Çarpışma’nın 7. Bölümünde Eskişehir’in unvanlarını konuştuk.

Eskişehir sanayi şehri mi?

Eskişehir Tarım şehri mi?

Eskişehir eğitim şehri mi?

Eskişehir turizm şehri mi?

Gibi soruların arasında atmosferi yüksek bir program yaptık.

Öncelikle Çarpışma’ya gösterilen ilgiden dolayı teşekkür etmeliyim.

+++

İşte tüm bu başlıkları konuşurken, laf kentin “havacılık şehri” olup olmadığına dair açıldı.

Meslektaşlarım konuya dair yorumlarını açıkladı.

Bizim ise bu konudaki tavrımız en başından beridir zaten net!

“Eskişehir, tıpkı diğerlerinde olduğu gibi havacılıkta da bir ayağı eksik bir şehir!”

Evet, diğerleri gibi bu sektörde de kendisini tamamlayamamış bir şehirde yaşıyoruz.

Havacılığın tarihinin yazıldığı topraklarda, sanayisini de kurmuş bir şehirden söz ediyorsak;

Böylesi bir kentte tarifeli uçuşların olmamasını hiç kim açıklayamaz.

Biz de bunu yıllar geçti şehri yönetenlere hala açıklayamadık!

Hala da bu konuda tek bir sorumluluk alanı görmedik.

Ha olmadı mı geçmiş zamanda?

Oldu, lakin onlarda işi tam tersi şekliyle yaptı.

Gece İstanbul gidiş, sabah Eskişehir dönüş kısmıyla.

Tutmadı elbette, tutmayacaktı.

+++

Neyse…

Kış kapıyı artık iyiden iyiye çaldı.

Yakın zamanda kar düşer, uzak yollar daha uzar.

İşte bu noktada hava ulaşımı elzem haline geliyor.

Zira Eskişehir, her ne kadar ticaret şehirlerine yakın olsa da;

Uzak diyarlarla da pek çok yönden bağlantı içinde…

Binlerce öğrenci, yurdun dört bir yanındaki memleketlerine gidip gelmek istiyor mesela.

Öğretim görevlileri…

Kamu çalışanları…

Ticaret ve sanayi ilişkileri içerisinde olanlar.

Vs.

+++

Pek çoğu uçak ulaşımını hızlı tren aracılığı ile İstanbul veyahut Ankara’dan yapıyor.

Fakat bu durum kış geldiğinde çok büyük işkenceye dönüyor.

Herkesin tek talebi, Eskişehir’den yurdun doğu, güney ve kuzey bölümlerine direk uçuşlar.

Her zaman da değil hani!

“Haftada bir olsun, ona göre yolculuk planlamasını yaparız” diyen onca Eskişehirli gördüm.

Vatandaşın bu isteği öyle yapılmayacak, halledilmeyecek bir şey değil.

Birkaç ziyaret, birkaç temas belki de bir iki telefon trafiği ile bile çözülebilecek kadar kolay bir iş!

Her gün değil sadece haftada bir kez bir Erzurum, bir Diyarbakır, bir Doğu Karadeniz veyahut Doğu Anadolu’nun diğer uzak kentleri…

Ama bu talebi duyan var mı?

Çağrıya oralı olan var mı?

Bir kez olsun şehir halkına kulak veren var mı?

Yok!

+++

Olmaması da doğal sanki!

Öyle ki, şehrin üniversiteleri, meslek odaları, STK’ları da hiç oralı değil!

Herkes oturduğu koltukta musmutlu işini yapıyor.

Bir kez olsun, siyaseti dürtükleyen yok!

Geçmişte neler olurdu oysa…

Şehri Ankara’da yönetenlere adeta ültimatomlar verilir, hizmete zorlanırdı.

Şimdi hiçbirisi kalmadı.

Dediğim gibi, onlar da siyasiler gibi farklı hedefler içerisinde, halkı duymuyor.

O halde biz gazeteci olarak kamu görevini üstlenelim ve bir kez daha halkın bu talebini yineleyelim.

“Kış geldi, geliyor halledin şu uçuş işini” diyelim.

Ve ekleyelim…

Kimseden ses çıkmasa da bu konuyu yazmaktan vazgeçmeyeceğimizi, yeri gelince şehri yönetenlerin önüne koymaktan da imtina etmeyeceğimizi belirtelim…