Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ile Eskişehir Haber Ajansı (EHA) arasında yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlandı. Eskişehir basın tarihinin ilk ve tek toplu iş sözleşmesi, TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş ile EHA İmtiyaz Sahibi Yusuf Melih Turan arasında imzalandı. Sözleşmeyle TGS üyeleri zam, iyileştirme, ikramiye ve temel sosyal haklarında büyük kazanımlar elde etti.
Toplu iş sözleşmesi tören ile imzalandı
Toplu iş sözleşmesi, Türk Metal Sendikası Eskişehir Şube Başkanlığı binasında düzenlenen törenle imza altına alındı. Törene; CHP Medya ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, CHP Parti Meclisi Üyesi Zeliha Aksaz Şahbaz, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, CHP Eskişehir Milletvekilleri Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü ve İbrahim Arslan katıldı.
Törende ayrıca önceki dönem Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Yılmaz Karaca, Çağdaş Gazeteciler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Ali Baş, TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, TGS Ankara Şube Başkanı Sinan Tartanoğlu, CHP İl Başkanı Talat Yalaz, CHP Kütahya İl Başkanı Tamer Yenikaya, Tepebaşı Belediyesi CHP Grup Başkanvekili Atilay Dalgıç, CHP Tepebaşı Belediye Meclis Üyesi Güler Ezgi Doğan Turan, AK Parti Eskişehir İl Yönetim Kurulu Üyeleri, Kanal 26 İmtiyaz Sahibi Gökhan Yıldırım, KESK ve Türk-İş’e bağlı sendikaların temsilcileri, basın emekçileri ve çok sayıda davetli yer aldı.
“Eskişehir basın tarihine adını altın harflerle yazdırıyor”
Törende konuşan TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, imzalanan sözleşmenin tarihsel önemine dikkat çekerek, “Eskişehir güçlü yerel medyası ile Türkiye basın tarihinin önemli kentlerinden birisi. Bugün, Eskişehir Türkiye’de basın tarihine ismini altın harflerle yazdıracak. Çünkü Eskişehir’de ilk defa bir medya şirketinde toplu iş sözleşmesi imzalanıyor. EHA’da çalışan meslektaşlarımı sendikalaşarak açtıkları bu yol için tebrik ediyorum. EHA’nın İmtiyaz Sahibi Yusuf Melih Turan’a, çalışanlarının sendika hakkına gösterdiği saygı için ayrıca teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürü de Eskişehir İl Temsilcimiz ve Ankara Şube Yöneticimiz Şenay Bilik Yıldırım’a ediyorum. Eskişehir’de sendika karşıtı kampanyalara rağmen, baskılara rağmen Eskişehir’de TGS bayrağını aşağıya indirmedi ve ısrar etti” ifadelerini kullandı.
“Gazeteciye tanınan haklar imtiyaz değil, halkın haber alma güvencesidir”
Gazeteciliğin kamu yararını esas alan bir meslek olduğunu vurgulayan Durmuş, “Ayrı kanunu, çalışma biçimi ve koşullarıyla diğer çalışanlardan ayıran özellikleri vardır. Ancak bu ayrıcalıklar gazetecilere bir imtiyaz vermek üzere yasalaşmış ayrıcalıklar değildir. Bunların hepsi halkın haber alma hakkını korumak üzere kanunlara yerleştirilmiş ve halkın haber alma hakkını savunan maddelerdir. Bizler işimizi yaparken kendimizi değil halkı ve çıkarlarını düşünerek yaparız. Son yıllarda memleketin her yerinde, her yerine sirayet eden kutuplaşma basın sektöründe de maalesef hayat buldu. Ona yakın gazeteci, bunun gazetecisi hayatımıza girdi. İktidarlar, yıllardır medyayı bu şekilde kullanabilmek için onları ayrıştıran, dayanışma ve örgütlü davranma duygusundan uzaklaştıran politikalar yürüttüler. Bugün gazetecilik zor koşullar altında yapılan, her an gözaltına alınıp tutuklanabileceğimiz, saldırıya uğrayabileceğimiz, güvencesiz ve düşük ücretle çalışmak zorunda kalacağımız bir mesleğe dönüştü” diye konuştu.
“Örgütlülük oranı yüzde 60’lardan 13’lere düştü”
Basın sektöründe örgütlülük oranının ciddi biçimde düştüğüne işaret eden Durmuş, şunları söyledi: “90’ların başında basın sektöründeki örgütlülük oranı yüzde 60’lardaydı. Bugün ise yüzde 13’lere düştü. Bu oranın yüzde 6-7’sini TRT yada Anadolu Ajansı’nda çalışan meslektaşlarımız oluşturuyor. Maalesef örgütlülük oranımız çok düşük. Türkiye Gazeteciler Sendikası bu tabloyu değiştirmek için elinden gelen tüm gücünü seferber etmektedir. Hem gazetecilerin editöryel bağımsızlığını yeniden kazanmak, basın ve ifade özgürlüğünü tesis etmek hem de güvenceli ve adil bir çalışma düzenini inşa etmek için uğraşıyoruz.”
EHA çalışanlarına önemli kazanımlar
TGS ile imzalanan toplu iş sözleşmesiyle EHA’da çalışan TGS üyelerinin önemli sosyal ve ekonomik haklar elde ettiğini duyuran Durmuş, şunları söyledi: “Bugün, Eskişehir’de imzalayacağımız bu toplu iş sözleşmesi de, bu çoban ateşlerinin Anadolu’dan yakılmasının ilk işaretidir. Meslektaşlarım bu çoban ateşlerini birleştirerek basın sektörünü yeniden halkın güven duyduğu, doğru bilgiyi bulabildiği, rekabetin değil dayanışmanın inşa edildiği bir sektör haline getirecektir. 5 yıldan az kıdeme sahip gazeteciler asgari ücretin yüzde 10 fazlası, 5 yıldan fazla kıdeme sahip gazeteciler asgari ücretin yüzde 20 fazlası taban ücretle çalışacaktır. Sözleşme kapsamında ayrıca 4 bin TL yemek parası, yılda bir kez yarım maaş ikramiye, 4 bin TL giyim yardımı, gözlük ve lens yardımı, tamamlayıcı sağlık sigortası, yılda iki kez konser ve sinema bileti ile 8 Mart’ta kadın gazetecilere ücretli izin hakkı tanındı. Henüz sektöre yeni girmiş, para kazanmamasına rağmen çalışanlarına karşı bu cömertliği için Yusuf Melih Turan’a ayrıca teşekkür etmek isterim. Çalışanın, onun emeğini yok sayanların değil çalışana değer veren kurumların toplum tarafından nasıl ödüllendirileceğini de hep birlikte göreceğiz. Sendika düşman değil, sendika güçtür. İşyerleri ve çalışanlar için de güçtür. Biz birlikte güçlüyüz.”
“Sadece bir sözleşmeye değil, hayale imza atıyoruz”
EHA İmtiyaz Sahibi Yusuf Melih Turan, toplu iş sözleşmesi töreninde yaptığı konuşmada, atılan imzanın yalnıza bir sözleşme değil, dört yıl önce kurulan bir hayalin somut karşılığı olduğunu söyledi. Turan konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “ Eskişehir Haber Ajansı’nı kurarken şunu biliyorduk: Bu iş sadece haber yapmakla olmaz. Bu iş, insanla olur. Emekle olur. Güvenle olur. Daha en başında, bu yola çıkarken sevgili Soner Yüksel bir cümle kurmuştu: EHA’nın mottosu ‘İdeal Medya, İdeal Şehir’ olsun. Örnek işler yapmazsak sadece eskiriz. O cümle, bizim pusulamız oldu.”
“Gazetecinin güvencesi yoksa özgür haber de yoktur”
Basının yalnızca haber yapan bir sektör olmadığını dile getiren Turan, “Basın; demokrasinin nefesidir, toplumun vicdanıdır, halkın sesidir. Bu sesi güçlü kılan ise, kameranın arkasında, klavyenin başında, sahanın ortasında emek veren gazetecilerdir. Biz şuna inanıyoruz: Gazetecinin güvencesi yoksa özgür haber de yoktur. Emeğin karşılığı verilmezse, kamu yararı da eksik kalır. İşte bu nedenle bugün attığımız imza, sadece bir hukuki metin değil; emeğe saygının, kurumsal sorumluluğun ve çağdaş basın anlayışının açık bir ifadesidir” dedi.
“Bu imza bir lütuf değil, bir borçtur”
TGS ile yürütülen sürecin karşılıklı anlayış, şeffaflık ve iyi niyetle tamamlandığını belirten Turan, imzalanan toplu iş sözleşmesinin çatışmanın değil uzlaşının, ertelemenin değil cesaretin ürünü olduğunu söyledi. Eskişehir’de bir ilk olma niteliği taşıyan sözleşmenin, ilk olmak için değil doğru olanı yapmak için imzalandığını kaydeden Turan, “Bir kurum, çalışanı güvende değilse güçlü olamaz. Bir medya kuruluşu, emeği korumuyorsa özgür olamaz. Bu sözleşme; birlikte çalıştığımız, aynı sofrayı paylaştığımız, aynı heyecanı yaşadığımız arkadaşlarımızın hakkını teslim etme çabasıdır. Bu bir lütuf değil, bir borçtur. Biz bugün bu borcun altına imzamızı atıyoruz” diye konuştu.
“EHA’yı ayakta tutan tabelası değil, insanıdır”
Konuşmasında tüm çalışma arkadaşlarına teşekkür eden Turan, şunları söyledi: “Eskişehir Haber Ajansı’nı ayakta tutan şey; tabelası değil, içindeki insanlardır. Bugün attığımız bu imza; eskimemek için, alışkanlıklara teslim olmamak için, ideallerin peşinden koşmaya devam etmek için güzel bir başlangıç noktasıdır. Biz yolun başında söylediğimiz sözü unutmuyoruz. Örnek işler yapmaya devam etmek istiyoruz. Dileğim; bu adımın Eskişehir’de, Türkiye’de başka medya kuruluşlarına da cesaret vermesi. Çünkü ben hâlâ şuna inanıyorum: İdeal medya mümkündür. ideallerinden vazgeçmeyenler, gerçekten eskimez. Eskişehir Haber Ajansı olarak biz; korkusuz haberciliği, güvenceli emeği, ilkeli yayıncılığı savunmaya devam edeceğiz.”
“Bu imza, emeğin görünür olduğunun ilanıdır”
TGS Eskişehir Temsilcisi Şenay Bilik Yıldırım ise, sözleşmenin tek bir kurumun kazanımı olmadığına dikkat çekerek, şunları söyledi: “Bu imza, Eskişehir’de basın emekçilerinin emeğinin, alın terinin ve onurunun artık görünür olduğunun ilanıdır. Bu, Eskişehir basın tarihinde bir ilktir, dedik… Ve her ilk gibi; cesaret ister, kararlılık ister, dayanışma ister. Hepimiz bu mesleğe hayallerle başladık. Ama zamanla şunu öğrendik: Gazetecilik sadece haber yapmak değildir; gece gündüz demeden çalışmaktır, çoğu zaman karşılığını almadan üretmektir. Bugüne kadar bize hep “şimdi sırası değil” denildi. Bugün biz diyoruz ki: Emeğimizin karşılığını almanın tam zamanıdır. Belki yol uzun…Ama bu yol bugün başladı, bugün attığımız bu adım, yarın başka meslektaşlarımıza da cesaret verecek daha adil, daha insanca, daha umutlu bir gazeteciliğin önünü açacak. Darısı tüm basın emekçilerinin başına…”
