Eskişehir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Dr. Mehmet Ali Çeliksoy, artan yangınlara ilişkin Eskişehir Haber Ajansı’ndan Buse Kuşcu’ya konuştu. Eskişehir’de olası yangınlara müdahale süreci, araç ve ekipman durumu, itfaiye personel sayısı ile yangınların en çok hangi bölgelerde, nasıl çıktığına dair bilgi veren Çeliksoy, Mayıs’tan Haziran’a yangın sayısının yaklaşık iki buçuk kat arttığını belirtti.

BUSE KUŞCU: Eskişehir’de itfaiyenin bir yangına ortalama ulaşma süresi ne kadar?

MEHMET ALİ ÇELİKSOY: Stratejik planlarımızda yer alan yangına ortalama varış süresi 7 dakikadır. Bu hedefi her yıl tutturuyoruz. Ortalama müdahale süremiz 7 dakika olmakla birlikte, son yıllarda bu süreyi daha da kısalttığımızı söyleyebilirim.

45 yeni itfaiye eri kadromuza dahil edildi

Eskişehir’de yangına müdahale için yeterli sayıda araç ve ekipman bulunuyor mu?

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Teşkilatı olarak, her yıl olaylara müdahale kapasitemizi artırmak adına çeşitli güçlendirme çalışmaları yürütüyoruz. Bu kapsamda bu yıl, 45 yeni itfaiye eri kadromuza dahil edildi. Arkadaşlarımız, 26 Haziran itibariyle il ve ilçelerdeki müdahale gruplarında görevlerine başladı. Böylece vardiyalardaki aktif müdahale personel sayımız da otomatik olarak artmış oldu. Bu gelişme, hizmet kalitemiz açısından son derece kıymetli.

4 adet 18 metrelik hidrolik araç alımı gerçekleştirildi

Ayrıca, Temmuz ayı sonunda İtfaiye Daire Başkanlığımıza teslim edilmek üzere 4 adet 18 metrelik hidrolik araç alımı gerçekleştirildi. Bu araçlar, ihtiyaç duyulan ilçe ve merkez müdahale gruplarına dağıtılarak, ekipman gücümüzü önemli ölçüde artıracak. Bununla birlikte, mevcut araçlarımızda bulunan ekipmanların bakım ve kontrolleri tamamlandı, eksikler giderildi. Böylece personelimiz her türlü itfaiye olayına daha güvenli ve etkin şekilde müdahale edebilecek donanıma kavuşmuş oldu.

Eskişehir’de 17 istasyon bulunuyor

Eskişehir’de toplam kaç istasyon bulunuyor? Bu istasyonlar yeterli mi?

Eskişehir’de merkezde 4 olmak üzere toplam 17 müdahale birimimiz bulunuyor. Bu birimlerimiz, tüm ilçelere en az bir tane düşecek şekilde yapılandırıldı. Gerektiğinde merkezden, gerektiğinde de ilçeler arası koordinasyonla en kısa sürede olay yerine ulaşıp etkili müdahaleyi sağlayabiliyoruz. Yani müdahale grubu sayımız yeterli düzeyde. Merkezde yer alan dört ana müdahale grubumuz ise Batıkent, Esentepe, Emek ve Gültepe bölgelerinde konuşlanmış durumda.

Her yere 7 dakikada ulaşılıyor

Bu birimler yalnızca rastgele seçilmedi; her biri, ulaşım süreleri analiz edilerek stratejik biçimde konumlandırıldı. Eskişehir’in coğrafi yapısı da dikkate alınarak, herhangi bir noktadan olay yerine 7 dakikada ulaşılabilecek bir ağ oluşturuldu. Örneğin Esentepe Şirintepe bölgesine ulaşabiliyorken, aynı bölgeye Batıkent’teki ekip de müdahale edebiliyor. Gültepe grubu Huzur Mahallesini kapsarken, Emek grubu da gerektiğinde aynı bölgeye destek verebiliyor. Bu çapraz kapsama sayesinde her noktaya hızlı müdahale mümkün hale geliyor.

Risk alanları, yol durumları, nüfus yoğunluğu ve sanayi bölgeleri değerlendirilerek en uygun yer seçildi. Örneğin Baksan Sanayi Sitesi, içerisinde mobil üretim yapan firmalar ve döküm atölyeleri barındırdığı için riskli bölgeler arasında yer alıyor.

50-55 saniye içerisinde koordinasyon merkezinden ayrılınıyor

Bununla birlikte, olay ihbarı alındıktan sonra itfaiye erlerimizin istasyondan çıkış süresi de son derece etkileyici. 112 Acil Çağrı Merkezi’nden gelen ihbarla birlikte ekiplerimiz ortalama 50-55 saniye içerisinde, tüm ekipmanlarıyla birlikte araca binip hareket etmeye hazır hale geliyor. Bu süre içinde itfaiye erleri, Nomex elbiseleri, oksijen tüpleri ve diğer donanımlarıyla tam teşekküllü bir şekilde araçlarına biniyorlar.

Rekorumuz 30 saniyenin altında

Bu yalnızca ortalama bir süredir, rekor çıkışlarımız da mevcut. Öyle ki, bazı durumlarda bu süre 30 saniyenin altına kadar düşüyor. Kampana çalmasının tarzına göre de ekiplerimiz olaya ne kadar aciliyet gerektiğini anlayıp buna göre hızla organize olabiliyor. Özellikle ev yangını gibi ciddi durumlarda rekor sayılabilecek hızda çıkışlar gerçekleştirdik. Bu, teşkilatımızın disiplinli, eğitimli ve görev bilinci yüksek yapısını yansıtan önemli bir detay.

İtfaiye geç kalmaz; geç bırakılır

Eskişehir halkının öncelikli araçlara duyarlılığı var mı?

İtfaiye geç kalmaz; geç bırakılır. Bu nedenle özellikle gecenin ilerleyen saatleri gibi trafiğin daha az olduğu zaman dilimlerinde ulaşımlarımızı analiz ettik. Örneğin bazı bölgelerde normalde yedi dakikada ulaştığımız bir noktaya bu saatlerde üç dakikada ulaşabildiğimizi gördük.

Ama yangının ne zaman çıkacağını öngöremiyoruz. Trafiğin yoğun olduğu saatlerde, özellikle merkezi bölgelerde çıkan yangınlara da en kısa sürede ulaşabilmek için elimizden geleni yapıyoruz.

Trafik yoğunluğu ve hatalı park araçları itfaiyeleri olumsuz etkiliyor

Buradaki en büyük sorunlarımızdan biri trafik yoğunluğu ve hatalı araç parkları. Yangın yerine ulaşımda bizi en çok zorlayan etkenler bunlar. Bu nedenle ilçe belediyeleriyle birlikte trafik planlamalarına katkı sunuyoruz. Sosyal medya ve basın aracılığıyla vatandaşlara sürekli hatalı parklara dikkat etmeleri gerektiğini hatırlatıyoruz.

Genel olarak Eskişehir halkı siren sesi duyduğunda, ister ambulans, ister itfaiye ya da başka bir acil müdahale aracı olsun, tepki veriyor. "Fermuar metodu" dediğimiz trafik açma yöntemine halkımız yavaş yavaş alışmaya ve uygulamaya başladı. Bu bizim için sevindirici.

Kuraklık ve baraj seviyelerindeki düşüş yangın çıkma olasılığını artırıyor

Baraj seviyelerinin düşmesi, kuraklık gibi etkenler yangınla mücadeleye bir tehdit oluşturuyor mu?

Baraj seviyelerinin azalması, nem oranının da düşmesi anlamına gelir. Nem oranı azaldığında, kuru otların yanma riski artar. Bu durum, kuru otların daha büyük yangınlara sebep olmasına yol açar. Yangınlar buradan ekinlere, oradan da ormanlık alanlara kadar ilerleyebilir.

Su teminine ilişkin planlarımız, İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından belirleniyor. Biz de bu plan doğrultusunda gerekli hazırlıkları yapıyoruz. Su alacağımız noktalar, su havuzları ve barajlar önceden tespit edilerek sisteme dahil ediliyor. Bu kaynaklara ‘yardımcı su kaynakları’ diyoruz.

Bu kaynaklara ek olarak, ESKİ’nin tankerleri, Park Bahçeler Dairesi’nin tankerleri, Çevre ve İklim Dairesi’nin tankerleri gibi diğer belediye birimlerine ait araçlar da sürece dahil ediliyor. Bunun dışında, ilimizdeki bazı kurumsal itfaiyelerle de iş birliği yapıyoruz. Örneğin TÜRASAŞ, TEİ, EOSB gibi kuruluşların itfaiyeleriyle karşılıklı yardım protokollerimiz var. Geçtiğimiz gün yaşanan bir yangında OSB İtfaiyesi ile birlikte koordineli çalıştık. Bu çeşitlilik sayesinde olaylara daha etkin ve hızlı müdahale edebiliyoruz.

Hidrant sistemleri Türkiye’de yaygınlaştırılmalı

Genel olarak yangınlarda su sıkıntısı yaşamıyoruz; nadiren böyle bir durum oluşuyor. Bu da büyük oranda yangının tipi ve bölgesine göre değişiyor. Örneğin dün yaşanan bir organize sanayi yangınında, fabrikanın kendi içinde yer alan hidrant sistemi sayesinde herhangi bir su problemi yaşanmadı. Hidrant sistemlerinin Türkiye genelinde daha yaygın hale getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Biz bu hidrant noktalarını haritalarımıza işliyoruz. Su alma noktalarının tamamı haritalar üzerinde belirlenmiş durumda. Bu haritalar, başkanlık makamında ve vardiya amirlerinin bilgisayarlarında da yer alıyor. Aynı şekilde 112 çağrı merkezindeki görevliler de bu koordinatlara erişebiliyor ve yönlendirme yapabiliyor. Barajlardan, akarsulardan ve belirlenmiş diğer noktalardan su alınabilecek alanların hepsi kayıt altında.

Yangınlarda bir ayda yüzde 127,93’lük bir artış var

Eskişehir özelinde yangın verilerine bakıldığında bir artış gözlemleniyor mu?

Mayıs ayında Eskişehir’de toplam 111 yangın meydana gelmişti. Ancak 23 Haziran itibarıyla bu sayı 253’e yükseldi. Bu da yaklaşık 2,5 katlık bir artış anlamına geliyor. Üstelik Haziran ayının tamamlanmasına hâlâ bir hafta var. Bu süre içinde yangın sayısının 350’yi bulabileceği tahmin ediliyor. Yani Haziran, Mayıs ayına kıyasla yangın sayısında neredeyse 3 katlık bir artışla tamamlanabilir.

Haziran ayında yangın olaylarında patlama yaşandı

Mayıs ayı da aslında normalin üzerinde yangınla geçmişti. Ancak Haziran'da yaşanan artış, yangın açısından adeta bir patlama anlamına geliyor.

İklimsel olarak serin ve zaman zaman yağışlı bir dönemden geçilmesine rağmen yangınların bu denli artması dikkat çekiyor. Bu durumu değerlendiren yetkililer, yangınların artışında sıcaklıkların yükselmesiyle birlikte havadaki nem oranının düşmesinin etkili olduğunu vurguluyor.

Özellikle Bilecik, Osmaniye ve İzmir gibi bölgelerdeki büyük orman yangınlarının büyümesinde rüzgârın önemli bir rol oynadığı ifade ediliyor. Örneğin, Bilecik-Gölpazarı yangınında sabah saatlerinde yağan yağmur söndürme çalışmalarına büyük katkı sağladı. Ancak bu gibi durumlar istisna; genel olarak nemin düşmesi, yangınların hızla yayılmasına neden oluyor.

Yangınların büyük bölümü insan kaynaklı

İtfaiyenin müdahale ettiği yangınların çoğu ot, ekin ve anız yangınları. Yangınların büyük bölümü insan kaynaklı. Sigara izmaritleri, dikkatsizlik, doğaya atılan cam ve pet şişeler gibi atıklar, kuru otların tutuşmasına yol açıyor. Yetkililer, “İnsanın girmediği yerde yangın çıkmaz” diyerek, insan etkisinin altını çiziyor.

23 Haziran itibarıyla; ot yangını 141, ekin yangını 10, anız yangını 9, ağaç yangını 4, orman yangını 1 (Bilecik), ev yangını 25, işyeri yangını 4, araç yangını ise 12.

Bu ciddi artışlara rağmen, yangınların çoğu kamuoyunun dikkatinden kaçıyor. Çünkü bu olaylar ya basına yansımıyor ya da vatandaşlar birebir etkilenmedikleri için fark etmiyor. Ancak Eskişehir İtfaiyesi’nin resmi kayıtları, durumun ne kadar ciddi olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

Eskişehir halkı, yangın konusunda bilinçli

Eskişehir halkının yangın güvenliği konusunda bilinç düzeyini nasıl değerlendiriyorsunuz?

On binlerce vatandaşımıza düzenli olarak eğitim veriyoruz. Aylık bazda oldukça yüksek sayılara ulaşıyoruz. Örneğin geçen ay, Eğitim Şubemiz kişi bazlı rekor bir eğitim sayısına ulaştı.

Okullardan, kamu kurumlarından gelen tatbikat ve eğitim taleplerine planlama dahilinde mutlaka ulaşıyoruz ve tamamını yerine getiriyoruz.

Genel olarak Eskişehir halkının yangın konusunda bilinçli olduğunu düşünüyorum. Ancak elbette bilinçsiz davranışlarla karşılaşabiliyoruz. Örneğin, bir vatandaş aracındayken sigara izmaritini dışarı atıyor. Rüzgârlı havalarda ve kuru otların bulunduğu alanlarda bu durum çok büyük risk yaratıyor.

Yangınların çoğu, tamamen bilinçsiz davranışlar yüzünden çıkıyor. Her yıl sosyal medyada, televizyonlarda ve basında uyarılar yapılıyor: “Araçtan sigara izmariti atmayalım, piknik alanlarında ateşi kontrollü yakalım, yasak bölgelere girmeyelim” gibi. Ama maalesef bazı vatandaşlarımızda tuhaf bir yaklaşım var. Yasak olan şeyler sanki daha cazip geliyormuş gibi bir tutum sergileniyor.

Elbette halkın %90’ı kurallara uyuyor ama geri kalan %10’luk kesim bile büyük risk oluşturuyor.

Son olarak, eğitimle ilgili önemli bir yapıdan da bahsetmek isterim. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Teşkilatı bünyesinde Eğitim Planlama Şube Müdürlüğümüz bulunuyor. Bu birim, her yıl gelen talepler doğrultusunda eğitim planlamaları yapıyor.

Kamu kurumlarından; sağlık, valilik, milli eğitim, gençlik ve spor gelen taleplerin yanı sıra özel okullar, sanayi kuruluşları, fabrikalar da dahil olmak üzere pek çok kuruma eğitim veriyoruz.

Özellikle Bolu’daki büyük yangından sonra birçok kurum ve kuruluş, sadece eğitim almakla kalmayıp yangınlara karşı önlem alma konusunda da harekete geçti.

Bu artan talep sonucunda, Eğitim ve Önlem Denetim Şube Müdürlüklerimizdeki personel sayısını ciddi oranda; neredeyse üç-dört katına çıkardık.

Ayşe Başkanımızın vizyonu doğrultusunda, uzman personellerimizle birlikte yoğun iş yüküne rağmen sorumluluklarımızı eksiksiz yerine getirmeye çalışıyoruz. Hedefimiz, Eskişehir halkının can ve mal güvenliğini en üst seviyeye çıkarmak.

Şehrimizi korumak ortak sorumluluğumuz

Son olarak vatandaşlara vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Şunu vurgulamak istiyorum: Yangınla mücadele yalnızca bizim görevimiz değil. Vatandaşların da bu konuda önemli sorumlulukları var. Riskli alanlar oluşturmamak, yangına sebep olabilecek durumları kendi imkânları doğrultusunda ortadan kaldırmak ve bu konuda bilinçli hareket etmek çok değerli.

Eskişehir’in can ve mal güvenliğini korumak için halkın bu anlamda bize destek sunması bizler için son derece kıymetli.
Ayrıca, şehirdeki büyük firmalarla ve sanayi kuruluşlarıyla çeşitli iş birliklerimiz var. Bu sadece olay anında değil; kaynak paylaşımı, koordinasyon, ortak tatbikatlar ve eğitim çalışmaları açısından da önemli. Bu iş birlikleri sayesinde müdahale becerimizi artırıyor, şehirdeki dayanışmayı güçlendiriyoruz.

Unutmayalım ki bu şehir hepimizin. Bu nedenle sadece bizim değil, tüm Eskişehir halkının yangınlara karşı duyarlı olması gerekiyor. Yangına sebep olacak davranışlardan kaçınmak yetmez; aynı zamanda böyle bir duruma şahit olan herkesin müdahale etmesi, ilgili kurumları bilgilendirmesi çok önemli. Şehrimizi korumak ortak sorumluluğumuz.