Hollanda basınının “The Special One” manşetiyle öne çıkardığı, Çin’de görev yapan ilk Türk teknik direktör unvanına sahip eski futbolcu Ayhan Gargili, futbolculuk sonrası başladığı antrenörlük yolculuğunu Eskişehir Haber Ajansı Medya Grup Başkanı Soner Yüksel’e anlattı.

Eskişehirspor'un Genç Orta Sahası Yuvada Kaldı!
Eskişehirspor'un Genç Orta Sahası Yuvada Kaldı!
İçeriği Görüntüle

Futbola 4 yaşında başladı, 35’inde noktayı koydu

Türk asıllı Hollanda vatandaşı teknik direktör Gargili, “Avrupa’da doğup büyüyen herkesin aklı Türkiye’de kalıyor. Eskişehir’de çok güzel bir şehir, bu açıdan çok şanslıyız” dedi. Futbola 4 yaşında başladığını anlatan Gargili, 35 yaşında aktif futbol hayatını noktaladığını söyledi. Futbolu bıraktıktan sonra menajerlik teklifleri aldığını ancak bu görevin kendisine uygun olmadığını fark ettiğini belirten Gargili, “İki kez görüşmeye gittim ama bana göre olmadığı anladım. Hollanda’da 1.Lig takımlarının altyapılarında antrenörlük yaptım. Açıkçası futbol oynamaktan daha çok, hocalıktan keyif aldım” diye konuştu.

Çin’de görev yapan ilk Türk teknik direktör

Hollanda’da U15 ve U17 Milli Takımlarında görev yaptığını aktaran Gargili, “Ferdi Kadıoğlu ile de birlikte çalıştık. Vitesse Arnhem’de dört yıl boyunca U19 ve U21 takımlarında teknik direktörlük yaptım. Zaman zaman A takımla da sahaya çıktık” dedi.

Hollanda’daki kariyerinin ardından Türkiye’ye döndüğünü dile getiren Gargili, “Birkaç kulüple görüşmelerim oldu ancak bu görüşmeler ilerlemedi. Bu süreçte Sivasspor’da Bülent Hoca (Bülent Uygun) ile birlikte çalıştım” dedi.

Daha sonra Çin’den gelen teklifi kabul ettiğini söyleyen Gargili, “Türkiye’den Çin’e giderek teknik direktörlük yapan ilk Türk odum. Ancak kulübün 1.Lig’e yeni çıkmış olması ve yabancı teknik direktör tecrübesi olmaması nedeniyle vize sürecinde sıkıntılar yaşadım. Üç aydan fazla vize alamayınca Türkiye’ye geri döndüm” ifadelerini kullandı.

Hollanda futbolu gücünü eğitimden alıyor

Hollanda basının manşete taşıdığı “The Special One” başlığının hikayesini paylaşan Gargili, şunları söyledi: “Orada iki şampiyonluğun ve iki kupa zaferim oldu. Yetenekli ama zorlu karakterlere sahip oyuncularla çalışıyordum. Bir gün bana, ‘bu çocuklarla nasıl bir takım kurabildin?’ diye sordular. ‘Futbolculara sorun’ dedim. Oyuncular da benim için ‘hocamız çok özel, oynayan ve oynamayan herkesle konuşuyor’ şeklinde yanıt vermiş. Hollanda basını da bu ifadeleri ‘The Special One’ başlığıyla manşete taşımış.”

Hollanda futbolunun bir ekol olmasının altında yatan en büyük nedenin eğitim olduğunu vurgulayan Gargili, “Orada eğitim, paradan önce geliyor. Saha kullanımında kısıtlama yok ve futbol oynayan çocuklara her türlü destek veriliyor. A takımının teknik direktörü olarak, haftada en az bir kez altyapı antrenmanlarını izleme sorumluluğu hissediyordum” ifadelerini kullandı.

Eskişehirspor, 2Lig’e doğrudan çıkabilecek kapasitede

Eskişehirspor’un köklü yapısına ve potansiyeline de dikkat çeken Gargili, kulübün bugün ki yapısı ve geleceğiyle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Eskişehirspor çok büyük bir camia… Türkiye’deki dört büyük kulüpten daha tutkulu ve büyük bir seyirciye sahip... Altyapı antrenmanlarını da, A takım maçlarını da izleme fırsatım oldu. Gördüğüm en büyük sorun saha kısıtlamaları ve A takım hocalarıyla altyapı antrenörleri arasındaki kopukluk.” Eskişehirspor’un Avrupa’da da tanınan bir kulüp olduğunu vurgulayan Gargili, “Bugün Hollanda’ya dönüp, ‘Eskişehirspor’un üç-dört genç oyuncuya ihtiyacı var’ desem, herkes ‘tamam’ der. Çünkü Eskişehirspor’un bir ismi ve bir geçmişi var. Avrupa’da oynamış bir kulüpten bahsediyoruz. Bu şehirde büyük bir tutku var ve bu potansiyelin değerlendirilip kulübün çok daha iyi yerlere gelmesi gerekiyor” diye konuştu. 3.Lig’e yükselen Eskişehirspor’un, doğrudan 2.Lig’e çıkabilecek kapasitede olduğunu belirten Gargili, “Yeter ki risk alınsın ve doğru planlama yapılsın” dedi.

Eskişehirspor için elimi taşın altına koymaya hazırım

Eskişehirspor taraftarıyla birçok maçı birlikte izleme fırsatı bulduğunu belirten Gargili, “Eskişehirspor’un mükemmel bir taraftarı var. Gerçekten bambaşka bir şey… Eskişehirspor taraftarı futbol izlemek istiyor. Her şehrin kendine ait bir simgesi olur. Eskişehir’in simgesi de Eskişehirspor’dur. Bu kulüp için her zaman elimi taşın altına koyarım” ifadelerini kullandı. Hedefsiz bir kulüp planlamasının başarı getirmeyeceğini vurgulayan Gargili, “Hollanda’da iki kez şampiyon oldum. Başkanımıza, ‘Bu sezon şampiyon olacağız’ dediğimde bana gülmüştü. Ama sezon sonunda şampiyon olduk. Bu benim için çok büyük bir tecrübeydi. Benimle çalışmak isteyenin bir hedefi olmalı. Hedefsiz bir yapılanma olmaz. Sadece ligde kalmak bir hedef değildir. Gerçek hedef şampiyonluktur. Ne kadar çok BAL Lig’in de kalırsan, o kadar zorlanırsın. Çünkü alt ligde kaldıkça borçlar artar. Parayı üst ligde kazanırsın. Bu yüzden hedeflerini yüksek tutmalısın” diye konuştu.

Gençlere güvenmiyoruz, isme takılıp kalıyoruz

Gargili, Türk futbolundaki altyapı sorunlarına ve genç oyunculara olan güvensizliğe dikkat çekti. Altyapıdan oyuncu yetiştirmenin önemine vurgu yapan Gargili, şunları söyledi: “Maddi gücün iyi olursa, kulübe çok iyi futbolcular getirebilirsin. Ama önemli olan, elindeki malzemeyle en iyisini çıkarmaktır. Bunun için biraz risk almak gerekiyor. Eskişehir, çevresindeki illerden genç yetenekleri bulabilir. Aman ne yazık ki Türkiye’de şu anda PAFF takımı kalmadı. U19 takımları ile A takımlar arasında ciddi bir kopukluk var. Süper Lig’e çıkmak isteyen kulüplerin kadrolarında U19’da gelen futbolcu ya hiç yok ya da çok az. Bugün sadece bir Arda Güler, bir de Semih Kılıçsoy çıktı. Genç çocuklara güvenmiyoruz, daha çok isme yöneliyoruz.”