Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşmenin ardından, Eskişehir’in Beylikova ilçesindeki nadir toprak elementleri sahasının ABD’ye devredileceğine yönelik iddialar kamuoyunda gündem olmuştu. Bu iddiaların ardından CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, Beylikova Belediye Başkanı Hakan Karabacak, CHP Eskişehir Milletvekilleri Jale Nur Süllü, İbrahim Arslan, Utku Çakırözer ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz bölgeye giderek bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
“Erdoğan, nadir toprak elementleri dosyasıyla pazarlık masasına oturdu”
Açıklamada konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, Türkiye’nin stratejik kaynaklarının pazarlık konusu haline getirildiğini belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sert sözlerle eleştirdi. Yavuzyılmaz, “Türkiye'nin ana gündeminin başında gelen konulardan biri Tayyip Erdoğan'ın Amerika'ya giderken çantasına koyduğu nadir toprak elementlerinin Türkiye'ye döndüğünde çanta açılıp bakıldığında hala orada bulunmamasıydı. Yani nadir toprak elementleri dosyasıyla Trump'ın pazarlık masasına oturan Erdoğan, bu masada Donald Trump ne istediyse verip o şekilde Türkiye'ye geldi.” dedi.
Yavuzyılmaz, Erdoğan’ın ABD’ye meşruiyet karşılığında birçok ekonomik taahhütte bulunduğunu iddia ederek, “Meşruiyet alma karşılığında Amerika'nın Türkiye'den Boeing alınması talebine Tayyip Erdoğan 'kaç adet istiyorsanız alalım' diye yanıt verdi. Sıvılaştırılmış gaz konusunda da 'ne kadar miktarda, hangi fiyattan istiyorsan alırız' dedi. Nadir toprak elementleri konusunu ise stratejik sivil nükleer işbirliği mutabakat zaptının içine, adını anmadan dahil etti.” ifadelerini kullandı.
“23 yılda sadece laboratuvar ölçeğinde bir tesis kuruldu”
CHP’li Yavuzyılmaz, AK Parti iktidarının 23 yılda yalnızca bin 200 ton kapasiteli bir pilot tesis kurabildiğini belirtti Yavuzyılmaz, “Yılda bin 200 tonluk bir tesis bu kapsamda dünyadaki emsalleriyle kıyaslandığında minicik bir tesis sınıfında kalıyor. Şu anda buradaki tesis sadece laboratuvar ortamında barit ve floridi ayrıştırmak için deneysel nitelikte çalışıyor. Endüstriyel ölçekte üretim ya da zenginleştirme yapılabilecek bir tesis yok.” dedi.
Sayıştay raporlarının da bu durumu doğruladığını söyleyen Yavuzyılmaz, AK Parti’nin nadir toprak elementlerini üretip zenginleştirme niyetinin bulunmadığını savundu.
“ABD, Türkiye’yi masaya oturtmak istiyor”
Yavuzyılmaz, 5 Mart 2025 tarihinde ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde yapılan toplantıya dikkat çekerek, burada Beylikova rezervlerinin doğrudan gündeme geldiğini ifade etti. Yavuzyılmaz, “Bu toplantıda, Türkiye’de 694 milyon tonluk nadir toprak elementi cevher yatağı bulunduğu belirtiliyor. Türkiye’nin mutlaka masaya oturtulması gerektiği, aksi halde Çin’in Türkiye’yi masaya oturtacağı vurgulanıyor. Amerika, Erdoğan’ın otoriterleşmesini ve muhalefet üzerindeki baskıları görmezden gelme karşılığında Türkiye’nin madenlerini yağmalamayı hedefliyor.” ifadelerini kullandı.
CHP’li Yavuzyılmaz, Trump’ın bu konuyu fırsata çevirdiğini de belirterek, “Trump gibi acımasız bir tüccarın Türkiye'deki nadir toprak elementleri gibi stratejik madenleri gözden kaçırması düşünülemezdi. AK Parti öyle bir kurnazlık yaptı ki nadir toprak elementleri kelimesini kullanmadan, bunları toryum üzerinden yapılan nükleer işbirliği anlaşmasının içine soktu.” dedi.
“Horoz resminin altına horoz yazmaya gerek yok”
Yavuzyılmaz, anlaşmanın niteliğini şu sözlerle özetledi:
“Horoz resminin altına horoz yazmaya gerek yok. Nadir toprak elementleri, AK Parti'nin imzaladığı nükleer anlaşmadaki tüm yolların sonunda parıl parıl parlamaktadır. AK Partililer iç siyasette aslan kesilirken, Amerika’da Trump’ın karşısında süt dökmüş kediye dönüyorlar.”
Yavuzyılmaz, ayrıca ABD’ye nadir toprak elementi numuneleri gönderildiğini de belirtti, Yavuzyılmaz, “Dünya Bankası Entegre Ticaret Verileri’ne göre 2023 yılında Amerika’ya 3 kilogram, 2024 yılında ise 6 kilogram nadir toprak elementi numunesi gönderilmiş durumda. AK Parti ya Çin’e ham madde olarak göndermeyi ya da ABD’ye iş birliği kisvesi altında kompleks veri verme planı yapıyor.” ifadelerini kullandı.
“Bu topraklar Türkiye’nin geleceğine açılan kapıdır”
Yavuzyılmaz, CHP’nin bu konuda izleyeceği politikayı da paylaştı:
“Burası Türkiye'nin geleceğine açılan kapının bulunduğu topraklardır. Bizim planımız net: Ulusal çıkarların öncelenmesi, milli kaynakların korunması, endüstriyel tesislerin Türkiye’de kurulması, rafinaj ve ileri teknoloji işleme süreçlerinin Türkiye’de yapılması. Nadir toprak elementlerimiz yabancı ülkelere, şirketlere katiyen teslim edilemez, katiyen devredilemez.”
CHP’nin bu mücadeleyi Genel Başkan Özgür Özel’in öncülüğünde sürdürdüğünü belirten Yavuzyılmaz, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak bunun mücadelesini ne pahasına olursa olsun vermeye devam edeceğiz. Türkiye’ye hem ileri teknolojiyi getireceğiz hem endüstriyel tesisleri Türkiye’de kuracağız hem de nadir toprak elementlerini bin kat değer kazandırarak dünya markası ürünlere dönüştüreceğiz.” dedi.