BEBKA’nın hazırladığı TR41 Bölgesi (Bursa, Eskişehir, Bilecik) Raylı Sistemler Sektörü raporuna göre raylı sistemler sanayisi, Eskişehir’deki üretim gücü ve nitelikli iş gücüyle öne çıkıyor. Özellikle yüksek teknolojiye dayalı üretim altyapısı, Ar-Ge çalışmaları ve yetişmiş insan kaynağı sayesinde Eskişehir, sektörün bölgesel lokomotifi konumunda bulunuyor.
Eskişehir’de 14 firma, 2.547 çalışan
Raporda yer alan verilere göre Eskişehir’de raylı sistemler sektöründe 14 kayıtlı üretici firma faaliyet gösteriyor. Bu firmalarda toplam 2.547 kişi istihdam ediliyor.
Çalışanların dağılımına bakıldığında:
- Mühendis: 375
- Teknisyen: 244
- Usta: 750
- İşçi: 910
- İdari Personel: 268
Bu tablo, Eskişehir’in sadece üretim kapasitesiyle değil, aynı zamanda yüksek nitelikli mühendis ve teknisyen kadrosuyla da sektörde öncü olduğunu gösteriyor.
Sanayinin kalbinde yüksek teknoloji
Eskişehir’deki firmaların önemli bir kısmı, sadece üretim yapan değil aynı zamanda tasarım, Ar-Ge ve markalaşma süreçlerinde de etkin rol üstlenen şirketler. Özellikle hava ve uzay taşıtları ile raylı sistemler alanındaki çalışmalar, kentin yüksek teknolojiye dayalı sanayi kimliğini güçlendiriyor.
İstihdamın bölgeye katkısı
Raylı sistemler sektörü, Eskişehir’de binlerce aileye doğrudan gelir sağlarken aynı zamanda yan sanayi, lojistik ve hizmet sektörleri için de önemli bir hareketlilik yaratıyor. Nitelikli iş gücünün kentte kalmasını sağlayan bu sektör, üniversite mezunu gençler için de cazip bir istihdam kapısı konumunda.
Eskişehir, raylı sistemler alanındaki üretim gücü ve yetişmiş insan kaynağıyla yalnızca TR41 Bölgesi’nin değil, Türkiye’nin de önde gelen merkezlerinden biri olmaya devam ediyor. Hem mühendislik birikimi hem de iş gücü kapasitesiyle şehir, “raylı sistemlerin başkenti” olma yolunda güçlü adımlar atıyor.
Eskişehir raylı sistemleri bekleyen riskler
Eskişehir raylı sistemler sektöründe 14 firma ve 2.500’den fazla çalışanla güçlü bir merkez haline gelmiş durumda. Ancak uzmanlar, bu başarının sürdürülebilir olabilmesi için bazı kritik noktalara dikkat çekiyor:
- Beyin Göçü Riski: Mühendis ve teknisyenlerin önemli bir kısmı daha yüksek maaş ve imkânlar için yurt dışına yöneliyor. Çalışma koşullarının iyileştirilmesi şart.
- Dışa Bağımlılık: Kritik parçaların üretiminde hâlâ yurtdışına bağımlılık söz konusu. Yerli üretim oranı artırılmadığı sürece rekabet gücü zayıflayabilir.
- Ar-Ge Açığı: Üretim güçlü olsa da yenilikçi tasarım ve teknoloji geliştirme yatırımlarında yeterli ilerleme yok.
- Altyapı Sorunları: Konut, sosyal yaşam ve ulaşım imkanları gelişmezse nitelikli iş gücünü kentte tutmak zorlaşabilir.
- Bölgesel Rekabet: Bursa ve Eskişehir’in rekabeti yerine ortak stratejiler geliştirilmezse kaynaklar dağılabilir.
Eskişehir, raylı sistemlerin “lokomotifi” olsa da, sürdürülebilir başarı için beyin göçünü durduran, Ar-Ge’yi teşvik eden ve altyapıyı güçlendiren politikalara ihtiyaç var.