Tekgıda-İş Genel Sekreteri İbrahim Ören’in açıklamalarına göre 86 işçinin işine son verildi. Ancak çıkarılan işçi Harun Ayvaz, bu sayının 130’un üzerinde olduğunu öne sürerek, işten çıkarılan işçilerle birlikte Ulus Anıtı’nda basın açıklaması yaptı.

Aralarında 10-20 yıl aynı fabrikada çalışan işçilerin de bulunduğu basın açıklamasında Ayvaz, “bahane” ile işten çıkarıldıklarını belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Bizler Eskişehir’de kurulu bulunan ETİ fabrikalarından küçülme bahanesiyle işten çıkarılan işçileriz. Bir sabah operasyonu ile işimize son verildiği söylenerek resmen kapının önüne konulduk. Konuyu işyerimizde örgütlü bulunan sendikamızın temsilcilerine ve yetkililerine sormak istedik ama maalesef hiçbir şekilde kendilerine ulaşamadık. Tazminatsız çıkarma korkusuyla bizlere sunulan ikale sözleşmesini imzalamak zorunda kaldık. Çünkü işimizden edilmiştik ve imzalamazsak işsizlik ve kıdem tazminatımızı alamama durumumuz vardı.”

Yöneticilere sorular yönelttiler

Yöneticilerin yüz yüze görüşmekten kaçındığını iddia eden Ayvaz, Tekgıda-İş Genel Sekreteri İbrahim Ören ile Eskişehir Şube Başkanları Cengiz Çiçek ve Yılmaz Taşpınar’a kamuoyu önünde sorular yönelterek, “Önümüz kış ve bakmakla yükümlü olduğumuz ailelerimiz var. Kendilerine ulaşamadığımız; yaptıkları açıklamalarda bizlerin çalışmasının sıkıntılı olduğunu, işe devamsızlık, kötü alışkanlıklar ve sendikal sebeplerin de olduğunu yazan; Tekgıda-İş Genel Sekreteri İbrahim Ören ile Eskişehir Şube Başkanları Cengiz Çiçek ve Yılmaz Taşpınar’a sormak istediğimiz sorular var. Madem bizimle yüz yüze konuşmaktan kaçıyorsunuz, öyleyse kamuoyu önünde bunların cevabının verilmesini istiyoruz.” dedi.

Ardından Ayvaz şu üç soruyu yöneltti:

“İşyerlerinde küçülme bahanesi ile işten çıkartma olursa işverenin önce işten çıkmak isteyen işçi arkadaşlarımız var mı demesi gerekmez mi? Çünkü insan kaynaklarında çok sayıda arkadaşımızın tazminatlı olarak işyerinden ayrılmak istedikleri dilekçeleri var.”

“İbrahim Ören, başka şirketlerde de işten çıkarma olduğunu ifade ediyor. Bu saydığı şirketlerde işler gerçekten düşük olabilir, peki şirketimizde 12 saatlik fazla mesai çalışmalarını nasıl izah edebilir? Çünkü küçülme işlerin azalması durumunda gerçekleşir. Fazla mesai varsa küçülme olur mu?”

“Yıllarca sendikasına aidat ödemiş işçiler şafak operasyonu yapılır gibi karga tulumba işten çıkarılır mı? En azından bu işçileri toplayıp izahat vermeniz gerekmez miydi?"

Trump’ın Gözü Eskişehir’deki 694 Milyon Tonluk Rezervde!
Trump’ın Gözü Eskişehir’deki 694 Milyon Tonluk Rezervde!
İçeriği Görüntüle

“Bir gece yarısı sözleşme apar topar imzalandı”

Ayvaz, işten çıkarmaların Toplu İş Sözleşmesi süreciyle bağlantılı olduğunu öne sürdü. Ayvaz, “2025 yılı Ocak ayında sendikanın şirketle Toplu İş Sözleşme süreci başladı. Çalışan işçiler olarak sendika yönetici ve temsilcilerine iyi bir sözleşme imzalanması için uyarılarda bulunuyorduk. Çünkü bizler buradan aldığımız ücretlerle ailelerimizin geçimini sağlayan işçileriz. Sözleşmenin başında bulunan kişi Genel Sekreter İbrahim Ören’dir. Kendisi sözleşmede dönemin patronla, üst düzey şirket yöneticileri ile tek başına fotoğrafları sosyal medya hesaplarından paylaşıyordu. Bizde sanırım bizler için iyi şeyler konuşuyor diye düşündük. Sözleşme kırmızı çizgileri şube başkanı bize söyledi. Bizlerde sendikamızın arkasında olduğumuzu belirttik. Ancak bir gece yarısı sözleşme apar topar imzalandı.” ifadelerini kullandı.

Açıklamasında işten çıkarılanların çoğunun o gün Ören’e tepki gösteren işçiler olduğunu ileri süren Ayvaz, ETİ’de çalışmaya devam edenlere de seslenerek şunları söyledi:

“Bir kere ihanet eden yine ihanet eder. Belki bugün biz bu mağduriyeti yaşıyoruz ama yarın siz de haksızlığa itiraz ettiğinizde yaşayacaksınız. Sizin ekmeğiniz ve çocuklarınızın geleceği için bugün bizim çocuklarımıza acımayan zihniyeti göndermelisiniz. Bizi korkutarak itaat ettirmeye çalışanlara karşı dik durmak zorundayız! Eğer bugün buna itiraz etmezsen yarın imzalanacak sefalet sözleşmelerinde itiraz etme hakkın olmayacak.”

“Hırsızlık” iddialarına tepki

Bazı işçiler ise işten çıkarılmalarının gerekçesinin “işçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak” iddiası olduğunu aktararak, “Ben işverenin güvenini kötüye mi kullanmışım, fabrikadan malzeme mi çalmışım? Bana bunun açıklamasını yapsın. Bende onlara karşı savunmamı yapabileyim.” dedi.

Rüşvet iddiası

Ayrıca bazı işçiler, tazminatlı olarak çıkmak isteyenlerin Genel Sekreter İbrahim Ören’in kardeşi tarafından belli bir rüşvet karşılığında işten ayrılabildiklerini öne sürdü. Bir işçi, “Bu olayı birçok işçi yaşadı. Bu kanıtlanacak, belgeleri de var” dedi.