Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Odunpazarı İlçe Başkanlığı 7. Olağan Kongresi, Hasan Polatkan Kültür Merkezi’nde geniş katılımla gerçekleştirildi. Kongrede konuşan CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, iktidarın yeni siyasi hamlelerine karşı dikkat çeken uyarılarda bulundu.
Arslan, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Türkiye’nin yarını, laik ve demokratik Cumhuriyet’in son kalesi olduğunu vurguladı. “O nedenledir ki Cumhuriyet Halk Partisi’ni bir yandan içten çökertmeye çalışırlarken, diğer yandan da farklı hamleler yapmaya çalışıyorlar. Uyanık olmak zorundayız” dedi.
Alevi açılımı üzerinden partimize sirayet edecekler
Arslan konuşmasında özellikle, öngördüğü “Alevi açılımı”na dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“‘Süreç’ adı altında bir çalışma başlatıldı. Cumhuriyet Halk Partisi o komisyonda yerini aldı; günü geldiğinde Türkiye’ye gerçekleri aktarmak üzere. Burada temel mantık ne? Adı ‘tılsımlı’ değil mi? ‘Milli kardeşlik, dayanışma, demokrasi.’ Hangi kardeşlik? Hangi dayanışma, hangi demokrasi? Önümüzdeki günlerde bir açılım daha karşımıza gelecek: ‘Alevi açılımı.’ Oradan da içimize sirayet etmeye çalışacaklar; ama her bir arkadaşımızın uyanık olma zorunluluğu vardır.”
Hazreti Hüseyin Kerbela’da boşuna mı ölmüş?
Arslan, yakın dönemde yaptığı bir sosyal medya paylaşımına yönelik eleştirileri de hatırlatarak, “Ben bir paylaşım yaptım diye söylenmedik laf bırakılmadı. Herkesi sorumluluğa davet ettim. Ne var bunda? İsim vermedim. Kendimi de o yazının konusu yaptım. Hepimizin tarihsel sorumluluğu var diye” dedi.
Bazı CHP’lilerin Devlet Bahçeli’ye destek vermeye gitmesini de eleştiren Arslan, “Göreceksiniz, 29 Ekim’de o Devlet Bahçeli Hacı Bektaş’ta bir açılış gerçekleştirecek. Ne yapalım şimdi? Yüz yıllık tarihimiz mi unutulsun? Hazreti Hüseyin Kerbela’da boşuna mı ölmüş? Nedenle hepimize görev düşüyor, arkadaşlar” ifadelerini kullandı.
Bir yandan doğrudan hedef, diğer yandan kuşatma
Arslan, iktidarın Cumhuriyet Halk Partisi’ni hem doğrudan hem de etnik ve inanç temelli stratejilerle hedef aldığını belirterek şöyle konuştu:
“Bir yandan doğrudan Cumhuriyet Halk Partisi’ni hedef alan strateji; öte yandan bir kuşatma içerisinde Kürtler ve Aleviler üzerinden de başka stratejilerin devreye sokulacağını, sokulduğunu asla unutmayalım.”
Seçimlere yönelik hile tartışmalarına da ilişkin konuşan Arslan, “Kamuoyuna bir şeyler ifade ettiler: ‘Hileli seçimler.’ Bunu buradan söylemeyeceğiz artık; çünkü o sorunun paylaşılırsız. Eğer bir hileli seçim olduğunu düşünüyor ve bunun önlemini biz alamıyorsak, o zaman eksiklik bizdedir arkadaşlar. Bu da bir siyasal strateji” dedi.
Halk iktidarının önüne geçemeyecekler
Geçmişte yaşanan mühürsüz oy tartışmalarını hatırlatan Arslan, “Unutalım mı? Dönelim geriye: Geçmişteki hatalarımızdan arınarak yüzümüzü geleceğe döndüğümüzde önlemler almak zorundayız. 2017’ye dönelim: mühürsüz oyların geçerli kılınmasını hatırlayalım. Dahası da var ama söyleyelim. Türkiye Cumhuriyeti’nde iktidar, ortakları ve içimizdeki az sayıdaki işbirlikçileri ne yaparlarsa yapsınlar, halk iktidarının önüne geçemeyecek” diye konuştu.
Kasım tarihi biçilmiştir
Arslan, CHP’nin seçim takvimine ilişkin de net mesajlar vererek şöyle aktardı:
“Müjdeler olsun ki en yakın zamanda Cumhuriyet Halk Partisi’nin önderliğinde halk iktidarımızı kuracağız. Ama bunun koşulları var. Koşul da şudur: Sevgili başkanlarımızın, konuşmacıların ifade ettiği gibi Rahmi Çınar Başkan konuşmasının bir yerinde dedi ki ‘Mazeretimiz yok.’ Evet, çok çalışacağız. Onlar bununla yetinmeyecek; üzerimize daha fazla gelecekler. Biz de bu durumla yetinmeyeceğiz. Onların her türlü saldırısını püskürteceğiz ve halkımızla birlikte Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarını yaratacağız. Ama bu iktidar asla ve asla sadece Cumhuriyet Halk Partililerinin iktidarı olmayacaktır. Bu iktidar Türkiye ittifakının; bu kötülüklerden rahatsız olan, şikâyet eden tüm kesimlerin iktidarı olacaktır ve bu yolu asla yalnız yürümeyeceğiz. Bu yolda yanımızda bütün demokratlar olacak; sağımızda, solumuzda siyasal partiler, sendikalar, meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları ve milyonlarca halkımızla bu yürüyüşte asla yalnız kalmayacağız.”
Kasım ayının CHP için “biçilmiş tarih” olduğunu vurgulayan Arslan, 2026 ilkbaharında yapılacak seçim dışında erken seçim seçeneğine kapalı olduklarını belirtti. Ayrıca, Recep Tayyip Erdoğan’ın bir daha aday olamayacağına dikkat çekerek, “Mevcut anayasa uygulanmadığı sürece ne yaparlarsa yapsınlar hiçbir şekilde anayasa değişikliğine asla onay vermeyeceğiz. Bu ülkede bunların eliyle otoriter rejimi meşrulaştıracak hiçbir çabanın içinde olmadık, olmayacağız” dedi.
