Eskişehir’de tarımda geleneksellik, yanlış su tüketimi ve artan kuraklık uzun süredir tartışma konusu olurken, Prof. Dr. Koyuncu mevcut durumun giderek ağırlaştığını söyledi.
Koyuncu, vatandaşların hâlâ su krizinin ciddiyetini kavramadığını ifade ederek, “İnsanlar sabah kalktıklarında suyu bulamadıklarında asıl durumla yüzleşecek” dedi.
Yasal olmayan yüzlerce kuyu açıldı
Koyuncu, Eskişehir kırsalında tarımsal sulama için açılan kuyuların büyük bölümünün usulsüz olduğunu belirtti. Eskişehir’in bir bölgesinde yaklaşık 800 kuyunun bulunduğunu ve bunların yarısından fazlasının kaçak açıldığını söyleyen Koyuncu, bu durumun yer altı su rezervlerini kritik seviyelere çektiğini vurguladı.
“Çiftçi bildiğinden vazgeçmiyor”
Türkiye genelindeki tarım politikalarına da değinen Koyuncu, çiftçi ve bakanlık arasındaki mevcut ilişkiyi şu sözlerle özetledi: “Çiftçi bildiğinden vazgeçmiyor, Tarım ve Orman Bakanlığı çiftçiye ‘yapma’ demiyor ama artık destek de vermiyor.”
Balıkdamı Gölü alarm veriyor
Türkiye’nin en önemli sulak alanlarından biri olan Sivrihisar’ın güneyindeki Balıkdamı Gölünde su seviyelerinin gözle görülür derecede düştüğünü belirten Koyuncu, “Bin 470 hektarlık alan kuraklık nedeniyle ciddi tehdit altında” dedi.
Sakaryabaşı’ndaki yeni kaynak umut olabilir
Çifteler Sakaryabaşı’nda ortaya çıkan yeni su kaynağına da değinen Koyuncu, bu kaynağın Eskişehir için olumlu bir katkı sağlayabileceğini ancak tek başına çözüm olmayacağını söyledi.
“Tek kalıcı çözüm deniz suyu arıtımı”
Türkiye’de su sorununun büyüklüğüne dikkat çeken Koyuncu, uzun vadede tek çözümün deniz suyunun arıtılması olduğuna işaret etti: “Suyu dengeli kullanmayacaksak, ekonomik kullanmayacaksak deniz suyunun arıtılarak kullanılması gerekiyor.”




