Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanı Fesih Bingöl, şehirde başlatılması planlanan altın arama faaliyetlerine sert tepki göstererek hem çevresel hem de ekonomik açıdan büyük bir tehlikenin kapıda olduğunu söyledi. Bingöl, “700 futbol sahası büyüklüğünde ve 500 metre derinliğinde bir alan kazılacak. Buradan 60 milyon ton hafriyat çıkarılacak. Bir gram altın için yüzlerce litre su harcanıyor. Eskişehir susuzluğun eşiğinde” dedi.
700 futbol sahası büyüklüğünde alan kazılacak
Altın madenciliği çalışmalarının boyutuna dikkat çeken Bingöl, “Eskişehir’de altın arama faaliyeti başlatılacak. Uygunluk raporu verilmiş durumda. Ancak meseleye iki açıdan bakmak gerekiyor. Birincisi, toplum şunu bilmelidir: Orada 700 futbol sahası büyüklüğünde ve 500 metre derinliğinde bir alan kazılacak. Yani hayal edin, 700 saha büyüklüğünde bir alan, 500 metre derinlik… Buradan yaklaşık 60 milyon ton hafriyat, yani toprak çıkarılacak” ifadelerini kullandı.
1 gram altın için yüzlerce litre su harcanıyor
Altın madenciliğinin su kaynakları üzerindeki tahribatına dikkat çeken Bingöl, “Altın madenciliğinde ortalama şu: 1 ton topraktan, en iyi ihtimalle 10 gram altın çıkarılıyor. Türkiye ortalaması ise 3-4 gram civarında. Ancak 1 gram altın için 166 ile 400 litre arasında su harcanıyor. Bu çok büyük bir rakam. Yani yalnızca 1 gram altın için yüzlerce litre su tüketiliyor” dedi.
Devlet faiz için trilyonlar ödüyor, altın devede kulak kalır
Ekonomik tabloya işaret eden Bingöl, şunları söyledi:
“Bir gram altın için doğanın bu kadar tahrip edilmesi asla kabul edilemez. Çünkü devlet yalnızca 6 aylık dönemde faize 1 trilyon 110 milyar lira ödedi. Bu kadar büyük bir rakamın yanında, buradan elde edilecek altın miktarı devede kulak kalır. Dolayısıyla doğal alanlarımızın, ormanlarımızın ve arazilerimizin altın için heba edilmemesi gerekiyor.”
Eskişehir 2030’da büyük su sıkıntısı yaşayacak
Bingöl, suyun hayati önemine değinerek ciddi bir uyarıda bulundu:
“Su, zaten bu ülkede doğru kullanılmayan ve yönetilemeyen bir kaynak. Susuzluk tehlikesi yalnızca Eskişehir’in değil, tüm Türkiye’nin kapısında. Su yönetimi mutlaka doğru ve bilinçli yapılmalı. Uşak örneği bu açıdan ders niteliğinde. Şu an Eskişehir için ayrı bir sorun daha var. 2030 yılında nüfusun 1 milyon 200 bin kişiye ulaşması bekleniyor. Eğer önümüzdeki 5 yıl içinde ciddi bir su temin projesi hayata geçirilmezse, Eskişehir büyük bir su sıkıntısı yaşayacak. Uşak ve İzmir örneklerinde olduğu gibi insanlar saatlerce susuz kalabilir.”
Hükümet ve yerel yönetimler acilen harekete geçmeli
Bingöl, su yönetimi için tüm tarafların bir araya gelmesi gerektiğini belirterek, “Bu noktada merkezi hükümet ve yerel yönetimlerin bir araya gelmesi şarttır. Şehrin ihtiyacı olan su miktarı belirlenmeli, kaynaklar doğru yönetilmeli ve israfı önleyecek tedbirler alınmalıdır. Ayrıca, madenin çevreye vereceği zararlar da unutulmamalı. Kullanılan su, Sakarya Nehri’ne aktarılacak ve bu gelecekte büyük tehlikelere yol açabilir” diye konuştu.
Barajlarda doluluk yüzde 31’e düştü
Kuraklığın boyutunu sayılarla ortaya koyan Bingöl, “Eskişehir’de henüz su kesintileri başlamadı. Çünkü kişi başı günlük su tüketimi ortalama 75 litre. İş yerlerinde ise bu rakam 150 litreye çıkıyor. Mevcut kaynaklar bu talebi karşılıyor. Ancak kuraklık ciddi boyutlara ulaştı. Barajlardaki doluluk oranı yüzde 31’e kadar düştü” dedi.
10 tona kadar su ücretsiz olmalı
Bingöl, su tüketiminde tasarruf için önerisini de paylaştı:
“Bir kişinin günlük 75 litre, 4 kişilik bir ailenin günlük 300 litre su tüketimi yeterlidir. Bu da ayda 10 ton (10 metreküp) eder. Dolayısıyla 10 tona kadar su ücretsiz olmalı, sonrasında fiyatlar kademeli olarak artırılmalı. Bu uygulama hem israfı önler hem de tüketimde yüzde 60’a varan bir azalma sağlar. Böylece Eskişehir’de su sıkıntısı 2 yıldan 4 yıla ötelenebilir.”
2 yıl içinde büyük su kesintileri yaşanacak
Açıklamasında ciddi uyarılarda bulunan Bingöl, “Eskişehir ciddi bir tehlikeyle karşı karşıyadır. Hem altın madenciliği hem de bilinçsiz su tüketimi geleceğimizi tehdit etmektedir. Bugünden harekete geçmezsek, 2 yıl içinde Eskişehir’de büyük çaplı su kesintileri yaşanacak ve bu da insan sağlığını ciddi biçimde etkileyecektir” diye konuştu.