GÜNDEM

“Emekli Bir Bardak Çayla Akşamı Ediyor, Vekil 13 Maaşla Yaşıyor”

Eskişehir Haber Ajansı (EHA) muhabiri Yusufhan Toraman, Tüm Emekliler Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Ali Paşa Şanlı ve DİSK Emekli-Sen Eskişehir Şube Başkanı Hatice Kılıç ile görüşerek emeklilerin sorunlarını dinledi.

Türkiye’de en dezavantajlı gruplardan olan emekliler, hayatta kalma mücadelesi veriyor. Her yıl artan enflasyon ve yaşam maliyetleri karşısında 14 bin 469 TL olarak belirlenen en düşük emekli maaşı, emeklileri ölümle yaşam arasında bir arafa mahkum ediyor.

Kurban Bayramı öncesi emekli ikramiyeleri tekrar gündem olmuşken emekliler sahada daha adil şartlar talep ediyor fakat karşılıklarını alamıyor.

Bu yıl 4000 TL olarak belirlenen bayram ikramiyesi emekli örgütleri arasında tepki görürken, DİSK Emekli-Sen tüm ülkede eş zamanlı olarak yaptığı açıklamada ikramiyenin harçlığa dönüştüğünü ve bu ikramiyeyi kabul etmediklerini açıkladı.

Emekli milletvekilleri emekli de biz değil miyiz?

Tüm Emekliler Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Ali Paşa Şanlı, gelir adaletsizliğine dikkat çekerek milletvekili ve emekli milletvekili maaşları üzerinden bir karşılaştırma yapıyor: “Bir milletvekili emeklinin 15 katı maaş alıyor. Emekli milletvekili de 13-14 katı alıyor. O da emekli bu da emekli. Cumhurbaşkanı ve bakanların maaşı da belli… Ortada bir gelir adaletsizliği var.”
Şanlı, emekli maaşlarının yetersizliğine de dikkat çekerek: “16 milyonun üzerinde emekli var. 10 milyon emekli hala 14 bin 500 lira bile maaş alamıyor. Nasıl geçinecek? Hele bir de evi yoksa ölsün daha iyi…”

Emekliler bir yılda defalarca alanlara indi

Şanlı, bu yıl içerisinde 15-16 eylem gerçekleştirdiklerini belirterek, bu süreçte emekliler arasında örgütlenme oranının arttığını ve eylemli mücadeleye yaklaşımın olumlu yönde değiştiğini söylüyor: “Bu yıl 15-16 tane eylem yaptık. İlk başladığımız döneme kıyasla emeklilerde ilgi artıyor. İnsanlar gönüllü bir şekilde gelip üye olmaya, sendika içerisinde aktif rol almaya başladı. Üye olmayanlar da önceden çekilip kenarda dururken şimdi rahatlıkla eylemlere katılıyorlar. Verdiğimiz haklı mücadeleyi doğru bulmaya başladılar. Şu an ki iktidar emeklileri bitirdiği için insanların başka çaresi kalmadı. Önceden çekinen, korkan, kaygı duyanlar şimdi bu duyguları geride bıraktı.”

4 bin lira ikramiye, bayramda bir tepsi baklavaya yetmiyor

4 bin TL olarak belirlenen emekli ikramiyesini de eleştiren Şanlı, konuyu hem açlık sınırı hem kurban fiyatları hem de baklava fiyatları üzerinden ele alarak şunları söyledi: “4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 34 bin 888 lira. Bir ailede sadece baba emekli maaşı alıyorsa 14 bin 500 lirayla mümkün değil karşılaması. Hadi ailede 2 kişi maaş alıyor diyelim. Yine açlık sınırının altında kalıyorlar. Emekliler sağlıklı beslenemiyor. Hatta beslenemiyor. Ki bunların yanında sosyal ihtiyaçlar da var. Bir emeklinin bunları karşılaması mümkün değil. Kurban Bayramı için belirlenen ikramiye 4000 TL. 4 bin lirayla bir tepki baklava belki alır belki alamaz. Kurban kesmek zaten mümkün değil. Bir ihtimal 500-600 liradan 4 kilo ancak kuşbaşı ya da kıyma alabilir. İkramiye komik bir rakam... Biz en az asgari ücret seviyesinde olmalı diyoruz. Bazı standartlara uygun olsun diyoruz. Bu rakam sağlanırsa en azından emekli çocuklarıyla, torunlarıyla ‘bayram tadında’ bir bayram geçirme olanağını daha fazla olur.”

Geleneklerimizde büyüğe saygı vardı, bugün emekliler göz ardı ediliyor

DİSK Emekliler-Sen Eskişehir Başkanı Hatice Kılıç ise konuyu temelden ele aldı. Türk örf ve adetleriyle ilgili bir giriş yapan Kılıç, geleneklerimizde yaşlılara olan hürmet ve saygıdan yola çıkarak verilen ikramiyeyi “harçlık” olarak nitelendirdi ve yetersiz bulduğunu dile getirdi. İkramiyeye oranla kurban fiyatlarına da değinen Kılıç, “Aslında Türk ananelerinde, örfünde büyüklere saygı sonsuzdur. Kültürümüze göre öncelikle büyüklerimize başvurulur, baş tacı yapılır ama maalesef emekliler bu ülkede değer göremiyor. Kurban Bayramı geliyor, verdikleri şey harçlık gibi. O bile değil. Çocuğa verilen harçlık bile değil. 4 bin Türk lirası? Bugün bir kurban 18’den aşağı değil” dedi.

Artık can çekişmiyoruz, ölüm durumuna geldik

Kılıç, emeklilerin vahim durumunu özetlemek için, “artık can çekişmiyoruz ölüm durumuna geldik” ifadesini kullanıyor.
Şanlı gibi Hatice Kılıç da emeklilerin sosyalleşemediğine, yaşam standartlarından sürekli olarak kestiklerine ve bir çay dahi içemediklerine vurgu yaparak, bir emeklinin durumunu şöyle anlatıyor: “Zaten yıllardır emekliler aç ve sefil bir duruma düşürüldü. Emekliler artık can çekişmiyor ölüm durumuna geldi. Evlerden çıkamıyor. Bugün bir emekliyi gördüm suyunu evde doldurmuş ki su parası vermesin diye. Tramvay da bedava… Arkadaşlarıyla sokakta oturmak için, arkadaşlarıyla buluşmak için. Düşünebiliyor musun? Bir çay dahi içemiyorlar. Kent Lokantaları ve bazı kafeler açıldı belediye tarafından. Çay nispeten daha ucuz ama oraya gittiğimde bile bir çay alıp o çayla akşama kadar oyalananları görüyorum.”

Patlama noktasına geldik, ne olacaksa olsun

Aynı zamanda “emekliler artık isyanda” diyen Kılıç, emekli nüfusunun tahammülünün kalmadığını ve patlama noktasına geldiğini belirtiyor: “Öyle bir durum var ki emekliler isyanda. Diyor ki; ben kendimden geçtim. Zaten ölüme bir adım atmışım. Bir ayağım çukurda. Çocuğumu, torunumu düşünüyorum artık. Öyle bir isyan var ki insanlar patlama noktasına gelmiş artık. Artık ne olacaksa olsun, bu kadar da olmaz diyorlar. Türkiye savaşta değil, kıtlıkta değil. Yine de ekonomisinden tutun tarımına, sağlığına, eğitimine kadar bütün mekanizmaları çökmüş durumda.”

Mali ve idari kıskaçta talepler karşılıksız kalıyor

Hükümet tarafından talepleri yerine getirilmeyen emekliler yüzünü doğal olarak yerel yönetimlere, belediyelere dönüyor. Kılıç ise Eskişehir özelinde belediyelere taleplerini götürdüklerini fakat iktidar tarafından belediyelerin hem mali hem de idari anlamda kıskaç altında olduğunun belirtiyor: “Belediyelerden taleplerimiz oldu ama şu anda CHP belediyeleri olduğu için kıskaç altındalar. Her türlü denetimdeler yani hükümet tarafından. Önceden taleplerimize iyi kötü bir karşılık bulabiliyorduk fakat şu an hükümetten baskı gördükleri için taleplerimizin çoğunu alamıyoruz. Hükümet, CHP’li belediyeleri hem idari hem de ekonomik anlamda baskı altına almış durumda.”

Bize bir lirayı bile çok gördüler…

Kılıç, emekli maaşlarını “Bir lirayı bile bize çok gördüler” sözleriyle eleştiriyor. Emeklilerin sağlıklı beslenemediğini vurgulayan Kılıç, yaşanan tabloyu şöyle anlattı: “İnsanlar et yiyemiyor, B12 alamıyor. Hele emekliler hiç beslenemiyor. 14 bin 469 lira… 1 lirayı bile çok gördüler bize. Sen trilyonlarla oynarken, sen altın saraylarda yaşarken, 13 uçağa binerken hangi vicdan? Yıllarca emeğini vermiş, primini ödemiş, Türkiye’nin kalkınması için elinden geleni yapmış insanlar. Kimisi tarlada, kimisi fabrikada, kimisi denizde, kimisi mühendis, kimisi öğretmen… Bunların karşılığı bu mu? Bu mu olmalı?”