diye bir dünya yok. Üye sayısı, yapılan program sayısı, ev ziyaretleri… Hepsinin kriterleri var. Yeterli görülmeyince değişiklik yapılır, bu en doğal haktır. Belediye başkanı daire başkanını atar, performansını kötü olunca görevden alır. Gelirken iyi de, giderken mi kötü? Bu kriz değildir. Hayatın inişleri çıkışları var, beklentiler farklı olunca ister istemez sıkıntı yaşanıyor.”
“Kazım Kurt Odunpazarı’nı yönetemiyor, genel siyaset peşinde”
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un bir televizyon programında kendisi için kullandığı “gidici” ifadelerine tepki gösteren Albayrak, “Kazım Kurt boş konuşan biri. Şehir adına ortaya koyduğu bir değer yok, hayali yok. Hep genel siyaset konuşuyor, genel siyaset için çaba gösteriyor. CHP diye parti kalmamıştır. Ekrem İmamoğlu’nu kurtarmaya çalışan bir güruh kalmıştır. Bunun Eskişehir’de başını çeken de Kazım Kurt’tur. Fotoğraflarını koyup ‘biz sizdeniz’ diyerek bir dahaki dönemi garantiye almaya çalışıyorlar. Şehir için derdi var mı? Yok. Belediye Meclisi’nde tek konuştuğu konu ekonomi…2000’li yıllarda Eskişehir’deki araç sayısı 90 bindi, bugün 400 bine dayandı.
O günkü şartlarda yol/kilometre sayısı ile bugünkü yol/kilometre sayısı aynı mı? TÜİK rakamlarına işsizlik sayısı yüzde 7. Buna rağmen iş beğenmeme insan kat sayımız var. Kazım Kurt’un gündemi Odunpazarı olmalı. Daha Odunpazarı’nı yönetemiyor. Ekrem İmamoğlu için şehir şehir dolaştı, bu şehrin derdi için gidip birileriyle bir sefer görüştü mü? Şuan bir iddianame var. Dava açan, davayı sürdüren, ifşa eden, gizli tanıkla CHP’liler. CHP’den kimse üstün olamaz. Bir adamı en tavana çıkardılar. Atatürkçülüğü bıraktılar, CHP’yi bıraktılar” diye konuştu.
“Yatırımcı yurtdışına gidiyor söylemi yalan”
Eskişehir’den yatırımcıların yurtdışına gittiği iddialarını reddeden Albayrak, “Tamamen yalan… Bunlar on şey söylüyor, onu da yalan. Karşıda yalan söyleyen bir güruh var. Kazım Kurt bir tane örnek versin. İmişehir’de şu anda yer kalmadı. Ben de sanayiciyim, başka bir yere gidiyor muyum?” dedi.
“Belediyelerin 40 milyarlık bütçesi var, ortada yatırım yok”
Belediyelerin 2026 yılı bütçelerini değerlendiren Albayarak, belediyelerin hizmet üretmediğini savundu. Albayrak, açıklamasını şöyle sürdürdü: “ 2026’da üç belediyenin toplam harcaması 40 milyar TL. Odunpazarı ve Tepebaşı 2025’te elle tutulur ne yaptı? Tepebaşı Belediyesi’nin 5 milyar bütçesi var, açtığı şey Kent Berberi… Kent Lokantası yatırım değildir, sosyal hizmettir. Beş tane olimpik havuz yaparsın, işte hizmet budur. Belediyeler ne yapıyor? Maaşını alıp, işine bakıyor. ‘Gürhan gidiyor mu?’ Eğer bu şehir kurtulacaksa Gürhan gitsin. Gürhan da gider, başkası da… Bu şehre yazık. Benimle oturuyorlar, benimle kalkıyorlar.”
“Eskişehir Konseyi için çabalıyoruz, engellemeye çalışan bir güruh var”
Eskişehir Konseyi üzerinden gelen eleştirilere yanıt veren Albayrak, “Eskişehir Konseyini kurduk, bir şey ortaya koymak için çaba veriyoruz. Milletvekilleri, belediye başkanları ve il başkanları çıkıp ‘sen bunu nasıl kurarsın’ diyor. Sana mı soracağız. Senin de Eskişehir Kent Konsey’in var. Kent Konseyi’nde ne yapıyorsan yap. Önünden mi aldık, ‘yapmamı’ dedik. Şehrin diğer bileşenleri Kent Konsey’inde var. Biz Eskişehir Kent Konseyini eleştiriyor muyuz, hayır. Kendi dünyasında çaba gösteriyor. ‘Bunu niye almadın’ diyorlar sana ne kardeşim. Bu konseyden bir sonuç çıkması için çaba gösteriyoruz. Ancak çıkmaması için çaba gösteren bir güruh var” ifadelerini kullandı.
“CHP milletvekilleri bu şehre ne kazandırdı?”
CHP’li milletvekillerine de yüklenen Albayrak, belediyelerin ve milletvekillerinin Eskişehir’e yeterli katkıyı sunmadığını belirterek, şunları kaydetti: “CHP’nin Eskişehir milletvekilleri, bu kentte ne kazandırdı. Ellerinde belediye güçleri var. Bu şehir benim değil, ben de bu şehirde yaşayan biriyim. Ama 40 milyarlık bir bütçeyi yönetip de ortaya hiçbir değer koymayan insanlar, berber açarak insanlarla dalga geçmiyorlar mı? Eskişehir’deki mahalleri geziyorum. 10 sorunun 7’si belediyelerle ilgili. Otobüs gelmiyor, su matik yok, yollar yapılmıyor, çöpler toplanmıyor…”