Eskişehir’de 10 Ekim Gar Katliamı’nın 10. yıl dönümünde anma töreni düzenlendi. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Konfederasyonu (DİSK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Eskişehir-Bilecik Tabipler Odası (EBTO) öncülüğünde gerçekleştirilen anma, Taşbaşı Çarşısı’nda toplanan yurttaşların oluşturduğu kortejin sloganlar eşliğinde Ulus Anıtı’na yürüyüşüyle başladı. Yürüyüşte, Gar Katliamı’nda yaşamını yitiren 104 kişinin isimlerinin yer aldığı el örgüsü “10 Ekim Özgürlük Battaniyesi” ile hayatını kaybedenlerin fotoğraflarının bulunduğu pankartlar taşındı. Yürüyüş boyunca “Barış hemen şimdi”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganları atıldı. Anmada Filistin’de süren saldırılar da unutulmadı ve “Nehirden denize özgür Filistin” sloganı atıldı.
“Mücadele, kalanların gidenlere borcudur”
Ulus Anıtı’na gelindiğinde yaşamını yitirenler için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Ardından, saldırı sırasında orada bulunan ve patlamada bedensel engelli hale gelen bir yurttaş konuşma yaptı. Konuşmasında hem acıyı hem de mücadele kararlılığını dile getiren yurttaş şu ifadeleri kullandı:
“Bizler 10 yıl önce türkülerle, halaylarla, neşeyle, coşkuyla, heyecanla düşmüştük yollara. Bambaşka, yeni bir dünya özlemiyle, barış dolu, kardeşlik dolu, özgürlük ve demokrasi için çıkmıştık yollara. Yüzlerce canımızı yaralı bıraktı. Sadece alanda düşenler değil, bizler dışında da canlarımız yaralı kaldı. 30 tane canımız sürekli engelli kaldı ve 104 tane canımız şu anda aramızda değil. Onlar ki; bize siper olanlardır. Onlar ki; bize can verenlerdir. Onlar ki; bizim bugün burada konuşmamıza sebep olanlardır. Gelinen noktada ne acımız bitti ne öfkemiz bitti. Her geçen gün hıncımız bileniyor. Uğradığımız haksızlığa, yaşadığımız adaletsizliğe, reva görülen karanlığa, katledilen çocuklara her geçen gün öfkemiz büyüyor. Biliyoruz ki mücadele; kalanların gidenlere borcudur.”
Konuşmanın ardından basın açıklamasını KESK-DİSK-TMMOB-EBTO adına KESK BTS Kadın Sekreteri Deniz Özkara yaptı. Açıklamasında katliam sırasında yaşananları hatırlatan Özkara, şunları söyledi
“İnsanlar en yalın, en insani talepleriyle oradayken, bu ülkenin tarihindeki en büyük katliam göz göre göre gerçekleşti. Katliamdan sonra yaşananlar da en az patlamalar kadar acı vericiydi. Yaralıların üzerine biber gazı sıkıldı, ambulanslar engellendi, hastanelere ulaşımda zorluk çıkarıldı. Bu görüntüler, devletin ihmali ve sorumluluğunun yalnızca öncesiyle değil, sonrası ile de sabit olduğunu gözler önüne serdi.
Yalnızca tetikçiler yargılandı
10 yıl geçmesine rağmen saldırının ardındaki karanlığın aydınlatılmadığını vurgulayan Özkara, “Geçen 10 yılda açılan davalarda yalnızca birkaç tetikçi yargılandı; katliamın arkasındaki siyasi sorumlular, planlamayı ve göz yummayı mümkün kılan kamu görevlileri ise hiçbir zaman hesap vermedi. İstihbarat raporları sümen altı edildi, saldırıyı gerçekleştirenler yıllarca korunup kollandı. Biliyoruz ki, 10 Ekim yalnızca IŞİD’in işi değil, devletin bilinçli ihmalleriyle mümkün kılınmış bir insanlık suçudur.” dedi.
“Filistin’de yaşamını yitirenlerin yasını tutuyoruz”
Özkara konuşmasında Filistin’de yaşananlara ilişkin de konuşarak uluslararası dayanışma mesajı verdi ve şu ifadeleri kullandı:
“Bugün, dünyada da benzer acılar yaşanıyor. Filistin halkı gözlerimizin önünde sistematik bir soykırıma maruz bırakılıyor. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar bombalar altında katlediliyor; bir halk yurtlarından sürülmek isteniyor. Bizler 10 Ekim’de kaybettiklerimizi anarken, Filistin’de yaşam hakkı elinden alınan binlerce insanın da yasını tutuyor ve mücadelelerini sahipleniyoruz.”
“Unutmadık, unutturmayacağız”
Aynı zamanda Özkara, yaşananları unutmadıklarını ve unutturmayacaklarının de mesajını vererek, “10 Ekim’i unutmadık, unutturmayacağız! Gerçek sorumlular hesap verene kadar susmayacağız! Barış ve adalet mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz! Halkımıza ve tüm demokrasi güçlerine sesleniyoruz: Hafızasız bırakılmaya, unutturmaya ve cezasızlığa karşı yan yana duralım. Barışın, adaletin, özgürlüğün sesi olalım. Çünkü 10 Ekim’de yarım kalan barış çağrısını büyütmek tarihsel bir sorumluluktur. Barış kazanacak, adalet kazanacak” şeklinde konuştu.
Açıklamanın ardından program müzik dinletisiyle devam etti. Etkinliğin sonunda gökyüzüne dilek fenerleri bırakıldı. “10 Ekim Özgürlük Battaniyesi”nin ise Özdilek Kültür Merkezi’ne götürüleceği öğrenildi.