EKONOMİ

Beşeri Sermayede Eskişehir 4'üncü!

Dünya Bankası’nın metodolojisine göre TÜİK tarafından ilk kez il bazında açıklanan Beşeri Sermaye Endeksi (BSE), sonucuna göre Eskişehir, Beşeri Sermaye Endeksi en yüksek iller sıralamasında 4’üncü olarak açıklandı.

2023 yılında il seviyesinde en yüksek beşeri sermaye endeksine sahip il, 0,781 ile Çanakkale oldu. Bu ili, 0,761 ile Antalya, 0,756 ile Erzincan, 0,755 ile Eskişehir izledi.

BSE, bir çocuğun doğduğu ülkede mevcut sağlık ve eğitim şartlarıyla 18 yaşına geldiğinde ne kadar üretken bir birey olabileceğini ölçüyor. Endeks 0 ile 1 arasında değer alıyor; 1’e yaklaşması, çocukların gelecekte en yüksek üretkenliğe ulaşabileceğini gösteriyor.

2021-2023 yılı verilerine göre Türkiye ortalaması: 0,693 olurken Eskişehir ortalaması 0,751 olarak açıklandı.

Bu tablo, Eskişehir’in Türkiye genelinin oldukça üzerinde bir potansiyele sahip olduğunu ortaya koydu. Yani bu durum bugün Eskişehir’de doğan bir çocuğun, 18 yaşına geldiğinde üretkenliği Türkiye ortalamasına göre daha yüksek olacak şeklinde yorumlanabilir.

  • Hayatta Kalma Bileşeni: Türkiye’de 0,989, Eskişehir’de 0,992. Bebek ve çocuk ölümlerinin düşük seyretmesi, sağlık hizmetlerinin gücünü gösteriyor.
  • Sağlık Bileşeni: Türkiye 0,965, Eskişehir 0,966. Küçük farklar olsa da, Eskişehir sağlık göstergelerinde ülke ortalamasının üzerinde.
  • Eğitim Bileşeni: Türkiye 0,727, Eskişehir 0,784. En büyük fark burada ortaya çıkıyor. Eskişehir’in köklü eğitim geleneği, üniversite ve lise düzeyindeki imkanları, eğitim kalitesine doğrudan yansıyor.

Toplumsal kalkınma daha güçlü olur

Bir iktisatçı-sosyolog gözüyle bakıldığında, Beşeri Sermaye Endeksi yalnızca istatistiksel bir değer değil; geleceğin iş gücü, toplumsal refah ve ekonomik kalkınmanın en güçlü habercisidir. Çünkü üretim faktörleri içinde en esnek, en yaratıcı ve en dönüştürücü olanı insan kaynağıdır. Doğal kaynaklar sınırlı, sermaye birikimi dalgalı olabilir; fakat beşeri sermaye güçlüyse, toplumun kalkınma kapasitesi de yüksektir.

Eskişehir’in Türkiye ortalamasının üzerinde bir endekse sahip olması, kentin nitelikli insan kaynağı üretme kapasitesinin güçlü olduğunu gösteriyor. Bu, sadece bireysel başarılar değil; aynı zamanda şehrin sanayi, hizmet ve kültür alanlarındaki rekabetçiliğini de artırıyor. Nitelikli iş gücü, firmalar için daha verimli üretim; şehir için daha yenilikçi girişimler; ülke için ise katma değerli ihracat anlamına geliyor.

Özellikle eğitim bileşeninde görülen yüksek skor, geleceğin Eskişehirli gençlerinin iş gücü piyasasında sadece iş arayan değil, aynı zamanda iş üreten bireyler olacağının işareti. İyi eğitim almış bir genç, küresel rekabetin baskın olduğu dijital çağda daha kolay uyum sağlayabilir, teknolojiyi sadece tüketen değil, üreten bir aktöre dönüşebilir.

Bu durumun sosyolojik boyutu da oldukça önemli. Eğitim ve sağlık göstergelerindeki üstünlük, eşitsizliklerin azalması, sosyal hareketliliğin artması ve toplumun genel refah seviyesinin yükselmesiyle doğrudan bağlantılı. Daha sağlıklı, daha eğitimli bireylerden oluşan bir toplum, demokrasi kültüründen kültürel üretime kadar pek çok alanda daha aktif ve katılımcı hale gelir.

Kısacası, Eskişehir’in yüksek beşeri sermaye endeksi, sadece bugünün değil, yarının da güçlü şehirlerinden biri olacağını gösteriyor. Bu tablo, şehri yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel açıdan da Türkiye için örnek bir model haline getiriyor.