Eskişehir Protokolü ve Spor Dünyası ERİAD Gecesinde Buluştu
Eskişehir Protokolü ve Spor Dünyası ERİAD Gecesinde Buluştu
İçeriği Görüntüle

Sarıcakaya Belediye Başkanı Ahmet Dönmez, 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’ndaki değişiklikler sonrası ilçe belediyelerinin vatandaş baskısıyla karşı karşıya kaldığını vurguladı. Dönmez, “25 bin nüfusun üzerindeki belediyeler barınak yapmakla yükümlü. Merkez iki ilçenin dışında, diğer ilçelerimizde bu kapsamda belediye yok. Toplama heyetleri oluşturduk ama bu tek başına yetmiyor. İlçe belediyelerimizin toplama dışında yasal olarak bir görevleri olmadığı noktasında vatandaşımızı doğru bilgilendirmek gerekiyor. Bu toplama hizmeti ne zaman başlayacak ve barınaklar hizmete alınacak?” dedi.

“Tek başına bu yükün altından kalkmamız mümkün değil”

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Vekili Recai Erdir, belediye tarafından inşasına başlanılan yeni hayvan barınağının normal şartlarda Ocak 2025’te teslim edileceğini, ancak yüklenici firmanın Eylül-Ekim aylarını işaret ettiğini söyledi. Erdil, ayrıca Doğal Yaşam Alanı için Orman Bölge Müdürlüğü ile yeni alan tahsisi görüşmelerinin sürdüğünü bildirdi. İlçe belediyelerinin de sürece destek olması gerektiğini vurgulayan Erdil, “Orada yaptığımız alan, sınırlı bir alandır. Tepebaşı ve Odunpazarı kısırlaştırdı. Kısırlaştırdığı hayvanları alıp, biz bakmaya başlayacağız. Belediyelerimiz bu sürede kısırlaştırma işlemlerine devam edecek. Bu alan sınırlı kalacak. Bu noktada ilçe belediyelerimizin de yardımını bekliyoruz. Büyükşehir Belediyesi olarak tek başına kaldıracağımız bir yük değil. Gerekirse ilçelerde de küçük barınaklar yaparak bu işi çözmek zorundayız. Başka çaremiz yok” ifadelerini kullandı.

“Barınağa yer verilmiyor, kapasiteyi aşmış durumdayız”

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, yasanın tüm yükü belediyelere bıraktığını belirtti. Mevcut barınaklarının kapasitesinin 300 hayvan olduğunu, ancak 700 köpeğe ev sahipliği yaptığını söyleyen Kurt, “Yasa, yönetmelik köpek başına en az 10 metrekarelik yer istiyor. Bizim barınağımızın bu kapasiteyi kaldırabilmesi mümkün değil. 45 bin hayvana 10 metrekare alan ayırdığımızı düşünürsek, 450 bin metrekarelik bir alan lazım. Odunpazarı Belediyesi olarak ısrarla istemimize rağmen mevcut barınağın bitişiğindeki 20 bin metrekarelik alanın alamadık. Gerek Tarım İl Müdürlüğü, gerekse Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ‘mera vasfı kaybolmadı’ diye mera olarak kullanılmayan bu alanın bize verilmesini iki yıldır engelliyor. Bu aşamada barınağımıza köpek kabul etme şansımız yok” dedi. Kısırlaştırma maliyetlerine dikkat çeken Kurt, şunları belirtti: “Kısırlaştırmanın en düşük maliyeti 3 bin TL. Bakanlığın bize ödediği 150 TL. Bu ekonomik sorunu çözmeden, sokak hayvanı işini çözemeyiz. Sarıcakaya, o da düşünsün. ‘Bizim nüfusumuz bu kadar, gelin toplayın’ deme şansları yok. Bize barınak için yer verilmelidir. Barınak için destek verilmelidir. Hayvan sayısına göre kısırlaştırma bedeli ödenmelidir. Devlet bu sorumluluğunu üstlenmelidir.”

“Kırsalı çözmeden kentte sorun bitmez”

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ise sorunun kırsal kaynaklı olduğunu belirterek, “Köpekler nereden geliyor? Kırsaldan. Kırsalı çözmezseniz kentteki köpek denetlenemez. Devlet, bakanlıkları bu işin içine alıp, kırsalın çözümüne gidecek. 25 bin nüfusun altındaki belediyelere barınak yapma şartı yok. Öyle olunca bu iş iki, üç belediyeye kalıyor. Her yeri barınak yapsan yetiştiremezsiniz. Kırsalda iş çözülecek. Orada da bir takım engeller var. Çoban köpeklerinin popülasyonu var. Kırsaldaki bütün hayvanlar şehre hücum ediyor. Gelen köpekler kısırlaştırılmamış hayvanlar. Eksik yasanın kırsalı içerisine katarak tamamlanması en doğru iş olacak” dedi.

“Seçim dönemi verdiğiniz sözleri unuttunuz”

Mihalgazi Belediye Başkanı Zeynep Akgün, ise Kurt ve Ataç’ın açıklamalarına tepki göstererek şunları belirtti: “Çok şaşırıyorum, dinledikçe şoke oluyoruz. Seçim öncesi billboardlarda ‘can dostlarımız bizlere emanet’ diyenlerin, şimdi konuştukları cümlelere bakın. O zaman, Eskişehir’deki can dostlarımızın sayılarını bilmiyor muydunuz? Seçimi girerken, bu yasanın böyle olduğunu bilmiyor muydunuz? Şimdi ‘ben buna bakamam’ diyorsunuz. Kazım Başkan’ın her zaman bahanesi var. Şimdi kıvırmanın bir anlamı yok.”