Eskişehir deprem kuşağında bir kent.

Son Düzce depremi bile epeyce sarsıntıya neden oldu.

Merkezi Eskişehir olan bir deprem kötü sonuçlar oluşturabilir.

Bu durum, dönüşüm yapmak için başlı başına bir neden!

Bir başka sebep;

Şehirde yıllardan bu yana gelişen süreçte artık kullanılmayan;

Daha doğrusu artık “kullanılamayan” alanlar var.

Birçok yer çöküntü bölgeler halini almış ve maalesef ki bu alanlar kent merkezinde kalmış!

Avrupa Şehrine çokta yakışmayacak manzaralar hepsi…

+++

Bu noktada yeni yaşam alanları şart.

Şart oğlu şart!

TOKİ geçmişte Eskişehir’e bu anlamda katkılar sunarak yeni mahalleler oluşturdu.

Ancak!

Hükümet eliyle yapılmak istenen bir diğer proje Süper Kent Projesiydi.

Müjde diye sunuldu Eskişehir’e ama bir daha adı bile anılmadı.

Yapılabilse, AK Parti’nin yerel ölçekte elini epey güçlendirecekti.

Neyse…

+++

8 Mahalle, deprem riski taşıdığı için afet riskli alan ilan edildi, mahkeme o kararı iptal etti, elde kaldı.

Sonra Büyükşehir Belediyesi bir maketle çıktı ahalinin karşısına…

Eski otogar bölgesinin dönüşeceğini öne sürüp, mülk sahipleriyle görüşmeler yaptı.

Ne oldu o konu?

Süper Kent gibi bir daha adı bile geçmedi.

+++

Ha keza Karapınar Bölgesi…

Tam bir yılan hikayesi.

Yetki kimdeydi, en son kimde kaldı?

Yetkiyi alan ne yaptı ne yapması lazım birbirine girdi her şey…

Küçük Sanayide de bir proje gördük gerisi gelmedi.

“Engellendik, engelleniyoruz, engelliyorsunuz, engelliyorlar”

Fiil çekimlerinin tamamını bu dönüşüm fikirleri için kullanabiliyoruz.

+++

Baksan’da bir dönüşüm çalışması esnafla birlikte yapılacak mesela…

Lakin…

ESKİ, daha alt yapısını bile yapamadı ki, üstüne çıkılsın.

Bir diğer alan Gündoğdu!

Mahallede çok küçük bir alanda bir şeyler yapılıyor…

Ancak o kadar…

Komple afet riskli denilen koca mahalle öylece yerinde duruyor.

Öyle görünüyor ki, daha da duracak gibi!

+++

Tüm bu yazdıklarımız şehrin son 10 yılındaki gündeme ilişkin.

“Dönüştürürüz, dönüştüreceğiz, dönüştüremiyoruz, dönüştürmüyorlar” denilerek yapılan tüm işler dönüştüremeyen bir şehre çıktı.

İşin daha kötüsü, başta da belirttiğimiz gibi, tüm bunlar büyük bir deprem beklenen şehirde yaşandı.

Mevcut düzende yaşanmaya da devam edecek.

Kısacası, Eskişehir’i anlatırken artık dönüşüm projelerindeki başarısı ile değil;

Dönüştüremeyen bir şehrin başarısı olarak konuşacağız…

Gerçekten çok üzücü değil mi?

NOT;

Şehrin son 10 yılının profili tam da bu anlattıklarımız gibi. Eksiği yok hatta fazlası var.

Şimdi ortada böyle bir gerçek varken, Maraş depremleri sonrası hala siyaseti mi tercih edeceksiniz, yoksa şehri depreme hazırlamak için siyaseti kenara bırakıp iş birliğini mi?

Bir karar verin de Eskişehirli yolunu ona göre çizsin!

Hiç yoksa kendi kaderini kendisi tayin etsin.

Ölümü de kalımı da sizin elinizden olmasın!