İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, genel başkan seçilmesinin ardından ilk kez bir il kongresine katıldı. Eskişehir’de düzenlenen İYİ Parti 4. Olağan İl Kongresi’nde konuşan Dervişoğlu, Eskişehir’in parti için özel bir anlam taşıdığını şu sözlerle vurguladı:

“Genel başkan olduktan sonra birçok yerde konuşma yaptım. Eskişehir’e de bir vesileyle gelmiştim. Ama kongre sürecinde ilk defa bir il kongresine katılıyorum. İlk katıldığım kongrede Eskişehir’e nasip oldu. Bu benim açımdan sıradan bir tesadüf değil, aslında bakarsanız büyük bir tevafuktur. Çünkü İYİ Parti’nin kuruluşu aşamasında en büyük gücü ve desteği aldığımız yerlerden bir tanesi de Eskişehir’di.”

Eskişehir’in hakkı kelamla değil, emekle teslim edilir

Partisinin kurulduğu dönemde Eskişehir’den gördükleri desteği hatırlatan Dervişoğlu, şehre karşı vefa borcu olarak hissettiklerini şöyle ifade etti:

“Eskişehir’in hakkı kelamla teslim edilmez. Eskişehir’in hakkının emekle tescil edilmesi gerekir. O sebeple bundan sonra sürdüreceğimiz siyasi yolculuğun da maddi ve manevi kalelerinden biri olarak Eskişehir’i ilan etmek istiyorum.

Ulucan’a destek mesajı: “Emeğe değer veren bir teşkilat”

Kongrede mevcut il başkanı Serdar Ulucan’a destek mesajı veren Dervişoğlu, partide emeğin ve vefanın önemine dikkat çekti. Dervişoğlu, “Bugün burada sergilemiş olduğu yüksek performans münasebetiyle seçime tek başına giren bir il başkanımız var. Onun bir rakibi de olabilirdi. İl başkanıma ne kadar kıymet veriyorsam, il başkanımın karşısına rakip olarak çıkan ama kardeşlik hukukuna zarar vermemeyi de nazar-ı itibare alan aday arkadaşımı da tıpkı onun gibi yürekten ve gönülden desteklerdim.
Ben, iş olsun diye tarafsız konuşanlardan değilim. Ben, emeğe ve hizmete değer verilmesinin ve vefanın asla ve kat’a terk edilmemesinin gerekliliğinin altını çizmeye çalışıyorum. Şimdi burada Eskişehir bir emeğe değer vermiş. O zaman ben de pek tabii ki Eskişehir’in bu iradesine değer vererek bugün burada olacaktım” dedi.

“İYİ Parti’yi bitirmek için milletvekili transferi yaptılar”

Konuşmasının bir bölümünü siyasi gündeme ayıran Dervişoğlu, partisinden ayrılan milletvekillerine sert sözlerle yüklendi ve şöyle aktardı:

“İYİ Parti’yi bitirmek için işte İYİ Parti’den milletvekili transferi yaptılar. Bunlardan bir tanesi de sizin helal oylarınızla seçilmiş ama haramzadelere teslim olmuş. Onlara ne zaman cevap vereceğimizi göreceksiniz. Zaman gösterecek. Sandık bu milletin önüne bir daha geldiğinde millet kimi nasıl ödüllendirecek, kime de hangi cezayı verecek göreceksiniz. Başta ben olmak üzere bu partiden ayrılmak isteyen bir tek kişiye bile kararını değiştirmesi noktasında tek bir kelam sarf etmedim. Çünkü ben siyasetin gidenlerle değil, kalanlarla yapılacağına tecrübeyle sınamış birisiyim değerli dava arkadaşlarım. Buradan bir kişiyi kaybedersem sabahlara kadar uykusuz kalırım ama gidenler gittiği yere kadar gitsinler. Cehennemin dibine kadar yolları var. Siyasi cennete gittikleri kanaatini de taşımıyorum. Elbette ki ödeyecekleri bir bedel var. Demokrasilerde bu bedelleri millet ödetir.”

“Halk memnun değil, Türkiye mutsuz”

Ekonomik tabloyla da ilgili konuşan Dervişoğlu, Türkiye genelinde hiçbir vatandaşın refahtan pay alamadığını belirtti. Ekonomik sıkıntının günden güne derinleştiğinin altını çizen Genel Başkan, “Esnafla dükkanında, sanayiciyle fabrikasında, emekçiyle çalıştığı tezgahın üstünde, çiftçiyle tarlasında, gençlerle üniversitelerde, yurtlarda, okullarda buluştuk. Onların dertleriyle hemdert olduk, halleriyle hemhal olmaya gayret sarf ettik. Açık ve net olarak söyleyebilirim ki, yapmış olduğumuz bu ziyaretlerde halinden memnun bir tek kişiye bile rastlamak mümkün olmamıştır” ifadelerini kullandı.

“Ne tarlasını eken çiftçi memnundur, ne kepenk kapatan esnaf, ne finansmana ulaşamayan sanayici. Emekli açlık sınırının altında, memur zor durumda, Türkiye’de halinden memnun hiç kimseye rastlanamamaktadır” diye konuşan Dervişoğlu, Türkiye’deki ekonomik gruplara değinerek ekonomiye ilişkin görüşlerini dile getirdi.

“Kurulan komisyon Öcalan’a hizmet etmiş olmaz mı?”

TBMM’deki tartışmalarla ilgili de konuşan Dervişoğlu, İYİ Parti milletvekillerine yönelik tepkilere şu sözlerle yanıt verdi:

“Türkiye Büyük Millet Meclisi bütçesi görüşülürken Grup Başkanvekilimiz Turan Çömez konuşma yaptı, ardından Plan ve Bütçe Komisyonu sözcümüz Erhan Usta da Meclis Başkanı’na birtakım sorular yöneltti. Sorduğu soru çok manidar bir soru da değil, Türkiye’nin bildiği bir gerçeği ifade etti. ‘Türkiye’de Birinci Açılım Süreci esnasında Abdullah Öcalan İmralı’da ziyaret edilince, Hakikat Komisyonu kurulmasını arzulamıştı. Kurulan bu komisyon Abdullah Öcalan’ın bu emeline hizmet etmiş olmaz mı?’ diye sordu.”

“Uzun Çarşı boydan boya”

Dervişoğlu, Abdullah Öcalan’ın yeniden gündeme getirilmesine sert tepki göstererek konuşmasına şöyle devam etti:

Odunpazarı İçin Süpriz Aday
Odunpazarı İçin Süpriz Aday
İçeriği Görüntüle

“Türkiye neyi konuşuyor bugünlerde? Abdullah Öcalan’a komisyon gidecek mi? Umut hakkı üzerinden özgürlüğüne kavuşturulacak mı? Bir siyasi af söz konusu mu olacak? Örgüt diyor ki ‘Abdullah Öcalan serbest bırakılmadan biz silah bırakmayız.’ Bu meseleler tartışılsın istiyorlar. Hiç boş yere tartışmayın. Eğer gücünüz yetiyorsa yaşama geçirin. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Abdullah Öcalan’ı getirtip konuşturacağını zanneden varsa, Uzun Çarşı boydan boya gelsinler öyle konuşsunlar.”

“Araçsallaştırılmış yargı, Türkiye’yi felç etti”

Dervişoğlu, son dönemde yargı süreçlerinin siyasete müdahale aracı haline getirildiğini savunarak, “Bu da önemli bir derttir ama Türkiye’nin asıl önemli derdi var. Bu dertler üzerinden Cumhuriyet Halk Partisine yöneltilmiş hukuki müdahaleler yüzünden, araçsallaştırılmış yargının attığı adımlar yüzünden Türkiye’nin birçok konusunu konuşamıyoruz bile. Açın televizyonları akşamdan bakın: Davalar, mahkemeler, kayyumlar, çeteler, mala el koymalar, tapuya el koymalar… Bunlarla uğraşıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Ne oldu bize?”

Konuşmasında toplumsal çürüme ve ahlaki erozyona da dikkat çeken Dervişoğlu, şöyle ifade etti:

“Kadın cinayetleri görüyoruz. Katil çocuklara rastlıyoruz. Ya bize ne oldu Allah aşkına ya? Ne oldu bize ya? Biz böyle bir millet değildik. Ne oldu bize ve ne zaman oldu? Hiç düşünüyor musunuz ya? Ne olduysa bu 23 senenin içinde oldu. Ne oldu da cep telefonlarımıza kumar girdi? Kim yaptı bunu? 12 yaşa indi uyuşturucu. Ne zaman oldu bu? Kimin zamanında oldu? Bunların zamanında Ömer hatırlanıyor, adaleti hatırlanmıyor. Ebubekir hatırlanıyor, sadakati hatırlanmıyor. Osman hatırlanıyor, nezaketi hatırlanmıyor. Ali hatırlanıyor, cesareti hatırlanmıyor.”

“Uçak alımında 263 milyar lira fark!”

Ekonomik eleştirilerine devam eden Dervişoğlu, Türkiye’nin israf politikalarını hedef aldı. Geçtiğimiz günlerde İngiltere ve Türkiye arasında gerçekleşen uçak alımını gündemine alan Dervişoğlu, konuyu şöyle eleştirdi:

“Açlık sınırının 30 bin liranın üzerine çıktığı, yoksulluk sınırının 100 bin liraya yaklaştığı bir dönemde bugün asgari ücret olarak 30 bin liranın bile olmayacak bir rakamın tartışılıyor olmasını konuşmayacak mıyız biz? Bu memlekette uçak alıyorlar. Neden arttıramıyor ki asgari ücreti? Fırsat bulamıyor, İngiliz’e uçak parası ödemekten.” İngiltere’den 20 tane uçak aldık. Aynı uçaklardan 20 tane de Almanya aldı. Almanya’nın almış olduğu uçak, bizim aldığımızdan 235 milyon pound ucuz. Adamlar 165 milyona almışlar, biz 400 milyona almışız.20 tane uçak için bu fakir milletin cebinden çıkacak olan paranın Türk lirası karşılığı 263 milyar! Bu para kimin cebine giriyor diye sormayacak mıyız?”