CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, PTT Eskişehir Başmüdürlüğü’nün kapatılmasıyla ilgili tartışmalara ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden bir açıklama yaptı. Süreci başından itibaren yakından takip ettiğini belirten Arslan, Meclis kayıtları ve Bakanlık görüşmeleriyle bu mücadelenin somut adımlarını ortaya koydu.
PTT Eskişehir Başmüdürlüğü’nün kapatılmasına ilişkin süreci ilk günden itibaren gündeme taşıyan ve resmi başvuruları yapan tek milletvekili olduğunu vurgulayan Arslan, şu bilgileri paylaştı:
“PTT Eskişehir Başmüdürlüğü’nün kapatılması süreciyle ilgili olarak, bu konuyu ilk günden itibaren gündeme taşıyan, TBMM’ye resmi başvuruları yapan ve Bakanlık nezdinde itiraz eden tek milletvekili olarak; 4 Ağustos ve 2 Ekim tarihlerinde iki ayrı yazılı soru önergesini TBMM’ye bizzat sundum, PTT’nin yeniden yapılanma süreci ve Eskişehir’e etkileri hakkında Bakanlıktan yazılı yanıt istedim.”
Sürecin yalnızca Meclis çalışmalarıyla sınırlı kalmadığını belirten Arslan, 12 Aralık’ta Bakanlıkta yapılan kritik toplantıya da dikkat çekti. Arslan, toplantıda dile getirdiği talepleri şu sözlerle aktardı:
“Süreç yalnızca Meclis’le sınırlı kalmadı. 12 Aralık’ta, Sayın Valimizin çağrısı ve başkanlığında, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı ile Bakanlıkta gerçekleştirilen Eskişehir Platformu toplantısında; PTT Eskişehir Başmüdürlüğü’nün kapatılmamasını, Eskişehir’in yeni yapılanma içinde bölge müdürlüğü olarak kalmasını, çevre illerin Eskişehir’e bağlanmasını dillendirerek, açıkça talep eden de benim.”
Arslan, sürecin başında sessiz kalan bazı kesimlerin sonradan tepki göstermesini de eleştirerek şu ifadeleri kullandı:
“Biz bu konuyu ilk gündeme getirdiğimizde sessiz kalanların, bugün sonucu öğrenince ses yükseltmeye çalışması samimi değildir. Geç kalmış tepkiler, Eskişehir’in kaybettiklerini geri getirmez.”
Sorunun üzerinin örtülemeyeceğini vurgulayan Arslan, eleştirilerini şu sözlerle sürdürdü:
“Sorun ne ‘şehir lobisi’ masallarıyla örtülebilir ne de kentin iç dinamiklerine yıkılabilir. Sorunun adı açıktır: 23 yıllık AKP iktidarının, Eskişehir’in hakkı olan yetkiyi, kurumsal gücü ve kamu gücünü siyasi tercihlerle bu kentten esirgemesidir.”
Mücadelesini sürdüreceğinin altını çizen Arslan, kararlılığını şu sözlerle dile getirdi:
“Eskişehir’in hakkını savunmak sonradan hatırlanan bir refleks değil, başından beri süren bir mücadeledir. Eskişehir’in ve hemşehrilerimizin hakkı olan ne varsa, sonuna kadar savunmaya; bu kente reva görülen her haksızlığın karşısında durmaya kararlılıkla devam edeceğim.”




