Anadolu’da yaklaşık 1500 yıllık geçmişe sahip ipek böcekçiliği uzun yıllar boyunca yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Ancak bugün, Sakarya Vadisi’nde yeniden yeşeren dut fidanları, yalnızca bir ağacın değil, unutulmaya yüz tutmuş bir geleneğin de tekrar hayat bulduğunu gösteriyor. Bu kadim üretim kültürü, Eskişehir’de yürütülen çalışmalarla güçlü bir dönüşüm sürecine girerek yeniden canlandırılıyor.
Sakarya Vadisi’nde yeniden doğuş
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Sakarya Vadisi’nde eskiden önemli bir gelir kaynağı olan ipek böcekçiliğini yeniden canlandırmak amacıyla ‘İpek Böcekçiliği Geliştirme Projesi’ni başlattı. Projenin temelini 2017 yılında atılan dut fidanı yetiştiriciliği oluşturdu. Tarihi İpek Yolu’nun önemli duraklarından biri olan Eskişehir, böylece geçmişle geleceği buluşturan stratejik bir adım attı.
Kozadan ipliğe, iplikten el emeğine
2020 yılında açılan Midas İpek Evi, projenin üretim ve eğitim ayağını üstlendi. Burada, çiftçiler tarafından yetiştirilen kozalar ipek ipliğe, iplikler ise kursiyerler tarafından işlenerek el emeği ürünlere dönüştürülüyor. Ürünler hem Üretici Marketlerde hem de Büyükşehir Belediyesi Konuk Evi’nde satışa sunuluyor. Bu yapı sayesinde hem kadın istihdamı artıyor hem de bölge ekonomisine katma değer sağlanıyor.
Kırsala yeni bir model: İpek Köyü
Projenin bir diğer adımı ise Sarıcakaya’nın İğdir Mahallesi’nde kurulması planlanan “İpek Köyü”…Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce ile proje alanını gezerken, köyde bu çalışmanın yarattığı heyecanı yerinde gözlemlemek mümkün. Köylülerin merakı ve beklentisi dikkat çekerken, Ünlüce de bu girişimin hem Türkiye’de hem de Eskişehir’de örnek gösterilecek bir kırsal kalkınma modeli olacağını özellikle vurguluyor.
İpek Köyü’nün başlangıç noktasındayız…
İğdir’in merkezinde geniş bir meydan bulunuyor. Meydanı çevreleyen eski okul binası, öğretmen lojmanları ve köy kahvesi, İpek Köyü projesinin başlangıç noktasını oluşturuyor. Heyet, projeyi değerlendirmek üzere köy kahvesinde köylülerle bir araya geliyor. Kahvenin içinde uzun bir masa hazırlanmış. Masanın etrafında ESKİ Genel Müdürü Oğuzhan Özen, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Recai Erdir, belediyenin daire başkanları, Büyükşehir Sarıcakaya-Mihalgazi Koordinatörü Safiye Keskin, İğdir Muhtarı M. Sadık Kaya ve köylüler yer alıyor…
Ünlüce de masadaki yerini alarak köylüleri dikkatle dinliyor ve projeye dair adımları tek tek anlatarak bilgi veriyor.
Proje görselinin yarattığı heyecan
İğdir Muhtarı M. Sadık Kaya, proje için hazırlanan görselin kendisini çok heyecanlandırdığını söylüyor. Köylülerin de süreci sabırla takip ettiğini belirten Kaya, “bir yerden başlayalım” diyerek köyün projeye hazır olduğunu dile getiriyor.
Belediyede kurulan komisyon…
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, İpek Köyü projesinin kendileri için özel bir çalışma olduğunu belirtiyor. Belediye bünyesinde proje için bir komisyon oluşturduklarını ifade eden Ünlüce, ekipte güçlü bir motivasyon olduğunu vurguluyor. Amaç, kendi kendine yetebilen, altyapı ve üstyapısı yenilenmiş, üretim odaklı bir köy modeli oluşturmak.
50 milyon TL’lik altyapı yatırımı
Köyde yürütülecek dönüşümün ilk adımını ESKİ tarafından yapılacak altyapı çalışmaları oluşturuyor. Ünlüce, altyapı çalışmalarına ilişkin ihale sürecinin tamamlandığını aktarırken uygulama takviminin de netleştiğini belirtiyor. Çalışmaların hava şartlarına bağlı olarak Ocak-Şubat aylarında başlayarak yaklaşık iki ay içinde tamamlanması hedefleniyor. Projenin toplam altyapı yatırım tutarı 50 milyon TL olarak hesaplanıyor. Bu yenileme süreci yalnızca kanalizasyon hattını kapsamıyor; köyün tüm içme suyu hatları da yenilenecek.
Sokaklardan meydanlara…
Altyapı tamamlandığında köyün çehresini değiştirecek ikinci aşamaya geçilecek. Sokaklarda parke taşlarıyla özel bir atmosfer oluşturulacak, köy meydanı ise daha işlevsel ve estetik bir yapıya kavuşturulacak. Köydeki mevcut yapılar da bu dönüşümün bir parçası olacak. Öğretmen lojmanları atölyelere, eski okul binası gençlik merkezine dönüşerek köyün üretim ve sosyal yaşamını canlandıracak. Diğer yapılar ise kadınlar kahvesi ve farklı sosyal alanlara ev sahipliği yapacak biçimde yeniden düzenlenecek. Böylece hem üretimi destekleyen hem de sosyal yaşamı canlandıran çok yönlü bir köy modeli ortaya çıkacak.
Okul binasında son düzlük
Projede önemli bir nokta, köy okulunun tahsis süreci... Valilik ile yazışmalar tamamlanmış durumda. Okulun tahsis edilmesi halinde proje çok daha hızlı ilerleyecek; aksi durumda alternatif çözümler uygulanacak.
Hayal edilen köy modeli…
Bugün projenin çekirdeğini oluşturan alanın, yıllar içinde köyün dışına doğru büyüyen bir yaşam aksına dönüşmesi hedefleniyor. Ünlüce, bu vizyonu anlatırken şunu söylüyor: “Buranın doğası gerçekten çok güzel. İnsanların emekliliklerinde yerleşmeyi hayal ettikleri bir köy vardır ya… Sürecin sonunda İğdir’in öyle bir yer olmasını istiyoruz.”
Üretim ipek yorganla başlayacak
Ünlüce, üretim ayağının ipek yorgan ile başlayacağını anlatıyor. İpek yorganın ESMEK’teuzun süredir Ar-Ge’si yapılan, başarılı sonuçlar alınan bir ürün olduğunu belirten Ünlüce, şunları söylüyor: “Türkiye’de örnek olabilecek organik bir model geliştirdik. Bunun üretimini İğdir’de yapmak istiyoruz.”
Üreticiye alım garantisi…
Projenin en kritik noktalarından biri, üretimin devamlılığını sağlayacak alım garantisi. Belediye, İğdir’de üretilecek ipek yorganları satın alarak; Üretici Marketlerde, Büyükşehir’in turistlik merkezlerinde ve diğer belediyelerle kurulan ağ üzerinden farklı illerde satışa sunacak.
Kırsalda 300’ü aşkın mahalle varken neden İğdir?
Ünlüce, bu sorunun yanıtını projenin omurgasını oluşturan dört temel başlıkla açıklıyor. Birincisi; İğdir belirli bir nüfusa sahip, çok küçük olmayan bir yerleşim. İkincisi; köyde üretim kapasitesini güçlendirecek bir genç nüfusun bulunması. Üçüncüsü; İğdir’inipekçilik geçmişine sahip olması. Yörede halihazırda bulunan bu kültürel ve üretimselbirikim, ipek yorgan üretiminin başlangıç noktası için önemli bir avantaj sunuyor.Dördüncüsü ise; köy halkının projeye istekle dahil olmak istemesi.
Tezgah geleneği yeniden hayat bulacak
Şubat ayında yorgan dikimi üzerine ilk kursların açılması planlanıyor. Muhtarlıkla işbirliği içinde yürütülecek çalışmalar kapsamında, kursiyer isimleri belirlendikten sonra kadınlar köyden alınarak kent merkezindeki Midas İpek Evi’ne taşınacak.
Eğitimler etap etap ilerleyecek; ilk aşamada yorgan dikimi öğretilecek.
İğdir’deki binaların tamamlanmasıyla birlikte üretim yelpazesinin genişleyeceğini ifade eden Ünlüce, köyün geçmişte ipekle güçlü bir bağa sahip olduğunu hatırlatıyor: “Neredeyse her evde bir tezgâh var. Bu da bizim en büyük avantajımız. Burada bambaşka bir hikâye yazacağız.”
2026’da üretim başlıyor…
Ünlüce, hedeflerinin net olduğunu belirtiyor:“2026 yılı içinde üretime başlamış olacağız.” Bu süre boyunca hem altyapı ve üstyapı çalışmaları tamamlanacak hem de kadınlar kurs eğitimlerini bitirecek.
İğdir adı Iğdır’dan mı geliyor?
Prof. Dr. Mesut Erşen’in çalışmalarına göre köyün tarihi Anadolu Selçuklu dönemine kadar uzanıyor. Kuruluşu 1522 yılına dayanan yerleşim, ilk dönemlerde 8 haneden oluşurken 1576 yılına gelindiğinde hane sayısı 20’ye yükseliyor. İğdir isminin kökeni ise sanıldığı gibi Iğdır’dan değil, “Yiktir” adından geliyor ve zamanla “İydir” şeklini alarak bugünkü hâline ulaşıyor. Köy, daha önce Bursa’ya bağlıyken 1948 yılında Eskişehir’e bağlanmış. Yerleşimin kökeni Denizhan boyuna dayanıyor; Oğuzların 24 boyundan biri olarak biliniyor.








