Mirabel Kardeşlerden bugüne uzanan mücadelenin büyüyerek devam ettiğini söyleyen Yeşildal, “Bu ülkenin karanlığına rağmen kadınların dayanışması hâlâ en büyük ışık, en büyük cesarettir,” dedi.
OECD verilerine göre Türkiye’nin yüzde 38 ile kadına yönelik şiddette ilk sırada yer aldığını vurgulayan Yeşildal, kadınların sadece öldürülmediğini; yok sayıldığını, susturulduğunu, yalnız bırakıldığını ifade etti. Yeşildal, “OECD verilerine göre, kadına şiddette %38 ile OECD ülkeleri arasında birinci olan ülkemizde kadınlar sadece öldürülmüyor; yok sayılıyor, susturuluyor, yalnız bırakılıyor. Tecavüzler örtbas ediliyor, cinayetlere intihar süsü veriliyor, failler korunuyor. Neden? Çünkü bu düzenin sahipleri kadınları hâlâ güçsüz, hâlâ itaatkâr, hâlâ kontrol edebilecekleri bir varlık sanıyor” dedi.
Kadınları öldüren cinnet değil, erkek egemen düzendir
Her kadın cinayetinde öne sürülen kıskançlık, ekonomik kriz, psikolojik sorun gibi gerekçelerin artık sıradanlaştığını belirten Yeşildal, Bu ülkede kadınları öldüren, bireysel bahaneler değil; erkek egemen zihniyetin bizzat kendisidir. Ekonomik krizmiş, kıskançlıkmış, psikolojik sorunmuş. Aynı sözleri her dosyada duyuyoruz. Peki bu “cinnet geçiren” erkekler neden komutanlarını, patronlarını, babalarını öldürmüyor da kadınlara yöneliyor? Çünkü kadını kendilerinden güçsüz zannediyorlar. İşte vahşetin kaynağı tam olarak budur. Ama şunu herkes duysun: Biz kadınlar o güçsüzlük masalını paramparça ettik. Sokakta, evde, işte, Meclis’te… Geri adım atmadık, atmayacağız. Katledilen tüm kadınlar için adalet sağlanana kadar durmayacağız” ifadelerini kullandı.
İstanbul Sözleşmesi yürürlükten kaldırıldı, 6284 uygulanmıyor
Kadın cinayetlerinin artmasının temel sebeplerinden birinin iktidarın politikaları olduğunu belirten Yeşildal, İstanbul Sözleşmesi’nin bir gecede feshedilmesine ve 6284 sayılı yasanın etkin uygulanmamasına dikkat çekti. Yeşildal konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Bu ülkede kadın cinayetlerinin sebebi çok açık: İstanbul Sözleşmesi’ni bir gecede feshettiler. 6284’ü etkin uygulamıyorlar. Devlet mekanizmalarını her geçen gün daha da çürütüyorlar ve en önemlisi, bu iktidarın dili kadın düşmanı. Hatırlayalım: ‘Anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün, anası ölsün. Kadın dediğin iffetli olacak; herkesin içinde kahkaha atmayacak. Tecavüze uğrayan doğursun, gerekirse devlet bakar. Bir kereden bir şey olmaz.’İktidar temsilcileri tarafından söylenen bu sözler sadece cehaletin göstergesi değil; aynı zamanda bu ülkenin kadın katillerine verilen cesaret sözleridir.”
Kadınların çığlığı artık iki dudağın arasında kaybolmayacak
Mücadeleden geri adım atmayacaklarını vurgulayan Yeşildal, “Hiçbir kadın çığlığı artık bir erkeğin iki dudağı arasında kaybolmayacak. Onlar kaçacak, biz konuşacağız. Onlar saklayacak, biz ortaya çıkaracağız. Onlar susacak, biz bağıracağız!” diye konuştu.
Kadınların özgür olduğu Türkiye için hazırız
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in sözlerini hatırlatan Yeşildal, iktidar değiştiğinde İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe gireceğini, 6284’ün etkin uygulanacağını, cezasızlığın sona ereceğini söyledi. Kadınların örgütlü mücadeleyle kazanacağını belirten Yeşildal, “Kadınlar susmuyor, direniyor, kazanacak! Katledilen tüm kadınların hesabı sorulana kadar bu mücadele bitmeyecek. Biz kadınlar şiddete mecbur değiliz” dedi.




