“Fıtrat hep garibana mı olur?”

Adem, yangın alanında şehit düşen işçilerin eğitimsiz olduğunu söyleyerek, “Fıtrat hep garibana mı olur? Fıtrat hep emekçiye mi olur? Maden ocağında çalışan için mi olur, orman sahasında yangın söndürmeye gönderilen işçi için mi olur fıtrat? Nedir bu?

Eğitim vermeden sahaya gönderdiğiniz arkadaşlar büyük ihtimalle hatta iddia ediyorum çoğunlukla eğitimsizdi. Eğer söylediklerim yalan ise Sayın Bakan çıkıp açıklasın: ‘Biz bu personele eğitim verdik. Şu kadar yıldır bizimle çalışıyor.’ Desin ki: ‘Eğitimleri tamdı, donanımları tamdı.’... Çünkü eğitimli bir personel, yangının nereden başlayıp nereye yayılacağını bilir. ‘Rüzgar esti, yön değiştirdi’ gibi bahanelerle olmaz bu iş. Gerçek ormancılar bilir bunu. Profesyoneldirler, eğitimlidirler. Birçok yangına müdahale etmişlerdir; donanımlıdırlar. Rüzgarın yönünü, alevin sıçrayacağı noktayı tahmin edebilir, ön keserler.” dedi.

“Bu iktidar ne ekonomiyi yönetebiliyor ne de sağlığı…”

Hiçbir alanda koordinasyon olmadığını vurgulayan Adem, “Ormanda yangın söndürmede en etkili ekip kara ekipleridir. Çünkü temizlik yapar, ateşin nereden nereye atlayacağını, nasıl savrulacağını bilir. Ve buna göre önlem alır. Ama maalesef durum öyle değil. Sayın vekilim değil, bizzat başkanım söyledi: İşçilerden biri iki ay önce işe başlamış. İki ay önce işe başlayan biri yangın sahasında ne yapabilir? Ne bilsin? Senin benim gibi… Bilmez ki! Büyük ihtimalle bodoslama dalacaktır alevlerin içine. Yazık… O kadar yazık ki! Yanında çalışan arkadaşlar da belki tecrübesizdi. Canlarımıza yazık oldu. Gerçekten çok üzüldük. Ama bu tablo bize şunu gösteriyor: Bu iktidar ne ekonomiyi yönetebiliyor, ne sağlığı… Milli eğitim deseniz, son 15 gündür sınavlarla ilgili yaşananlar ortada… Ne Tarım ve Orman Bakanlığı işini doğru yapabiliyor ne de diğer kurumlar. Hiçbir alanda bir koordinasyon yok. Birlik yok, düzen yok. Ne yaptığını bilmeyen bir sistemle karşı karşıyayız. Ve maalesef… Hiçbirini doğru düzgün yapamıyorlar. Çünkü bilmiyorlar.” ifadelerini kullandı.

Kalabak Suyuna Zam!
Kalabak Suyuna Zam!
İçeriği Görüntüle

Tarım ve Orman Bakanını, yaşanan bu olayın ardından istifaya davet ediyorum

Adem, Tarım ve Orman Bakanlığına seslenerek, “Ben buradan Tarım ve Orman Bakanını, yaşanan bu olayın ardından istifaya davet ediyorum. Ya onurlu bir insan bu kadar can kaybı sonrası istifa eder kardeşim! Ama onlar hâlâ çıkıp sadece şunu söylüyorlar: ‘Şu kadar yaralımız var, şu kadar kaybımız var. 5’i AKUT üyesi, 5’i Orman Genel Müdürlüğü personeli…’ Bu kadarla geçiştirilemez!” dedi.

"Tarım ve Orman Bakanlığı'nın bu yangınlarda hiçbir ihmali yok mu?"

İklim şartlarına değinen Adem, yalnızca iklimde sorunun olmadığını vurgulayarak, “Şimdi çıkıp her şeyi sadece iklim değişikliğine bağlamak da doğru değil. Evet, iklim krizinin etkisi var. Hava sıcaklıkları arttı, yağışlar azaldı, nem oranı düştü. Doğru. Ama sadece bunlar değil mesele. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın bu yangınlarda hiçbir ihmali yok mu? Elektrik dağıtım şirketleriyle ortak bir çalışma yaptı mı? Trafoların bakımını üstlendi mi? Elektrik direklerinin geçtiği ormanlık alanlarda temizlik çalışması yapıldı mı? Direklerin altı temizlendi mi? Yukarıda sigortası eksik ya da arızalı olanlar tamir edildi mi? Yapıldıysa açıklasınlar. Varsa bir tek örnek göstersinler. Ama yok. Bugüne kadar hiçbir dağıtım şirketinden tek bir açıklama bile gelmedi.” dedi.

“Önlemleri almazsan, yangına göz yumarsın”

Adem konuşmasının devamında Tarım Bakanlığının denetimsizliğine yer vererek, “Tarım Bakanlığı, Elektrik şirketlerine ‘gerekli önlemleri aldınız mı?’ diye sordu mu kardeşim? Ortak bir çalışma yürüttüler mi? Hayır! Hiçbir şey yapılmadı.
Eğer sen bu önlemleri almazsan, insanların ormanlık alana girmesinin önünü açarsan, piknik ateşine göz yumarsan, yol kenarındaki otları temizletmezsen, orman içi temizlik yapmazsan, elbette yangın çıkar. Bu şartlar altında yangın çıkmaması zaten imkânsız. Ama senin görevin bu riskleri önlemek, önlemlerini baştan almaktır.” dedi.

“Bu insan can değil mi?”

Eğitimsiz işçinin yangın ortasına gönderildiğini söyleyen Adem, “Sen kalkıp 3 bin 500 kişiyi Haziran başında işe alıyorsun. Ocak ayında alman gereken bu personelin ne eğitimini veriyorsun, ne de doğru düzgün sahaya hazırlıyorsun. Eğitimsiz işçiyi yangının ortasına gönderiyorsun. Üstelik bir de başka bir yerde yangın çıktığında bu işçileri oraya gönderiyorsun. Bu insan can değil mi? Bir kişi kaç saat yangınla mücadele edebilir? Bir adam 48 saat ayakta kalabilir mi? Herkesin bir kapasitesi var!” ifadelerini kullandı.

“Yetersizsin kardeşim”

Bakanlıkların denetimlerinin yetersiz olduğunu anlatan Adem, “Yetersizsin kardeşim! Yangın sezonu öncesinde 15-16 bin kişi alınmalıydı. Ocak ayında işe başlanmalı, tam eğitim verilmeli ve profesyonel bir ekip oluşturulmalıydı. O zaman bu yangınlar bu denli büyümeden kontrol altına alınabilirdi. Ama ne yazık ki orman da umurlarında değil, insan da!” dedi.

"Maden yasası millete vurulmuş bir darbedir"

Geçtimiz haftalarda çıkan maden yasasından da bahseden Adem, “Zaten geçtiğimiz haftalarda bir maden yasası geçirdiler. Bu yasa, ormanlarımızı, meralarımızı, zeytinlikleri katledecek. Ama biz buna karşı Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağız. Ben inanıyorum, bu yasa geri dönecek. Çünkü doğru bir yasa değil. Bu düzenleme hem ormanlara, hem köylüye, hem tarıma, hem de millete vurulmuş bir darbedir!” dedi.

“23 yılda ne hale getirdiniz ülkeyi!”

İktidarı hedef alan Adem, “Bu şekilde ülke yönetilmez. Biz ne zaman mutlu bir toplum olacağız? Ne zaman yangınlar, maden faciaları, sel baskınları, depremler olmadan yaşayacağız? Ne zaman insanların güldüğü bir ülke olacağız? 23 yılda ne hale getirdiniz ülkeyi! Gerçekten yazık! Bir tane bile sorumlu çıkıp da ‘Evet, bu olayın sorumluluğu bendedir, istifa ediyorum’ diyemiyor. Yazık, günahtır bu halka!” ifadelerini kullandı.

“Sayın Tarım Bakanı, o koltukta 1 dakika bile oturmamanız gerekiyor”

23 yıldır kötü bir yönetim olduğunu vurgulayan Adem, “Burada uçaklar, helikopterler, Orman Genel Müdürlüğü Havacılık Dairesi'nin de sorgulanması gerekiyor. Şeffaflıkla açıklansın! Halk görsün: Ne yapılmış, ne yapılmamış? “25 uçağımız var, 105 helikopterimiz var” demek kolay. Peki, bu araçlar uygun mu? Sorti sayısı yeterli mi? Su taşıma kapasitesi uygun mu? Doğal şartlarımıza, coğrafyamıza göre işlevsel mi? Uçaklar bugün ancak öğle saatlerinde yangın bölgesine ulaşabildi. Sadece iki sorti yapabildiler. Ama o saatten sonra artık çok geçti. Yangın alevini almış, enerjisini toplamıştı Bu iş ilk 20 dakikada etkili müdahaleyle sonuç alır. Ondan sonrası karadaki, işini bilen, bilinçli işçilerin görevidir. Ama bizde o da yok maalesef Gerçekten, bu iktidarın Türk halkına karşı ne düşündüğünü anlamak mümkün değil. Ben anlamıyorum. 23 yıldır böyle kötü bir yönetim görmedik. Lütfen artık biri sorumluluk alsın! Sayın Tarım Bakanı, size sesleniyorum: O koltukta bir dakika bile oturmamanız gerekiyor. Bir dakika bile!” ifadelerini kullandı.