Yine CHP’nin kongresine gideceğiz, yine o olaylı biten genel kurulu konuşacağız.

Sürekli o kongreden den vurmamızın sebebi belli.

“CHP tarihine geçen bir seçim yapıldı!”

Daha doğru bir tabirle sonuçlarıyla, parti içindeki dinamikleri pek çok köşeye dağıtan bir yarış gerçekleştirildi...

+++

Kendisi adına “Maalesef” diye başlamak istiyorum cümleye.

“Maalesef ki, önceleri herkes için Recep Abi olan bir kişi, kongreden Recep Taşel olarak çıktı!”

Büyük Kongre delegeleri için hazırlanan listenin bir faciayla geride kalmasına bir şey demedi, diyemedi çünkü!

Daha doğrusu, Yılmaz Hoca’nın üzerinin çizilmesine, Ahmet Ataç’ın ise direkt liste dışı bırakılmasına kayıtsız kaldı.

Dahası;

Bu operasyondan bilgisi var mıydı, yok muydu onu da öğrenemedik.

Neticede her iki durum da kendisinin işe algı altında başlamasına yol açtı.

Öyle ya, Büyükerşen ve Ataç’a karşı yürütülen çalışmadan haberi varsa, kongreden sonra başına gelenler son derece doğal olacaktı, oldu da!

Yok bu çalışmadan habersizse o daha farklı bir felaket olacaktı.

Ki, eğer habersizse Recep Taşel, kongre sonuçlarının hemen sonrasında o dik duruşu gösteremedi.

Eskişehir’i CHP’ye kazandıran iki büyük isme karşı yapılan haksızlığa karşı duramadı.

Bu yüzden krizle biten kongre sonrasında daha büyük krizli bir süreci ortaya çıkardı.

Ne Büyükerşen’den uzun süre randevu alabildi ne de Ahmet Ataç’a bir an olsun yaklaşabildi.

Sonrasında yine kendisi adına maalesef demek istiyorum ki;

“Maalesef adı Odunpazarı İl Başkanı’na çıktı”

+++

Hadi o günler Odunpazarı delegasyonu ile yakın ilişkiler sayesinde geçti.

Bazı gazeteciler için Recep Taşel, parti için en uygun isimdi ve o şekilde de çalışıyordu.

Şehrin büyük kısmından kopuk olsa da parti tabanına yakın duramasa da, o gazetecilerin gazı ve kendisine yakın olan kesimin desteği ile görevini sürdürdü.

Ancak gelin görün ki;

İşler son 4-5 ay önceden başlayarak artık daha da çığırından çıkma noktasına geldi.

Çünkü kendisini oraya getiren delegasyon da kendisine sırt çevirdi.

Ne hikmetse daha düne kadar kendisine methiyeler düzen gazeteciler bile bir an da kendisine küstü!

Herkesin ağzını şaşkınlıktan açık bırakan ve alıştığımız o muhteşem U dönüşleri ile Taşel’in partiye zarar vermeye başladığını iddia ettiler.

+++

Neyse…

Recep Taşel, son zamanlarda işte tüm bunlardan dolayı çok ama çok yalnızlaştı.

Şehir merkezinde siyaset yapamaz hale geldi.

Her gün minibüse atlayıp rotayı ilçelere çevirdi.

Yeniden kent merkezine dönebilir mi bilinmez.

Çünkü Recep Taşel için son umut olan ön seçim beklentisi de parti tüzüğüne eklenen karar ile son buldu.

+++

Taşel için artık istifa zamanı!

Sanırım kendisi de çok iyi biliyor ki, vekillik listesi hayalden öte değil.

Eğer kongre sonrası bir duruş sergileyip,

“Başkanlarımız kongreden dışlanamaz” diye bir tavır koysaydı işte şimdilerde Recep Taşel için ilk üç sıra tahminleri yapıyor olacaktık.

Kendisi adına yine maalesef demek istiyorum;

Maalesef kendisi bu tercihte bulunamadı ve artık sona geldi.

+++

İşin daha felaket yanı ise,

“Herkes için sona gelinmesi oldu”

Zira Büyükerşen ile Ataç’ı taca çıkaran delegasyonun kongre tuzağı da artık işe yaramaz bir hale dönüştü!

Sebebi belli.

Önümüzdeki ay içerisinde Taşel istifa edecek ve yerine Büyükerşen’in işaret edeceği bir isim atanacak.

CHP Seçimlere Ataç destekli Büyükerşen’in istediği il başkanı ile gidecek.

Yani, “Yandı gülüm keten helva!”