Eskişehir Haber Ajansı’nda dün gündeme getirdiğimiz bir sorun vardı.

O da Hamamyolu’nda dolaşan “Suriyeli dilencilerle” ilgili…

Vatandaşın yolunu kesen, zorla para isteyen, vermeyince de bin bir hakaret eden o dilenciler…

Haberimizden sonra gördük ki;

“Adeta zülfü yâre dokunmuşuz.

Kurumumuza yüzlerce mesaj, onlarca telefon aldık.

Gördük ki;

“Eskişehirli bu işten sahiden çok ama çok mustaripmiş!”

+++

Şehir, son zamanlarda çokta alışık olmadığımız gündemler yaşıyor.

Maalesef ki, kentin dört bir yanından şiddet haberler alıyoruz.

Daha doğrusu ülkedeki gündem tamamen bu yöne evrilmiş durumda.

Maalesef ki hayvanlara karşı estirilen teröre dair her saat başı bir görüntü düşüyor sosyal medyaya.

İnsanların birbirini vurduğu, öldürdüğü, ölümüne kavga ettiği kayıtlar ha keza…

Fakat Eskişehir, bugüne kadar bu gündem içerisinde olmazdı hatta bazı dönemlerde adı bile geçmezdi...

Gelin görün ki;

Eskişehir’den de içimizi yakan görüntüler, şiddet, silah, kavga manzaraları ülke kamuoyuna girmeye başladı.

Şehrimiz adına üzülmemek elde değil…

Öyleyse şunu hemen belirtelim;

“Bırakın ülkeyi, Avrupa’nın bile en huzurlu şehri olarak gösterilen Eskişehir’de bunların yaşanıyor olması yetkililere de önemli görevler çıkarıyor!”

+++

Gelelim tekrar yazımızın başına…

Hamamyolu’nu abluka altına alan Suriyelilerin bu denli rahat hareket etmesini asla kabul edemem, kabullenemem…

Kendi yaşadıkları kötü şehir hayatını buraya transfer etmeye çalışmalarına izin veremem.

Şehirde bunun önüne geçecek bir yetkili yoksa bende kalemimle bunun ortadan kalkması için kavgamı veririm.

Çünkü bu şehir bugünkü modern yapısına bin bir zorlukla, bin bir mücadeleyle geldi.

Milyonlarca para dökülerek, milyonlarca krediler kullanılarak Avrupai bir şehir yarattık.

Ve onca zaman içerisinde gelinen bu noktada kendini bilmez, medeniyetten uzak sığınmacılar “Güvenli şehir Eskişehir” titrini çiğneyemez.

Böylesi bir şehirde vatandaşın önüne atlayıp zorla para isteyemez…

Hiçbir Suriyelinin Eskişehir halkına hakaret etme lüksü de asla olamaz!

+++

O yüzden son sözüm şu;

Şehri Teksas’a çeviren bu kişiler ve kentin huzurunu bozan diğerlerini bir an önce sokaklardan temizlemek şart!

Yoksa hiç ummadığımız bir şehre doğru hızla gidiyoruz.

Biz şimdiden söyleyelim tarihe not bırakalım.

Umarın yarın öbür gün “Haklıymışız” demeyiz…